Sahne 1
Çocuk uyanır, yanında yoktur çocukluğu, ellerinde annesini arayan umuduyla hücrededir, büyüklerinin kreş dediği yerdedir. Ansızın irkilir; plastiktir tuttuğu eller...
Sahne 2
Anne başını kaldırır yerden, vitrinler cevap vermez ona. Taksitli satışlar ya da kredi kartları susturamaz içindeki çığlığı, döpiyesine sığmaz kalbi. Perma saçlarına; ojeli, kremli ellerine isyandadır aklı. İnsanlığını arayan umuduyla hücrededir. Zincirlerindedir, marketler zincirinde bir halkadır sadece...
Sahne 3
Baba düşünür düşüncenin suç olduğu yerde; düşünür faiz oranlarını, borsayı, tutuğu takımın yeni transferlerini, arabasını çizen çocukları. Ama suç değildir elbet bunlar. Ne de olsa kutsaldır, vergilendirilmiştir kazancı. Hücrededir, adına plaza denir. Ansızın anlar, bileklerine mahkumdur hayatı...
Sahne 4
Şehrin öte yakasından tıkırtı sesleri duyulur; kediler kaçışır. Mendil satanlar, çöp karıştıranlar ve işportacılar. Velhasıl çocukları, anneleri ve babalan öte yakanın bilirler; değerlidir, soğuktur, bayattır ekmekleri. Hücrededirler, adına şehir denilir...
Ansızın anlar çocuk. İrkilir, üşümektedir. Donmuştur tüm kalpler...
Sahne 5
Sokaklar şehrin yarıklarıdır, bir yaradır yürekler. Her gün sabah ezanıyla başlar ezilenlerin ezgisi. Çağlar plastik ellere ezgi, marketler zincirine, plazaya doğru.
Oysa...
Sıcaktır Vahyin aydın yüzü ve ahlak unutmaz çocuğu, anneyi, babayı...