Ne güzel de söylemiş şehidimiz Abdülaziz Rantisi'nin eşi, o sabır timsali Ümmü Muhammed Rantisi: "Ölüm, her canlının kaderidir. Fakat şehadet mücahidler içindir."
17 Nisan Cumartesi gecesi beni çok üzen ve derinden etkileyen bir haber aldım. "Hamas'ın yeni liderini de şehit ettiler." İsrail'in kanlı eli "direnişimizin gül bahçesi"nden bir çiçek daha kopardı. Henüz Ahmet Yasin'e kanıyordu içimiz. Parçalanmış vücudunun görüntüsü hafızamızdan silinmeden aldım bu haberi. Acımız sıcaktı, tazeydi acımız. Ki ikinci şehadet haberi hemen geldi. Bir kez daha sarsıldık. Bir kez daha İsrail-ABD ve işbirlikçilerine lanetler yağdırdık.
Bu olay bütün Müslümanları üzmüştür. Ama şu da bir gerçek ki her şehadet bir uyanış, her uyanış da bir özgürlüktür. Prof. Rantisi'nin şehadeti gerçekten de bu anlamda bizim için bir uyanış vesilesi olur inşallah.
Dünyanın şahsiyetli ve onurlu Müslümanları bu durmak bilmeyen saldırı ve işgalleri intikam yeminleri ederek kınamaktadırlar. Fakat asıl olarak İsrail'in bu terörden vazgeçmesini sağlayacak tüm yaptırım gücü ortaya konmalıdır. Zulmedenler direnişin sadece Hamas ve İntifada hareketi ile sınırlı kalmayacağını bilmelidirler. İntikam günü kesinlikle gelecektir.
Şeyh Ahmet Yasin'in şehadetinden sonra Rantisi: "Suikast yada Kanser. Sonunda ikisi de ölüm. Değişen bir şey yok. Bir Apache helikopteri mi kalp krizi mi derseniz Apache'yi seçerim." diyerek Filistin davasından canı pahasına da olsa vazgeçmeyeceğini vurgulamaktadır. Pak ve onurlu davan, devam edecek ey Şehid!
İstanbul