sen olmasaydın biz birazdan çekip gidecektik
sen olmasaydın arkadaşım bir partiden aday olacaktı
sen olmasaydın akışına kapılıp hayatın
gösterişli bir yazlığımız olacaktı iki katlı
bir deniz kenarında tasasız insanlarla
sen olmasaydın maçlarda bağırıp
bir de bayrak asacaktık çarşının tam orta yerine
takımımızın bayrağı canım
yüz yoksulun çarşafı olacak büyüklükte hem de
aman kimseler duymasın
sen olmasaydın stratejik ortaklar
memleket çıkarları ya da konjonktür dayatması
ya da her neyse işte onların yüzünden
büyük şeytanlarla beraber kudüs’te bağdat ve kabil’de
savaşıp duracaktık mustazaflarla
sen olmasaydın açıp da kapağını
merakımızı gidermek için bile asla
okumayacaktık birkaç çağrı
ne kadar da ağır geliyordu ne kadar da zor
mesaj dursun kenarda zaten yeterince duyduk
her şeyi yeterince yaptık zaten diyecektik yetmez mi
sen olmasaydın anlayacağın
batmıştık iyice
çıkaramazdı bizi kimse
sen olmasaydın işte