Şii gruplar arasında giderek büyüyebilecek çatışma tehditleri ortasında İngiltere Basra'nın güney bölgesinin güvenliğini yerel Iraklı yetkililere bıraktı. Bu tür güvenlik devirlerini geçmişte hep suikastler ve kargaşanın takip ettiği bilinmekte. Bağdat'ın 580 km. güneyindeki Basra için de bu durum çok farklı değil. Basra'ya bakınca şehir Irak'ın tek limanı, ülkedeki petrolün %70'i burada üretilmekte (ihraç edilenin ise %80'i), ayrıca bölge İran ile sınır ticareti gibi avantajlara da sahip. Iraklı yetkililer ve Şii partililer bölgede güvenliği sağlamayı ve birbirleri ile işbirliği içinde olmayı vaat ediyorlar, ancak gerçekler göz önüne alındığında bu vaat pek inandırıcı değil.
Basra Emniyet Müdürü Halil Khalaf'ın Sunday Times'da yayınlanan sözlerinde; bir kısmı polisten daha donanımlı, tam 28 ayrı militan grubun şehri elleri altında tuttuğunu ve bu gruplardan en azından bir kısmının İran'dan gelen silahlarla desteklendiği ifade edilmekte. Adının açıklanmaması şartıyla Al-Ahram Weekly'e konuşan bir polis şefi, kendilerince kimi ahlaki kurallar uygulayan aşırı uç gruplar tarafından son altı ayda 48 kadının öldürülmesinin Irak ordusunun zayıflığını, silahlı militanların ise etkinliğini gösterdiğini belirtti. Polis müdürünün açıklamasına göre militan gruplar 1979 İran Devrimi'nden sonra kurulan komitelerin "yeryüzünü ifsad etmek" suçlamasıyla ve "marufu emretmek, münkerden nehyetmek" doğrultusunda yürüttükleri faaliyetlere benzer bir tutum içindeler.
Basra'yı kontrol etmek için birbirleri ile mücadele eden üç büyük Şii grup mevcut. Bunlardan birisi Vali Muhammed Müsbeh Al-Veli'nin yönetimindeki Fadila Partisi. Diğeri Abdulaziz Hekim'in Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi ve üçüncüsü ise mevcut hükümetten ayrılmış bulunan Sadr grubu. Sadr ve Fadila, Başbakan Nuri el-Maliki'nin Dava Partisi'ne muhalifler. Şimdilik güç paylaşımı yapmış haldeler. Güney petrol şirketlerinin güvenliğinden Fadila Partisi sorumlu. Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi resmi güvenlik güçlerini yönetmekte. Sadr'ın Mehdi Ordusu ise şehirde etkinliğini ciddi şekilde hissettirmekte.
Sadr hareketinin Basra'daki liderlerinden Şeyh Ali es-Saidi'nin Londra merkezli Arap milliyetçisi el-Hayat'a verdiği demeçte yasalara bağlı olduklarını bunun karşılığında da güvenlik teşkilatlarının Sadr taraftarlarına karşı harekette bulunmayacağına dair söz verildiğini belirtiyor ve Basra Valisi ve Sadr hareketi arasında ihtilafın çözüldüğünü ve Fadila Partisi ile ilişkilerinin düzeldiğini söylüyordu.
Basra Valisi el-Veli ise Basra'nın silahtan arınmış bir yönetime sahip olmasına yönelik iyimser açıklamalarda bulunurken, silahların Irak güvenlik güçlerince titizlikle toplanacağını ve şehirde ciddi anlamda bir ekonomik canlanma olmasını umduklarını belirtiyordu. Irak'ın Basra'daki askeri operasyonlarının kumandanı General Muhan el-Fariji ise açıklamalarında, güvenliğin mükemmel olduğunu, artık caddelerde silahlı adamların ve terörün bulunmadığını belirtiyordu.
Bugüne dek Irak'ta 173 asker kaybeden İngiltere'nin şu anda Irak'ta 2003'tekinin onda biri oranında, yani 4500 civarında askeri bulunuyor. Bu birlikler Basra'nın taşra kesimlerindeki küçük bir hava üssüne konuşlandılar. Bu birliklerin Irak askerlerini eğitmeye devam etmeleri ve acil müdahale görevlerinde yer almaları bekleniyor.
20-26 Aralık 2007 tarihli Al-Ahram Weekly'den Çeviren: Ali DURNA