Bismillahirrahmanirrahim
Hepimizin yaratıcısı olan Allah’ın adı ile sözlerime başlamak istiyorum. Haksöz dergisi elinizdeki sayısı ile birlikte (Allah’a hamd olsun) 300. sayısına ulaşmış bulunuyor. Bu, aylık bir dergi için ulaşılması son derece zor bir başarı ve üst düzey gayret isteyen bir uğraştır. Emeği geçen abilerimizden, ablalarımızdan, kardeşlerimizden Allah razı olsun ve Allah onlara rahmetiyle muamelede bulunsun.
Uzun yıllardır Haksöz dergisi, içinde bulunduğumuz Müslüman toplumun kanayan yaralarını İslami bir bakış açısı ile ele alıp, ümmet coğrafyasının çeşitli yerlerindeki sorunlarla yakından ilgilenip, dürüst ve Müslüman kimliğini kaybetmeden takipçilerini bilgilendirmeye çalışıyor. Müslüman toplum için böylesine önemli ve bizlerin takdir ile takip ettiği bu derginin, bu önemli sayısında ben de bir şeyler yazmak ve bu güzel dergiye katkıda bulunmak istedim.
Her okuyucu için muhakkak bir şeyler ifade eden bu sayının tabi ki benim içinde çok ayrı bir yeri var. Haksöz dergisine olan aşinalığım çok eski tarihlere dayanıyor olsa da dergiyle ilk kez ciddi anlamda tanışmam 2006 yılının Mart ayında gerçekleşmişti. Derginin sıkı bir takipçisi olan babamın vesilesi ile sürekli gündemimde olan Haksöz belki de o dönemde yaşımın küçük olmasından dolayı çok fazla ilgimi çekmiyordu. Defalarca okumanın kıyısından döndüğüm Haksöz, bir mescitte engelli olmam dolayısıyla ailemin beni almaya gelmesini beklediğim sırada 181. sayısı ile gözüme ilişmişti. Yıllardır yakından tanıdığım Hamza Amca’nın o sayıdaki yazısı beni fazlasıyla etkilemiş ve o anda bundan sonraki sayıları yakından takip etme kararı almıştım. İlk olarak sadece tanıdığım ve ilgimi çeken yazarları okumaya başladım; ta ki derginin 199. sayısı yayınlanana kadar. O ay Kuzey Irak'ta tutsak edilen Mustafa Eğilli, Metin Demir ve Hasip Yokuş amcalarımız özgürlüklerine kavuşmuştu. Derginin hemen hemen her yazısı onlarla ilgiliydi. Dikkat ve hayranlıkla derginin ilk kez o ay bütün yazılarını okumuştum. Elhamdullilah, o günden bugüne kadar devam eden bu geleneğimi halen sürdürmeye çalışıyorum.
Zaman zaman elbette dergide yayınlanan bazı yazılarda fikir ayrılığına düştüğüm yerler olmuştur, zaten bunun olması da Müslümanca bir tutum sergilemeye çalışan insanlar için gayet doğaldır. Hem Türkiye’de hem de dünyada gelişen siyasi olayları İslami bir bakış açısıyla anlatan, bugün Suriye'deki, Mısır'daki, Filistin'deki veya ümmet coğrafyasının herhangi bir yerindeki Müslümanlara karşı yapılan zulmün karşısında bir tavır sergileyen ve büyük bir cesaret ile sergilemeye devam eden bu abilerimiz, ablalarımız ve kardeşlerimiz hem siyasi anlamda hem de İslami anlamda şüphesiz bana fayda sağlamışlardır.
Allah'tan onlar için rızasını diliyorum. Allah iki cihanda onların yar ve yardımcısı olsun, çıktıkları bu yolda onlara yardım etsin. Haksöz dergisinin 300. sayısını da ümmet için hayırlara vesile kılsın.
Sevgilerle…