Sokak çocuklarının sorunlarını gündeme getirmek ve bu konuda yapılan çalışmaları gidip yerinde görmek için bir çok kurumla irtibata geçmek istedik. Bakırköy ve Bağcılar Belediyeleri'ne bağlı ilgili kurum yetkilileri ile kurduğumuz diyaloglardan, bu tarz görüşmeler için Valilik makamından izin alınması gerektiğini ancak kurum adı vermememiz şartıyla kısmen bilgilendirilebileceğimizi öğrendik. En son Beyoğlu 75. Yıl Çocuk Esirgeme Kurumu'ndan aldığımız randevu sonucu kuruma gittik. Bizi başörtülü gören kurum yetkilileri görüşme talebimizi geri çevirdiler. Resmi olarak çalışan bir görevliyle ve kurumda barınan çocuklarla röportaj yapmamıza, resim çekmemize izin verilmedi. Bizi gören çocuklar apar topar odalara sokuldu. Zor da olsa birkaç çocukla burada neler yaptıkları, neler öğrendikleri üzerine birkaç kelime konuşabildik. Daha sonra kurumda gönüllü olarak çalışan Y. Esin Sevgin'le çalışmaları hakkında kısa bir röportaj yaptık.
Merhaba. Esin Hanım 75. Yıl Çocuk Esirgeme Kurumu ne zamandan beri faaliyet göstermekte? Siz ne zamandır burada gönüllü olarak çalışmaktasınız. Bize kısaca çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Burada yaklaşık 5 yıldan beri faaliyet göstermekteyiz. Amacımız sokakta çalışan, sokakta yaşayan çocuklara yönelik bir rehabilitasyon merkezi oluşturmak. Gündüz okuldan sonra çocuklar buraya geliyorlar. Burada ders çalışıyor, televizyon izliyorlar. Hafta sonlarında da Boğaziçi Üniversitesi'nden projemize katkı sağlamak için abi ve ablalar geliyor. Çocuklara bilgisayar öğretiyor, derslerinde yardımcı oluyorlar. Ben de 4 yıldan beri gönüllü olarak çalışmaktayım. Özellikle hafta sonlarında buradayım. Yoğun olduğu zamanlar hafta içi de gelmeye çalışıyorum.
Burada kaç çocuk var? Yatılı eğitiminiz de var mı? Ayrıca çocuklar nasıl bir yapıya sahipler?
Biz 30 çocukla ilgileniyoruz. Ama kurumda günlük 80 çocuk oluyor. Aslında resmi kayıtlı olan 400 çocuk var. Fakat 400 çocuğa birden hizmet vermek oldukça zor. Gece eğitimi vermiyoruz. Yani geceleri burada kalmak gibi bir olay söz konusu değil. Buraya gelen çocuklar daha önce ailesine katkıda bulunmak için okulu bırakıp çalışan çocuklar. Biz bunların ailelerine ulaşmaya çalışıyoruz. Ailelerine ekonomik açıdan yardımcı oluyor eğer mümkünse iş imkanı sağlamaya çalışıyoruz. Böylece çocuğu sokakta çalışmaktan kurtarıp okula gönderiyor, okul çıkışında da buraya gelerek birlikte vakit geçirmesine yardımcı oluyoruz.
Çocukların ailelerine ekonomik açıdan yardımcı olduğunuzu söylediniz. Peki devlet size yardımcı oluyor mu?
Burası valiliğe bağlı. Daha doğrusu Sosyal Hizmetler'e bağlı. Bize devlet yardımcı olmaya çalışıyor. Fakat devletin işi zor. Çünkü birçok semtte, birçok şehirde bu tarz yerler var. Ve çocuk sayısı çok fazla . Bu sayı her geçen gün artmakta da. Burada sivil toplum kuruluşlarına ve gönüllü insanlara çok şey düşmekte. Biz burada çalışacak gönüllü insan sayısının artmasını istiyoruz. Çünkü bu hepimizin sorunu. Böyle bir rehabilitasyon merkeziyle bu çocuklar yeniden topluma kazandırılmaya çalışılıyorlar. Ben hep şunu söylüyorum. "Kolumuza çarptılar, çantamızı çektiler, onu bunu yaptılar" demeyin. Siz eğer bu çocuklar için bir şey yapmıyorsanız bu olanların suçlusu sizsiniz. Siz insan olarak, toplum olarak tepkisiz kalırsanız tabi ki o çocuk bunu yapacaktır. Çünkü bizler onların yaşadığı hayattan çok uzaktayız. Onlar oldukça zor şartlar altında yaşıyorlar. Sokaktalar, açlar, ailesizler, evsizler… Yani hiç bir şeyleri yok.
Çocukların buraya adapte olmaları kolay oluyor mu? Çünkü sokakta her şeye rağmen oldukça önü açık bir ortam var. Yani dört tarafı kapalı bir ortamda çocukları bir arada tutmak zor olmuyor mu?
Tabi ki çocukları bir arada tutmak kolay değil. Çünkü dediğiniz gibi hepsi bağımsız çocuklar. Ama buradaki faaliyetler ve onlara bir insan olarak verilen değer çok önemli. Kendilerini önemli hissediyor olmaları, kendileriyle ilgileniliyor olunması onları buraya bağlıyor. Çünkü birçoğu kalabalık ailede yaşamış. Ve gerekli ilgiyi ailede zaten görememiş. Bu yüzden çok problem olmuyor.
Kötü alışkanlığı olan -tiner bağımlısı gibi- çocuklar var mı?
Şu ana kadar ciddi anlamda böyle bir sıkıntımız olmadı. Fakat şu konuyu da ifade etmek isterim. Kesinlikle sokakta selpak, vb. şeyleri satan çocuklardan alışveriş yapmayınız. Çünkü bu çocukların yeri sokak değil. Bizim yaptığımız her alışveriş onları sokağa daha çok bağlayacaktır. Ve ailenin çocuğu çalıştırma oranı artacaktır.
Peki bu şekilde davrandığımızda çocuğun veya ailesinin ekonomik ihtiyaçları nasıl giderilecek.
Şüphesiz kısa vadede düşünüldüğünde bu konu önemli sorun. Bu alanda başta devletin çalışmalarını daha sıkı tutması gerekir. Bu çocuklar bizim için önemli. İhtiyaçlarını karşılamak bir fon meselesi ve aynı zamanda bir eğitim meselesi. Bu sorun ciddi olarak gündeme alınmalı.
Röportaj: Zehra Çomaklı Türkmen