Önlerine atılan kemik parçaları için dalaşırlar
Ağızlarından kan damlayan adamlar
Kapı kulları sahibinin sesi
Ağızları iyi laf yapar
Kapılarından mahzun döner fakir ve yoksullar
Bariz vasıfları bayağılık utanmazlık
Bu güruha cesur kelimeler fırlatalım
Alınlarımızın teri
Kalplerimizin samimiyeti
Müminliğimizin celadeti vurmalı
Bu sonsuz yolculukta saf saf olmalı
Omuz omuza ölümsüz çağrının savaşçıları
Bu şakşakçılar
Saraylara ayarlanmış nutuklar çekerler
Kandil gecelerinde
Yüzlerini geçmişe çevirip
Kozmetik yaşlar dökerler
Halk meydanlarda direnirken
Onlar kara maskeler takıp gölgelere sinerler
Şakşakçıların gözlerine iyi bakın
Simsiyah bir ihanet göreceksiniz
Bu gözleriyle eskitirler ve de eksiltirler insanları
Karanlıklarında bir akrep dolaşır
Tıkandıkları yerde
Tarihin tozlu sayfalarından bir kahraman çıkartırlar
Şakşakçılara alkışlar eşliğinde
Meydanlarda savururlar
Bu şakşakçı soytarıların
Dönem şartlarına intibak kabiliyeti var
Mağaza vitrinindeki mankenler kadar donuklar
Sen ve sen ey şakşakçı!
Sonradan görmeler ülkesinin hafif meşrep uşağı
Sefil hazların müptelası
Pragmatist sularda kulaç atan zavallı
Çeyrek porsiyon hakikat avcısı
Unutma hokkabazlıktaki şaheserliğin noktalanacak
Bir gün insanlar Allah'ın huzurunda toplanacak.