27 Ağustos 1998 perşembe günü, İstanbul Sanayi Odası tarafından 1997 yılının 500 büyük sanayi devi açıklandı.
Tüpraş, 1 katrilyon 123 trilyon liralık üretimden satışla kamu sektörünün, Arçelik ise 146 trilyon 580 milyar lirayla özel sektörün birinciliğini korudu.
Teşviklerle semirilen özel sektörün ihracattaki payı artarken, büyük sanayi kuruluşlarının gelirlerini % 52.7'sinin faaliyet dışı gelirlerden oluştuğu gözlendi. Üretme ve pazarlama zahmetine katlanmadan repo, bono, tahvil gibi kalemlerden elde edilen rant İstanbul Sanayi Odası'nın rakamlarına kâr olarak yansıyordu.
Geçen yıl sıralamaya girmeyen Ülker bu yıl ilk 500 içinde sayılırken "İslamcı" çevrelerdeki bazı öğretim kurumları, inşaat şirketleri vb. kuruluşların "repo"ya yöneldikleri bankalardan aldıkları kredi faizlerini "repo" yaparak ödemeye çalıştıkları öğrenildi.
Liberal-laik kimlikli teşebbisler tarafından akılcılık ve yaratıcılık olarak değerlendirilen repo, bono, tahvil yatırımları, müslümanlar için riba ile eşdeğer olan bir ilkesizliği ve sapkınlığı ifade eder.
İlkesiz bir "büyüme/gelişme" anlayışının oluşturduğu bu hazin tablo, umarız ki kötü örnek emsal teşkil etmez sözünü haklı çıkartan bir mecraya evrilir.