Dinmiyor mahzun Kudüs’ün yarası
Filistin toprakları ölüm tarlası
Dinmiyor Mescidi Aksa’nın kanaması
Ölüm kusuyor karanlık çağın alçakları
Filistin’in gülleri ateşler içinde
Firavunlar Nemrutlar el ele
Sekiz aylık Leyla’nın öldürüldüğü yerde
Artık söz bitti
Onurlu bir cevap vakti
Siyonistlerin anladığı dilde
Kopsun kopacaksa kıyamet işte Kudüs
İmanımız yanıyor
Gazze yokluk içinde kıvranıyor
Bir yanda umut bir yanda insanlar vuruluyor
Acının ve hüznün iskeletleri arasında
Yazıklar olsun yazıklar olsun
Bu vahşeti görmeyen insanlığa
Var olmanın kaybolan kıyılarına uzanan yolda
Altında direnişler saklayan Kudüs
İnsan kere insan olmanın şehri
Ruhlarımızı aydınlatan Kudüs
Ne Zekeriya ne İsa ne Selahaddin var
Tüm çehresiyle sükûta bürünmüş Kudüs
Siyonist kurşunları parçalıyor Müslümanları
Bu vahşete dur demek için çağırdığım sensin
Kudüs yüklü zeytin ağaçlarında tutuşan ağıtlar
Kalbimiz Kudüs desenli damar damar
Her ramazan bir ölüm soğukluğu yayılıyor Filistin’den
Damarlarından kan sızıyor durmadan
Ey Kudüs senin kalp atışlarından
Öğrendim ki bizim için bir imtihansın
Umutluyum Kudüs yaprak yaprak kopacak fırtınadan
Kâbustan uyanıp özgürlüğe kavuşacaksın
Çölün derinliğinde yatan bir ırmak gibi çağlayacaksın
Gönlümüzde solmayan bir gül gibi yeniden açacaksın
Kutlu önderimizden öğrendik seni
Sen ki tüm yollar tükenince
Gökyüzüne açılan kapısın