İslami Cihad önderi Fethi Şikaki, 26 Ekim 1995 tarihinde şehid edildi. Filistin davasına ve bu davanın tüm ümmetin davası olduğu bilincinin yaygınlaşmasına yoğun emeği geçen Şikaki, 5 yıl önce Siyonist katillerce Malta adasında katledilmişti.
O şöyle diyordu: "Filistin etrafında birliktelik sağlamak; tarihin Kur'an'la buluşmasını ve Mescid-i Aksa'ya doğru siyasi bir coğrafyanın yeniden oluşturulmasını gerçekleştirecektir."
Ve yine şöyle diyordu o: "Direnişin en güzel şekli, İslami hareketin, sömürgecilik politikalarına karşı vahdetiyle başlayacaktır. İslami hareketin hem bu düzene hem de İsrail'e karşı aynı zamanda direnmesi gerekir. Bu hususta titiz davranmamak, düşmanı farklı kamplara ayırma anlamına gelecek ve her birine farklı aşamalarda karşı koymak zorunda kalınacaktır. Oysa düşman her zaman tek bir saf halinde mücadelesini sürdürmektedir. Bizler sömürgecilik politikaları ve unsurları arasındaki gizli bağı görebilmeliyiz. Filistin'in Kitap'tan bir ayet olduğunu, bunun da ötesinde bir inancın, bir medeniyetin ve tarihin sembolü konumundaki bir coğrafya olduğunu açık bir şekilde görmeliyiz."
Bugün onu katledenler genç yaşlı demeden masum bir halkı katletmeye devam ediyor. Bugün onun vurguladıkları daha iyi anlaşılıyor. Tüm ümmetin bağrına saplanmış bir hançer olan siyonizmden ve emperyalizmin küresel sömürü ağından kurtuluş yolunu sadece ve sadece tüm ümmetin topyekün, yeniden Kur'an'la buluşması ve Mescid-i Aksa'ya yönelmesi olduğu daha iyi görülüyor.
Şehidlerin kanı bugün yeni intifadaların ilk kıvılcımı oluyor. Şehidler yolumuzu aydınlatıyor, ufkumuzu çiziyor. Önden gidenlere ve intifadayı bayraklaştıranlara selam olsun.