MGK karanlığının direniş meşalesiyle yarıldığı bir şafağı yaşıyoruz. Aydınlık yarınlar kararlı ve müstakim bir tavrı kuşananları bekliyor. Ümitvarız! Ümitvar olmalıyız, çünkü vahyi kendimize rehber edindik. 'Üzülmeyin, gevşemeyin, eğer inanıyorsanız, galip gelecek olan sizsiniz' buyuruyor rabbimiz. 4. sayısına ulaşan Özgür Üniversite'nin kapağındaki 'MGK maşası YÖK'e özgürlüğümüzü teslim etmeyeceğiz' pankartını görünce İslami mücadelenin geleceğine güven duymamızı sağlayan bir kararlılığı, zindeliği ve sosyalliği yakalıyoruz.
"Kur'an merkezli bir İslami harekete yönelik bir nesil ve kurum inşa edilmeli, bir Kur'an Nesli oluşturulmalı" şiarım sosyalleştirmek, şahitliğini yapmak için üniversiteli öğrencilerce çıkarılan bir dergi Özgür Üniversite. Yine dopdolu, buram buram direniş kokuyor, umul aşılıyor müslümanlara.
İçeriği özgür üniversite talebi ve başörtüsü sorunuyla ilgili yazılardan oluşan dergi, üniversite dışındaki kamuoyuna önemli mesajlar veriyor.
Özgür Üniversite dergisinin 4.sayısı, "Uyan, Diren, Özgürleş" sloganını kapağa alarak çıkmış. Dergi, üniversite gençliği üzerindeki dinamizmini kamuoyuna taşırken, bu dinamizmin alt yapısını da direnişçilere sunuyor.
Dergide yoğunlukla MGK-YÖK ilişkisinin ve bu kurumların gerçek misyonu üzerinde durulmuş. Aynı zamanda YÖK'ün bu misyonunu gerçekleştirmesine katkı sağlayan çözücü politikaların neler olduğuna da değiniliyor. Özgür Üniversite 6 Kasım, YÖK eylemlerine geniş yer veriyor. Ayşegül Çetin, "Dökülenler ve Kalanlar Üzerine" adlı yazısıyla, bugün çok önemli bir süreçten geçildiği, içerden ve dışarıdan tüm engellemelere rağmen direnişin imkanlarını zorlayanların, ilkeli tavırlar sergileyenlerin geleceği aydınlatacağını vurguluyor. Çetin, başörtüsü yasaklan karşısında uzlaşmacı bir tutum içinde olan öğrencileri uyarırken bu uzlaşmacılığı besleyen fetvacı zihniyeti de eleştiriyor.
Mustafa Tuncer, "Eylemler Eğlendirmesin" adlı yazısında eylemlerin değerinin, niceliğine göre değil, niteliğine göre belirlenmesi gerektiğinin altını çiziliyor.
Özgür Üniversite, evrenselliğin tek tartışmasız kaynağı olan Kur'an-ı Kerim'i fikri ve ameli sorunlarımızı çözmede temel öncelikli kaynak olarak kabul ediyor. Ve dini anlama konusundaki metodolojik tartışmalarda ve İslam kültüründen yararlanmada Kur'an'ı öncelikli, temel kaynak gören tutumuyla bu sayısında da usuli bir yazıya yer veriyor. Muhsin Kılınç'ın "Muhammedi Sünnete Kim Dost, Kim Düşman" adlı makalesi, müslümanlar için vazgeçilmez olan ve aslında pratiğimizi de belirleyen Peygamber? dinamikleri nasıl algılamamız gerekliliğini İslam tarihindeki sahih düşünce ve hareket çizgisiyle irtibatlandırarak ortaya koyuyor. Bu yazı ile tekrar hatırlıyoruz ki; Allah'ın vermiş olduğu nimeti/vahyi terkeden bir toplumun zillet haline düşmesi kaçınılmazdı. Müslümanlar bu nimeti terkettiler ve topyekün bir zillet batağına saplandılar. İzzete varışın yolu da terkedilen bu nimeti tekrar elde etmekle sağlanacak. Zilleti ancak Kur'an'a sarılarak aşabiliriz.
İstanbul Üniversitesi kayıtlarından bu yana sergilenen zulümleri ve direnişleri kronolojik olarak işleyen Özgür Üniversite Dergisi, olaylar üzerine yaptığı yorumlarla da özgün bir çizgi yansıtıyor.
Dergide ayrıca hikaye, deneme, şiir türünden edebi alanlarda öğrencilerin çalışmalarına da yer ayrılmış. İçerdiği karikatürlere kadar öğrencilerin emekleriyle oluşan Özgür Üniversite Dergisi, Türkiye kamuoyuna üniversitelerde yaşanan mücadeleyi aktarmada güzel bir örneklik oluşturuyor.
Özgür Üniversite'yi daha sık periyotlarla görmek ümidiyle...