Mısır Parlamentosu El-Ezher’de Gösteri Yapılmasını Yasaklıyor!

Cemal Essam Ed-Din

Mısır Şura Meclisi1 ibadethanelerin içerisinde ve civarında gösteri düzenlenmesini yasaklayan bir kanun taslağını onayladı. 5 Şubat Salı günü oylanan teklifle Şura Meclisi ibadethanelerin içerisinde ve çevresinde gösterilerin yasaklanmasına yönelik tartışmalı bir yasaya yeşil ışık yaktı. Resmi amacı ibadethanelerin kutsallığını korumak olarak açıklanan üç maddelik kanunun aslen el-Ezher'deki gösterileri yasaklamaya yönelik bir düzenleme olduğu düşünülmekte.

Vakıf Bakanı2 Mahmud Hamdi Zakzuk'un açıklamaları el-Ezher Camii'nde gerçekleştirilen bazı gösterilerin bu yasayı acil bir ihtiyaç haline getirdiğini ortaya koyuyor.

Mahmud Hamdi Zakzuk, "Mübarek el-Ezher Camiinin, din adamlarının aşağılandığı ve Mısır aleyhtarı sloganların atıldığı gösterilere zemin olması çok üzüntü verici" diyordu.

Yasa, Şura Meclisinde, iktidardaki Ulusal Demokratik Parti'nin (UDP) mecliste çoğunluğu oluşturmasının da yardımı ile ezici bir üstünlükle kabul edildi. Fakat son görüşmeler için Halk Meclisi'ne3 getirildiğinde yasanın büyük bir eleştirel muhalefetle karşılaşması bekleniyor.

Yasaklı İhvan-ı Müslimin'in 88 sandalyelik parlamento bloku, yeni düzenlemeyi kamu özgürlüklerinin kısıtlanmasının ve demokratik reformlardan geri dönüşün bir kanıtı olarak tanımlamakta. İhvan'ın parlamento sözcüsü Hüseyin İbrahim, Al-Ahram Weekly'ye yaptığı açıklamada yeni yasanın sadece ve sadece el-Ezher'de düzenlenen gösterilerin uluslararası medya ve uydu kanallarının dikkatini çekmesi nedeni ile hazırlandığını söyledi.

İbrahim, "Vakıa şudur ki, vatandaşlar el-Ezher gösterilerinde rejime karşı öfkelerini ve siyasi iktidarın hanedanlığa dönüşmesi ve kamu özgürlüklerine yönelik sürdürülen saldırılara karşı muhalefetlerini gösterebilme fırsatını bulmuştur." şeklinde konuştu.

Sol eğilimli bağımsız milletvekili Saad Ebbud da, cami içerisindeki ve çevresindeki gösterilerin rejim açısından bir diken etkisi gösterdiği kanaatini paylaşıyor. "Unutmayın ki Kifaya4 hareketi Irak'ın işgaline karşı yapılan gösteriler esnasında doğdu." diyor Ebbud ve el-Ezher Camii'ndeki gösterilerin "protestocuların Başkan Mübarek ve oğlu Cemal aleyhine karşı slogan atmaları ve bunların uluslararası medya tarafından özellikle çekilmesi ile birlikte iktidar için daha da sıkıntı verici" hale geldiğine inanıyor.

Şura Meclisinde Yasama ve Anayasa İşleri Komisyonu Başkanı Raci el-Arabi, yasanın iki önemli madde içerdiğini açıkladı. İlk maddenin ibadethanelerin içerisindeki ve çevresindeki tüm gösterileri yasakladığını belirtti. Yasa metnin oldukça kapsamlı olduğunu ve ibadethanelerin iç ve dış kısımlarına şamil olduğunu söyledi, aynı zamanda ikinci maddenin de bu tür gösterileri organize edenlere ve katılanlara ceza öngördüğünü bildirdi. El-Arabi, el-Ezher'de ve diğer Müslüman veya Hristiyan ibadethanelerinde bu tür gösterileri organize etmek, teşvik etmek veya yönlendirmekten suçlu bulunanların bir yıldan az olmamak üzere hapis veya 1.000 ile 5.000 Mısır Paundu para cezasına; ibadethaneler içerisinde ve dışında düzenlenen gösterilere katılımcı olmaktan suçlu bulunanların ise altı aydan az olmamak kaydı ile hapis veya 500 ila 2.000 Mısır Paundu para cezasına çarptırılacaklarını belirtti. Ayrıca Arabi, yeni kanunun, yasaların öngördüğü sınırlar içerisinde gerçekleştirilmesi halinde örgütlenme, beyanat ve toplumda ifade özgürlüğünü garantileyen 46, 47 ve 54. maddeleri ile uyumlu olduğunu da iddia ediyor.

Parlamentodan ve yasal işlerden sorumlu bakan Müfid Şebab, ibadethanelerin içinde ve etrafında gösteri yapılmasının birçok ülkede yasak olduğuna işaret etti. "Birçok devlet bu konuda yasa bile çıkarmıyor, çünkü yasak örfi olarak kabul görmüş ve benimsenmiş." dedi ve hükümetin bu uluslararası normun ihlali yüzünden söz konusu yasa taslağını gündeme getirdiğini ifade etti.

Vakıf Bakanı Zakzuk da yasayı eleştirenlere çok sert çıktı. "İfade özgürlüğü, ibadethanelerin kutsallığının çiğnenmesi için kötüye kullanılmamalı." şeklinde konuştu. Zakzuk, Meclis üyelerine el-Ezher Camii içerisinde vatandaşların politik sloganlar atarken görüntülendiği birçok fotoğraf gösterildiğini açıkladı. "Cuma namazından sonra insanların el-Ezher Camii çıkışında politik sloganlar atmaları ve Mısır karşıtı uydu kanalları ile röportaj yapmaları sıradan bir hadise haline geldi." diyor Zakzuk. Yakın zamandaki bir gösteri esnasında organizatörler Mısır bayrağını yaktılar ve el-Ezher imamı Şeyh Seyyid Tantavi, aleyhine sloganlar attılar, diğer bazıları ise Lübnanlı Şii örgütü Hizbullah'ın bayraklarını dalgalandırdılar ve lideri Hasan Nasrallah'ın posterlerini taşıdılar, şeklinde konuştu.

Zakzuk "1919 milli devriminin organize edildiği yerlerin camiler ve kiliseler olduğunu" söylemenin de, "eski başkan Cemal Abdunnasır'ın da Mısır'a karşı Üçlü Saldırı5 esnasında halka seslenirken el-Ezher minberini tercih ettiğini" hatırlatmanın da mazeret olamayacağını iddia etti. Bu örneklerin "cami ve kiliselerin gösteriler için kullanıldığı değil, işgalcilere ve işgal güçlerine karşı milli bir tavrın sergilendiği istisnai durumlar olduğunu" savundu.

Yasanın camilere olduğu kadar kiliselere de uygulanacağını söyleyen Zakzuk, "Son yıllarda Hristiyanların da kilise ve katedrallerin içerisinde politik nedenlerden dolayı gösteriler yapmasının çok rahatsızlık verici bir durum" oluşturduğunu söyledi.

Şura Meclisinin atanmış bir Hristiyan üyesi Nabil Luka Bibavi, yasanın kamusal özgürlükleri kısıtlamaması gerektiğini ifade etti. "Londra'daki Hyde Park gibi bazı alternatif gösteri alanları olmalıdır ve bu alanların trafiği olumsuz etkilememesi için Kahire etrafındaki yeni yerleşim bölgelerinde olmasını öneriyorum." dedi.

UDP üyesi Hasan Hefnevi ise, yasa dışı ilan edilen Müslüman Kardeşler'i el-Ezher Camii ve üniversitesini kendi politik gündemi doğrultusunda işgal etmekle suçladı.

Dipnot:

1- Şura Meclisi: İki kamaralı Mısır Yasama Kurumu'nun üst kanadı; Üst Meclis.

2- Vakıf Bakanlığı: Mısır Diyanet İşleri Bakanlığı.

3- Halk Meclisi: İki kamaralı Mısır Yasama Kurumu'nun alt kanadı; Alt Meclis.

4- Kifaya: Kendisini "Değişim İçin Mısırlılar Hareketi" olarak tanımlayan ve Hüsnü Mübarek'e ve siyasi erkin oğlu Cemal'e teslim edilmesine karşı çıkan özgürlük yanlısı gayri resmi sivil oluşum. (el-Haraka el-Masreyya men agl el-Taghyeer)

5- Üçlü Saldırı (The Tripartite Aggression): Ekim 1956 yılında Mısır'ın Süveyş Kanalı'nı millileştirdiğini ilan etmesi ve Sovyetler Birliği ile yakınlaşması üzerine İngiltere-Fransa-İsrail üçlüsünün düzenlediği saldırı.

7-13 Şubat 2008 Al-Ahram Weekl'den

Çev: Yusuf Hüseyin Aslan