Uzun yıllardır belirli aralıklarla yaşanan ve 28 Şubat'la birlikte çok yoğun bir biçimde gündemimize giren başörtüsü yasağı yaz tatilinin ardından 1999-2000 öğretim yılının başlamasıyla yine çok yakıcı bir sorun olarak ortada. Ancak okul önleri yasağın başladığı ilk günlerdeki gibi kalabalık değil. Ve öğrenciler; bazı veliler, birkaç dernek ve duyarlı birkaç avukat dışında kimseden gerekli desteği göremiyorlar.
Marmara Üniversitesi'ni yeni kazanan öğrencilerin kayıtlarının yapıldığı Haydarpaşa Kampüsü'nde, kaydını yaptırmak için içeriye sokulmayan ve başlarındaki örtü gerekçe gösterilerek kayıt yaptırmaları engellenen başörtülü öğrenciler, öğrenci yakınları ve avukatları yasağı 24 Eylül Cuma günü protesto ettiler. Aynı gün İlahiyat Fakültesi'ni kazanan öğrencilerin de kayıt günü idi ama kayıtları yapılamadı. Yüksek bir puanla İlahiyat Fakültesi'ni kazandığı halde başörtülü olduğu için kızının kaydını yaptıramayan öğrenci velisi Arif Çiftçi, 1 7 Eylül Cuma günü Haydarpaşa Kampusu önünde yaptığı basın açıklamasında sarfettiği "Ben iki gün önce Adapazarı'ndaydım. Oradaki sefaleti gördüm. İnsanlar aç ve perişan haldeler ve orada 'Devlet' yok ama burada 'Devlet' var hem de sırf kendi resmi ideolojisini zorla dayatmak, masum insanların haklarını gaspetmek için var." şeklindeki ifadeleri dolayısıyla Terörle Mücadele Ekipleri tarafından gözaltına alındı. Yasağı protesto edenler yer yer polis tarafından tartaklandı. Birgün sonra İstanbul DGM'de yargılanan Arif Çiftçi beraat etti.