Birinin şahsında, okullarından atılan 11 arkadaşa ithafen.
Günışığı gözlerine değince anlayabildi. Aydınlık kalabilmenin bedel istediğini. Yeniden ışımak için cesaret biriktirdi. Ve ben sana bakıyordum. Seni seyrediyordum. Sağanak yağmurlar almıştı seni. Islaktın. Müjdeli yağmurlarla ıslanmış güzel heceler ekilmişti bağrına.
Yitirilmiş hiçbir şey yoktu gözlerinde.
Engindin... Verimliydin... Dingindin.
Bence sen nemli bir toprak gibiydin.
Umudun toprağı. Dingin ve kıpır kıpır. Münbit. Münbit ve hazır. Yediverenlerin susadığı bir toprak. Kerbela rüzgarları kurutamadı seni, bir diploma mı kurutacak?
Yitirilmiş hiçbir şey yoktu ellerinde.
Bildiri tutan kıvrımları gülümserken dört yana, kağıttan okumadık, ellerinden okuduk herşeyi. Bildik. Bil-dir-dik. Yabanıl ot bitmemişti bu toprağın böğründe.
Saftın... Hesapsızdın.., Derindin.
Bence sen nemli bir toprak gibiydin.
Yitirilmiş hiçbir şey yoktu sözlerinde. Dün de aynı heceydi diline pelesenk, bugün de... Dün de aşktı ruhunun müptelası, bugün de... Dün de vazgeçmek yoktu sen de, bugün de... Dilerim Adn de senin olur, Firdevs de...
Yitirilmiş hiçbir şey yoktu ümidinde.
Sana tescili mi?
Ey biricik teselli, ey dilek ağacı sessiz haykırışların! Bir başka deveran ettirdin kanımızı yürekte. Biliriz bu kavga senle de yürür, sensiz de... Ama kavga sendin, ümit sen... Nasıl salıverirdi seni binbir ilahi rütbe?
Yalındın... Katıksızdın... Serindin.
Bence sen nemli bir toprak gibiydin.
Yitirilmiş hiçbir şey yoktu gözlerinin renginde. Tonu verime dönmüş bir kahverengi. Tonu, acılarımızın mihengi. Tonsuz, sessiz, renksiz bir kahverengi. Yalnız dert, yalnız direnç, yalnız karar yansıtan bir göz rengi. Uzak nefeslerin duaları sarmıştı seni.
Haleliydin... Derûniydin... Mütevekkildin.
Bence sen nemli bir toprak gibiydin.
Yitirilmiş hiçbir şey yoktu evrenin ezgisinde. Kazanılmış pek çok şey. Sen vardın. Ve "seneler. Hamken, olmuş pişmiş bilekler. Ve dirilmiş yürekler.
Vardın... Oradaydın... Diriydin.
Bence sen nemli bir toprak gibiydin.
Yitirilmiş hiçbir şey yoktu nefesinde.
Titremeden, eğrilmeden, gizlenmeden konuştun.
Duydu seni sağır gönüller ve dinledi mü'minler.
Gökçe konuştun;
Yerce konuştun;
Ve bence sen, nemli bir toprak gibi konuştun.
Yitirilmiş hiçbir şey yok özlemlerimizde.