Yağmur ol yağ kurak yerlerime
Susuzluğum gitsin bu gurbetimde
Üstüm başım kir pas içinde
Beyaz bir umut bağışla düşlerime
Merhamet et esirgeme güneşini
Yüreğimden kopan güller üşümesin
Dalmadan önce o uyanılmaz uykuya
Daha söylenmemiş sözler var avuçlarımda
Yüzüme yağmurlarda ıslanmış rüzgar çarpıyor
Varlık yumağının ucunu arıyorum bir dağ başında
Gün battı ötelerden bir ses beni çağırıyor
Sesler kesildi perde perde her şeye elveda
Yüzümdeki çizgiler hüzünlerin habercisi
Kalbimde ağrılar sırtımda kırbaç izleri
Bıçak gibi keskin uçurumlarda kanayan gölgemdi
Dünya denilen yer ruhumun üşüdüğü yerdi
Saatler vakti çaldı ben zamanı
Yaşadığım mevsim ömrümün sonbaharı
Yarınımdan endişeliyim bu dünya bahçesinde
Aynel yakin göreceğim toprak dolunca gözlerime