Merkezi Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta bulunan Kudüs Müessesesi'nin geçtiğimiz Haziran ayının başlarında (4-6 Haziran 2003 tarihleri arasında) Yemen'in başkenti San'a'da yıllık kongresi vardı. Biz de bu müessesenin Merkezi Heyeti'nde üye olduğumuzdan kongreye katılmak üzere 4 Haziran'da San'a'ya gittik. Bu vesileyle Kudüs Müessesesi'nin yapısı, faaliyetleri ve San'a'daki yıllık kongre hakkında bilgi vermek istiyoruz.
Kudüs Müessesi Nedir?
Kudüs Müessesesi, kâr amacı gütmeyen bir uluslararası sivil toplum kuruluşudur. Kudüs'ün dini ve tarihi kimliğini koruma, mağdur durumdaki Filistin halkına yardım ve Kudüs davasını uluslararası platformda tanıtma amacıyla 2001 yılında Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta kurulmuştur. Kudüs davası hareket noktasını oluşturmaktadır. Bu davayla doğrudan ya da dolaylı bağlantısı olan bütün konularla ve meselelerle ilgilenmektedir. Herhangi bir örgütün ya da siyasal akımın yan kuruluşu sıfatı taşımamaktadır. Kurucuları ve aktif üyeleri arasında değişik siyasal oluşumlardan ve dinlerden insanlar bulunmaktadır. Bu yönüyle kapsamlı bir faaliyet içindeki bir sivil toplum kuruluşudur. Aynı şekilde kurucuları ve aktif üyeleri arasında çok farklı ülkelerden insanlar bulunduğundan ve çalışmalarını uluslararası alana taşıdığından bir uluslararası kurum niteliğindedir.
Kudüs Müessesesi'nde Kimler Var?
Belirttiğimiz üzere bu kurum, belli bir oluşumun yan kuruluşu sıfatı taşımadığından Kudüs davasıyla, bu şehirdeki tarihi ve kültürel mirasla yakından ilgilenen bütün oluşumlara hitap etmeye ve hepsinin bünyesinde temsil edilmesini sağlamaya çalışmaktadır. Kudüs'teki tarihi, kültürel ve dini miras, bir kültürler mozaiği niteliği taşıdığından farklı dinlerin mensuplarına da açık durumdadır.
Müessesenin 'Meclisu'l-Umena' adı verilen Güvenlik Kurulu olarak Türkçe'ye tercüme edebileceğimiz üst heyetinin başkanlığını yaşının oldukça ilerlemesine rağmen Müslümanların davalarıyla çok yakından ilgilenme konusunda büyük fedakarlıklar gösteren İslam aleminin tanınmış ilim adamı Prof. Yusuf el-Kardavi yapmaktadır. Bu heyette bulunan diğer isimler ise şunlardır: Yemen'deki Islah Partisi'nin Genel Başkanı ve Yemen Parlamentosu Başkanı Abdullah Hüseyin el-Ahmer, İran Şura Meclisi'nin tanınmış üyelerinden Huccetu'l-İslam Ali Ekber Muhteşemi, Lübnan'daki Maruni Hıristiyan cemaatin ileri gelenlerinden ve Lübnan'ın eski devlet adamlarından Mişel İdde, Tunuslu ilim adamlarından Dr. Muhammed Mes'ud eş-Şâbi.
Kurumun faaliyetlerini yürütmek ve takip etmek amacıyla oluşturulan heyetine 'İdare Meclisi' adı verilmektedir. Bu heyetin başkanlığını Lübnan'daki Cemaat-i İslamiye'nin lideri Faysal Mevlevi, başkan yardımcılığını ise Hizbullah'ın ileri gelenlerinden Hasan Hudruc yapmaktadır. Bu heyette bulunan diğer bazı isimler de şunlardır: Müessesenin genel müdürlüğünü yapan Dr. Muhammed Ekrem el-Adluni, Hamas'ın eski resmi sözcüsü İbrahim Goşe, Lübnan'daki Maruni Hıristiyan cemaatin ileri gelenlerinden Antuvan Dav, Suudi Arabistanlı ilim adamlarından Muhammed Ömer ez-Zubeyr, Lübnan'daki Ulusal Arap Hareketi'nin liderlerinden Maan Beşşur, Hamas'ın eski Siyasi Birim Başkanı Dr. Musa Ebu Merzuk. Bu heyet toplam 13 kişiden oluşmaktadır.
Kurumun bir de Merkezi Heyet adı verilen biraz daha geniş bir komitesi bulunmaktadır. Bizim de üye olduğumuz bu heyette bulunanlardan bazı tanınmış isimler ise şunlar: Ürdün'deki İslami Çalışma Cephesi Partisi'nin eski genel başkanı ve Ürdün Zerka Özel Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İshak el-Ferhan, Filistin İslami Cihad Hareketi'nin lideri Ramazan Abdullah Şallah, Ürdün'deki Müslüman Kardeşler Cemaati'nin lideri Abdülmecid Zenibat, insan hakları konusunda Londra'da yürüttüğü faaliyetleriyle tanınan Azzam Temimi, Filistin'deki Hıristiyan Ortodoks cemaatin sözcüsü Papa Ataullah Hanna Ataullah, Keşmir'deki bağımsızlık mücadelesinin liderlerinden Abdürreşid et-Turabi, Malezya İslam Partisi (PAS)'nin ileri gelenlerinden ve Tarangganu eyaletinin Başbakanı Abdulhadi Ovanc, Fas'taki Adalet ve İhsan Hareketi'nin ileri gelenlerinden Fethullah Arslan, Pakistan'daki Cemaat-i İslamiye'nin lideri Kadı Hüseyin Ahmed. Merkezi Heyet toplam 32 kişiden oluşmaktadır ve sayılanların dışında Mısır, Libya, Suriye, Endonezya, Yemen, Cezayir, Suudi Arabistan, İran, Kuveyt gibi değişik ülkelerden temsilciler bulunmaktadır.
Kurumun yükünü taşıyan en önemli isim ise genel müdürlüğünü yapan ve her işine koşuşturan, başarılı bir trend yakalayabilmek için gecesini gündüzüne katan, oldukça nazik ve cana yakın kişiliğiyle hemen gönüllere taht kurmayı başaran Dr. Muhammed Ekrem el-Adluni'dir.
Müessesenin kuruluş merhalesinde geçici olarak görev yapan Kurucu Heyeti'nin başkanlığını ise Dr. Musa Ebu Merzuk yaptı.
Kuruluşundan Bugüne Kudüs Müessesesi
Kudüs Müessesesi'nin kuruluşu için faaliyet 2001 yılında başlatıldı ve Lübnan Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylanması sonucu o yılın sonuna doğru resmen kuruluşunu gerçekleştirdi. Uluslararası bir sivil toplum kuruluşu niteliği taşıdığından Lübnan yasalarına göre cumhurbaşkanı tarafından onaylanması gerekiyordu.
Bu itibarla kuruluşunun üzerinden henüz iki yıl geçmiş değildir. Dolayısıyla henüz İslam aleminde yeterince tanınmadığını düşünüyoruz.
Kapsamlı bir faaliyet yürütme amacıyla ortaya çıkan bir kurumun ilk yılı genellikle kendi kurumsal alt yapısını oluşturmakla ve faaliyet alanlarıyla ilgili irtibatlar kurmakla geçer. Bundan dolayı Kudüs Müessesesi'nin ilk yılı da büyük ölçüde bu alanda faaliyetler yürütmekle geçti. Bu amaçla birçok ziyaret gerçekleştirildi. Uluslararası alanda faaliyet yürüten muhtelif sivil toplum kuruluşlarıyla irtibatlar kuruldu. Bunun yanı sıra Filistin'in içinde faaliyet yürüten ve kendileriyle yardımlaşma yapılacak kurumlarla bağlantılar sağlandı. Birinci yılda, bu alanda önemli başarılar elde edildiğini söylemek mümkündür.
İkinci yılında ise, kuruluş amaçları doğrultusunda faaliyetlere başlandığı gibi ileriye dönük yeni projeler de geliştirildi. Bu projelerin hayata geçirilebilmesi için aktif faaliyetler başlatıldı. İlk etapta yürütülen faaliyetlerde Kudüs'te varlıklarını sürdürmek isteyen ancak ekonomik yönden zorluklar çeken, İsrail'in çeşitli baskılarına maruz kalmaları sebebiyle sıkıntılarla karşılaşan ailelere ve gerek Kudüs'teki gerekse Filistin'in genelindeki tarihi mirası ihya etmeye çalışan kuruluşlara yardımda bulunulmasına ve Kudüs davasını tanıtma amacına yönelik kültürel faaliyetlere ağırlık verildi. Binlerce yetime ve mağdur aileye düzenli yardımlar yapılmasını sağlamak amacıyla hayırseverlerle söz konusu ihtiyaç sahipleri arasında bağlantılar kurdu. Ayrıca sağlık, eğitim, kültürel etkinlik gibi değişik alanlarla ilgili yardım faaliyetleri oldu.
Ancak kurumun amaçları doğrultusunda yapacağı faaliyetlerinin asıl ağırlıklı yönünü geliştirdiği projeler ve bu projelerin hayata geçirilmesi çabaları oluşturmaktadır. Kurum, değişik alanlarla ilgili olarak iki grup halinde uygulamaya geçirilecek projeler hazırladı. Bunlardan birinci gruba girenlerin muhammen bedelleri toplam 50 milyon, ikinci gruba girenlerin ise 24 milyon Euro tutarında. Şimdi bu projeleri hayata geçirmek amacıyla yoğun çabalar sarf ediyor. San'a Kongresi öncesinde yürütülen çabalar neticesinde projelerin üç milyon dolarlık kısmı için kaynak temin edilmiş ve gerekli bağlantılar kurulmuştu. Projeler aynı zamanda bir beş yıllık çalışma planı mahiyeti taşıyor ve 2006 yılı sonuna kadar yürütülecek faaliyetleri kapsıyor.
Kudüs Müessesesi'nin Projeleri
Kudüs Müessesesi'nin 2006 yılı sonuna kadar gerçekleştirmeyi hedeflediği ve çalışma planının da ana bünyesini oluşturan projeleri üç başlık altında toplanmaktadır: 1) Mescidi Aksa'yı, kutsal mekanları ve toprağı kurtarma amacına yönelik olan projeler ki bunlara "toprağı ve insanı kurtarma ekseni" deniyor.
2) Tarihi mirası, kimliği ve kültürü ihya amacına yönelik projeler ki buna "seferberlik ve özel gayret ekseni" deniyor.
3) Filistin toplumunun geliştirilmesi ve kalkındırılması amacına yönelik projeler ki buna da "kalkınma ve gelişme ekseni" deniyor.
Biz bu başlıkların her biri altında toplanan projeler hakkında özet bilgiler verelim:
Birinci kısma giren projeler:
1) Kudüs'ün Re'su'l-Amud mıntıkasında bir arsa satın alınması ve mesken inşası projesi;
Silvan ve Re'su'l-Amud mahalleleri Kudüs'ün stratejik öneme sahip bölgelerindendir. İsrail işgal devleti burayı gasp edebilmek için çeşitli oyunlara başvurdu. Halen de o bölgede yaşayanları, evlerini ve arsalarını satıp orayı terk etmeye zorlamak için muhtelif baskılara başvuruyor. Buradaki Filistinli ahaliyi her türlü altyapı hizmetinden, eğitim ve sağlık hizmetlerinden mahrum bırakıyor. Bununla birlikte bölgede büyük bir nüfus yoğunluğu bulunmaktadır. Silvan ve Re'su'l-Amud'daki Filistinli nüfusun sayısı 40 bin civarındadır ve bu sayıyla Kudüs'te yaşayan Filistinlilerin yüzde 20'sini oluşturmaktadırlar. Bu mıntıkadaki ahali dört dönümlük bir arsa üzerine otuz daire, bir çocuk yuvası ve bir de mescitten oluşacak site inşa etmek için müracaat etti. Ruhsat alabilmek için bütün kapıları çaldı, belediyenin muhtelif organlarına yüksek miktarlarda paralar yatırdılar ama yine de inşaat ruhsatı alamadılar. Ruhsat rüsumlarının astronomik miktarlara çıkarılması sebebiyle güçlerini ve imkanlarını aşan bir muameleyle karşılaştıklarını gördüler. Arsa sahiplerinin bu duruma düştüklerini gören bazı yerleşimciler pusularda bekleyerek çok yüksek fiyat teklifleriyle buraya el koyma çabası içine girdiler. Arsa sahipleri ise burayı onlara satmak istemiyor, ama ihtiyaçlarından dolayı ve değerlendirme imkanından yoksun olmaları sebebiyle elden çıkarma zorunluluğu duyuyorlar. İşte Kudüs Müessesesi, Kudüs'te faaliyet yürüten sivil kuruluşlarla yardımlaşarak burayı satın almak ve değerlendirmek istiyor.
Proje yoluyla arsanın işgalcilerin eline geçmesinin önlenmesi, ihtiyaç içindeki 30 Filistinli aileye mesken edindirilmesi, işsiz bazı gençlere bir yıl süreyle iş temin edilmesi, işgalcilerin bölgeye kurmuş oldukları Har Hazeytim adlı Yahudi yerleşim merkezinin Müslümanların yaşadığı bölgeye doğru büyümesinin önlenmesi ve bazı Müslüman çocukların eğitimi için bir çocuk yuvası açılması amaçlanıyor. Proje konusunda Kudüs'te faaliyet yürüten Toplumu Geliştirme Müessesesi ile yardımlaşılacak. Projenin bitirilmesi için yaklaşık 3 milyon 420 bin dolara ihtiyaç duyuluyor.
2) Aksa Kütüphanesi projesi;
Mescidi Aksa'nın kuzey kısmının bodrum katında Sultan Eşref Kayıtbay tarafından yaptırılmış bir kütüphane bulunmaktadır. Ancak bu bölüm dar olduğundan az sayıda ziyaretçi almaktadır ve yeterince havadar değildir. Buna ek olarak İsrail işgal devletinin 1997'de açtığı meşhur tünel sebebiyle yıkılma riskiyle karşı karşıya gelmiştir. Şimdi bu kütüphanenin kullanıma açılabilmesi için sağlamlaştırılması ve ıslahı gerekmektedir. İslami Vakıflar Dairesi, 1999'da bu kütüphanenin Kadınlar Camisi denilen kısımda daha geniş bir yere taşınması için bir proje geliştirdi ve faaliyetler başlattı. Burası caminin kıble kısmında ve camiye bitişik halde bulunmaktadır. Bir buçuk yıl süren çalışma sonunda yeni kütüphane kullanıma hazır hale getirildi, kitaplar tasnif ve tertip edildi ve 2001 yılında hizmete açıldı. Bu kütüphanede oldukça önemli kaynak kitaplar bulunuyor. Fakat İsrail'in baskıcı uygulamaları, kütüphanenin zaman zaman muhasaraya alınması, Kudüs'e çevre illerden girişlerin engellenmesi sebebiyle araştırmacıların bu kütüphaneden yararlanmaları çok zor olmaktadır. Ayrıca işgalcilerin daha önce yine zengin kitaplarla dolu olan Halidiye Kütüphanesinin etrafına Yahudiler için evler yaptırarak bu kütüphanenin kullanımını engellediği biliniyor. Benzer bir uygulamanın söz konusu kütüphane için gerçekleşmesi durumunda buradaki zengin eserlerden istifade edilmesi de zorlaşacak, hatta imkansız hale gelebilecektir. İşte bu sebeple Kudüs Müessesesi, Aksa Kütüphanesi adıyla daha güvenli bir yerde başka bir kütüphane açmayı ve söz konusu kütüphanelerde bulunan kaynak eserlerin mikrofilmlerini alarak bu yeni kütüphaneye yerleştirmeyi planlamaktadır.
3) Filistin'deki kutsal mekanların haritası projesi;
Bu projeyle Filistin'in bütün bölgelerindeki tarihi ve kutsal mekanların yerlerinin belirlenip buraların ayrıntılı bir haritalarının çıkarılması ve bu haritanın bastırılıp ilgilenenlere dağıtılması amaçlanmaktadır.
4) Gasp edilmiş Arapça ve İslami vesikaların kurtarılması projesi;
Osmanlı döneminde Filistin belli idari bölgelere bölünmüştü ve buralarda vakıflar, araziler, mülkiyetler vs. ile ilgili el yazması vesikalar saklanıyordu. İsrail işgal devletinin kuruluşundan sonra bu vesikaların çoğu Siyasi ve Akademik Kurum tarafından İsrail üniversitelerinin araştırma merkezlerine nakledildi. Oysa bu vesikalarda Filistin'in tarihi, kültürü ve oralardaki gayri menkullerin, vakıf mülkiyetlerinin kimlere ait olduğu hakkında oldukça önemli bilgiler bulunmaktadır. İşte bu bilgilerin korunması için söz konusu vesikalara ulaşılması ve muhafaza altına alınması gerekmektedir. Kudüs Müessesesi bu doğrultuda geliştirdiği projeyle eski camilerde ve tarihi mekanlarda bulunan vesikalara ulaşıp bunları belli bir yerde toplayarak muhafaza altına almayı, gasp edilmiş olanların da kopyalarını, mikrofilmlerini temin etmeyi hedeflemektedir. Projenin uygulamaya geçirilmesinde Ummu'l-Fahm'daki Çağdaş Araştırmalar Merkezi'yle işbirliği yapılacaktır.
5) Kudüs'teki İslami vakıflar ve mukaddesatla ilgili bir müze ve kültür sitesi kurulması;
Bu proje çerçevesinde birinci olarak Kudüs'teki İslami mirasın tanıtılması, bu mirasın geçmişi ve mevcut durumu ile ilgili bilgilerin, fotoğrafların ve bazı eserlerin teşhir edileceği müze, ikinci olarak kültürel faaliyetlerin yürütüleceği bir salon, üçüncü olarak da bir konferans salonu inşa edilmek suretiyle bir kültür sitesinin kurulması hedeflenmektedir.
İkinci kısma giren projeler:
1) Filistin alimleri ansiklopedisi projesi;
Bu proje çerçevesinde İslam'ın Filistin beldesine girişinden h. 1400 yılına kadar geçen süre içinde bu topraklardan çıkmış tüm ilim adamlarını (Müslüman veya Hıristiyan) tanıtan bir ansiklopedi hazırlanması hedeflenmektedir. Projenin amacı Filistinlilerin İslam ve Hıristiyan kültüründeki derinliği, Filistin alimlerinin çağlar boyunca ilim dünyasına sağladıkları katkı, Filistin'in bugünkü nesline geçmişte yetişmiş değerlerin tanıtılması suretiyle geçmişle bağlarının kuvvetlendirilmesi ve Filistin alimleri hakkında bilgi sahibi olmak isteyen araştırmacıların önüne gerekli ve yeterli bilgilerin konulmasıdır. Projenin hayata geçirilmesinde Kudüs'teki Toplumu Geliştirme Müessesesi ile işbirliği yapılacak ve en az yirmi kişiden oluşan bir araştırma heyeti oluşturulacaktır.
2) Kudüs Araştırmaları Merkezi projesi;
İsrail işgal devleti, Kudüs'ün İslami kimliğini ve tarihi zenginliğini yok edebilmek için yoğun bir faaliyet yürütmektedir. Bu amaçla uluslararası Siyonizm tarafından desteklenen birçok kurum ortaya çıkarılmıştır. Bu oluşumların ana amaçlarından biri de Mescidi Aksa'yı ortadan kaldırarak yerine Süleyman Heykeli dedikleri şeyi inşa etmektir. Buna karşılık Kudüs'ün tarihi ve kültürel kimliğinin korunması için faaliyet yürütülmesi gerekmektedir. İşte Kudüs Araştırmaları Merkezi inşa edilmesi projesinin amacı da budur. Bu projeyle Kudüs'teki mukaddes mekanların ve tarihi mirasın tanıtılması, buraların bütün Müslümanların gönüllerindeki değerlerinin artırılması, Kudüs'teki tarihi ve mukaddes mirasla ilgili bilgilerin belli bir merkezde toplanması, tüm iletişim tekniklerinin kullanılması suretiyle bu alanda Kudüs'e hizmet edilmesi, siyonistlerin Mescidi Aksa'yı ve Kudüs'teki mirası yok etme amacına yönelik çalışmalarının ve planlarının dünya kamuoyuna tanıtılması, Kudüs'ün kimliğini değiştirme amacına yönelik faaliyetlerin yakın takibe alınması ve engellenmesi, Kudüs konusuna özel bir kütüphane inşa edilmesi hedeflenmektedir.
3) Kudüs'le ilgili kültürel ürünler hazırlama merkezi kurulması projesi;
Şüphesiz iletişim alanında faaliyet yürüten kurumlar, Kudüs'le ilgili çalışmalarında malzemeye büyük ihtiyaç duyuyorlar. Bu malzemelerin ellerine verilmesi işlerini kolaylaştıracak ve Kudüs davasının tanıtılması amacına yönelik faaliyetlerini artıracaklardır. İşte bu projenin amacı da Kudüs meselesiyle ilgili olarak iletişim alanında kullanılabilecek görsel ağırlıklı veya dokümanter malzemeler hazırlayıp değerlendirebileceklerin istifadesine sunmaktır. Bu projenin uygulamaya geçirilmesinde Kudüs'teki Toplumu Geliştirme Müessesesi'yle işbirliği yapılacaktır.
4) Filistinli ailelerle kardeşleşme projesi;
Kardeşleşme sünnetini Rasulullah (s.a.s.) hicretten sonra Medine'de uygulamış ve Mekke'den gelen muhacirlerle Medineli ensarı kardeşleştirmiştir. Bu kardeşleşmenin gerek muhacirlerin dertleriyle ilgilenecek birer yardımcıya kavuşmaları ve gerekse sağlam bir İslam toplumunun temellerinin atılması açısından çok büyük bir faydası görülmüştür. Filistin'deki mağdur ve mazlum durumdaki aileler de ellerinden tutacak, zor durumda kaldıklarında dertleriyle ilgilenecek kardeş ailelere ihtiyaç duyuyorlar. Kardeşleşme yoluyla gösterilecek ilgi ve yapılacak yardımın, genel yardıma nispetle çok farklı bir yeri ve etkisi olacaktır. İşte Kudüs Müessesesi bu projeyle Filistin'deki ailelerle, onlara el uzatmak isteyen aileler arasında köprü vazifesi görerek bu kardeşleşme projesini hayata geçirmeyi planlamaktadır. Kardeşleşme iki yönlü olacaktır. Bir yönü içe bir yönü dışa dönük olacaktır. İçeride durumları iyi olan ailelerle zor durumda olan ailelerin kardeşleşmesine, dışarıdan da Filistin'deki mağdur ailelerin ellerinden tutmak, onlarla doğrudan irtibat kurmak isteyen ailelerle Filistinli ailelerin kardeşleşmesine öncülük edilecektir. Bu projeyle, Filistin halkının direnişinin güçlendirilmesi, Filistin'in içindekilerin varoluş mücadelelerine desteğin artırılması, Filistin'in dışından içine yardım ulaştırılması için yeni kapılar açılması, Filistin'le doğrudan bağlantılı olmayanların gönüllerinde o insanların davalarına karşı ilgi ve sevgi oluşturulması ve Filistinlilerin maneviyatlarının, morallerinin güçlendirilmesi amaçlanmaktadır.
5) Kudüs Dostları projesi;
Bu projeyle bir 'Kudüs Dostları Ailesi' oluşturulması hedeflenmektedir. Projenin hedefi bu aileye en az bir milyon kişinin katılmasını sağlamaktır. Kudüs Dostları projesi çerçevesinde değişik üyelik sıfatları belirlenecek. Bunlar: a) Normal üyelik; Üye olan yılda 10 Euro aidat ödeyecek ve kendisine Kudüs'ün ve Mescidi Aksa'nın özel fotoğrafları ve posterleri gönderilecek. b) Gümüş üyelik; Üye olan yılda 25 Euro aidat ödeyecek ve kendisine Kudüs Müessesesi'nin "Kudüs Çağrısı" adını taşıyan aylık yayın organı gönderilecek. c) Altın üyelik; Üye olan yılda 50 Euro aidat ödeyecek ve kendisine Kudüs Müessesesi'nin aylık yayın organı, muhtelif araştırma eserleri gönderilecek, ayrıca kurumun Web yayınlarından ücretsiz olarak yararlanabilecek. d) Elmas üyelik; Üye olan yılda 100 Euro aidat ödeyecek ve kendisine Kudüs posterleri, Kudüs risaleleri adlı yayınlar, aylık Kudüs Kitabı, iki ayda bir yayınlanan Kudüs Raporu gönderilecek. Bu üyelerin tümüne birer üyelik kartı verilecek.
6) Kudüs TV kanalı projesi;
Televizyon yayıncılığının toplumun yönlendirilmesinde önemli rol oynadığı bir gerçektir. Bu projeyle televizyon yayıncılığının etkisinin Kudüs davası lehine kullanılması için bir uydu kanalı kurulması hedeflenmektedir.
7) Uluslararası Kudüs kültür ödülü projesi
Kudüs'le ilgili araştırmalara teşvik amacıyla her yıl bu alanda bir ödül tahsis edilmesi ve seçilen bazı çalışmaların ödüllendirilmesi planlanmaktadır.
Üçüncü kısma giren projeler:
1) Üniversite öğrencilerine burs projesi;
Özellikle Kudüs'te varoluş mücadelesi veren ailelerin çocukları üniversite tahsili yapmakta zorlanmaktadırlar ki bunun en önemli sebebi ekonomik sıkıntılardır. İşte bu sıkıntıların aşılması amacıyla özellikle Kudüslü ailelerin çocuklarına burs temin edilmesi planlanmaktadır.
2) Teknik alanlarda meslek edindirme merkezi kurulması projesi;
Özellikle Kudüs'te varoluş mücadelesi veren ailelerin iş bulma konusundaki sıkıntılarının azaltılması amacıyla böyle bir merkezin kurulması planlanmaktadır.
3) Öğrencilere yönelik sağlık merkezi projesi;
Bu projenin amacı özellikle anaokulu ve ilk öğretim çağındaki çocuklara yönelik sağlık hizmetleri verilmesi amacıyla bir sağlık merkezi kurulmasıdır.
4) Kudüs'te bir M2 projesi;
İsrail işgal devleti Kudüs'te Yahudileştirme çalışmasına büyük ağırlık vermektedir. Müslümanların da bunun önüne geçmek için çok daha yoğun ve etkili bir faaliyet yürütmeleri gerekmektedir. Bu projenin amacı da dünya Müslümanlarının katkılarıyla Kudüs'teki gayri menkullere sahip çıkılmasıdır.
5) Kabiliyetli öğrencilerin mesleki yönden geliştirilmesi merkezi projesi;
Filistin'de özellikle de Kudüs'te yaşayan Filistinliler arasında muhtelif mesleki kabiliyetlere sahip olan ama kendilerini geliştirme imkanlarından mahrum pek çok kişi bulunmaktadır. Böyle bir merkez tesis edilmesiyle onlardan en azından bazılarına ulaşılıp mesleki maharetlerini geliştirmelerine yardımcı olunması amaçlanmaktadır.
6) Filistin ve Kudüs kurumlarıyla kardeşleşme projesi;
Bu projeyle dünyanın değişik yörelerinde kültürel, ekonomik ve bilimsel alanlarda faaliyet yürüten kurumlarla Filistin'in içindeki kurumlar arasında kardeşleşmenin, böylece bir yardımlaşma ve işbirliğinin sağlanması amaçlanmaktadır.
8) İş edindirme merkezi projesi;
Genelde tüm Filistin'de, özelde Kudüs'te işsizlik oranı günden güne artmaktadır. Bunda İsrail işgal devletinin maksatlı uygulamalarının önemli rolü bulunmaktadır. Bu uygulamalar neticesinde Filistin'in genelinde işsizlik oranı yüzde 40-45'e varmıştır. Bu problem ekonomik sıkıntıların da günden güne artmasına sebep olmaktadır. Kudüs Müessesesi, insanların iş bulmalarına yardımcı olmak ve iş alanları açmak, bu alanda projeler geliştirmek amacıyla özel bir merkez kurmayı planlamaktadır.
Bütün bu projelerle ilgili ön çalışmalar tamamlanmış, maliyet hesapları çıkarılmış, yardımlaşılacak kurumlarla irtibatlar sağlanmış ve bazıları için kaynaklar da temin edilmiştir. Ancak temin edilen kaynaklar, projelerin tümü için gereken kaynağın henüz yüzde 6'sına tekabül etmektedir. Bu amaçla yeni kaynaklar oluşturulması ve yardımcı olabileceklerle bağlantılar kurulması için faaliyetler sürdürülüyor. Türkiye'den Kudüs davasına, oradaki insanların varlık mücadelelerine katkıda bulunmak isteyenlerin de bu projelere ilgi göstermeleri ve yardımcı olmaları gerekmektedir. Bütün faaliyetler tam bir şeffaflıkla ve dönemsel raporlar çıkarılması suretiyle yürütüldüğünden kaynak temin edenlerin, faaliyetleri doğrudan takip etmeleri ve verdiklerinin nerelerde kullanıldığı hakkında bilgi edinmeleri mümkündür.
San'a'da Gerçekleştirilen 2003 Yıllık Kongresi
2003 yıllık kongresi müessesenin ikinci yıllık kongresi oluyordu. Bundan önce müessesenin merkezinin bulunduğu Beyrut'ta biri kuruluş toplantısı, diğeri birinci yıllık kongre olmak üzere iki ayrı genel toplantı gerçekleştirildi ve ben Allah'ın izniyle her ikisine de katıldım. Birinci toplantıda sadece katılımcı üye sıfatı taşıyordum. İkinci toplantıda yani ilk yıllık kongrede kardeşlerimiz bizim için lütufta bulunarak Merkezi Heyet'e seçtiler. Böylece San'a'da gerçekleştirilen ikinci yıllık kongreye bu sıfatla katıldım.
2003 kongresinin San'a'da gerçekleştirilmesinin sebebi aynı zamanda burada Yemen şubesinin açılışının gerçekleştirilmesiydi. Dolayısıyla hem bu şubenin açılışı, hem de yıllık kongre aynı döneme denk getirilerek iki iş bir arada gerçekleştirilmiş oldu.
Yemen yönetimi kongre ve Yemen'de yapılacak faaliyetler için büyük kolaylıklar sağladı. Kongreye katılmak için giden üyelerin hepsine devlet özel misafiri muamelesi yapıldı. Ayrıca San'a'nın en büyük camilerinden birinde 6 Haziran 2003'e denk gelen Cuma günü hutbenin konusu Kudüs davası ve Kudüs Müessesesi'nin çalışmalarının bu açıdan arz ettiği önemdi. İmam efendinin verdiği oldukça etkileyici hutbeyle camidekilerin bir çoğunun gözlerini yaşarttığına şahit olduk. Hutbede İslam aleminin karşı karşıya olduğu durum, emperyalist güçlerin adeta aç kurtlar gibi Müslüman toplumların üzerine üşüşmesi hakkında da oldukça etkileyici ifadelere yer verildi.
San'a'daki 2003 kongresinin başkanlığını Lübnan'daki Cemaat-i İslamiye'nin lideri ve aynı zamanda müessesenin İdare Meclisi'nin Başkanı Şeyh Faysal Mevlevi yaptı. Meclisu'l-Umena'nın Başkanı muhterem Prof. Dr. Yusuf el-Kardavi hastalığı sebebiyle katılamadı. Toplantıya ev sahipliği yapan Yemen Islah Partisi'nin Genel Başkanı ve Yemen Meclisi Başkanı Abdullah Hüseyin el-Ahmer'in kızı kongrenin başlamasından bir gün önce Amman'da bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Onun kızının vefat ettiği gün ben Amman'da idim. Trafik kazasından da orada haberim olmuştu ve çok üzülmüştüm. Kaza sebebiyle toplantıya katılamayacağını sanıyordum. Fakat San'a'ya vardığımda açılış toplantısında onu görünce gösterdiği bu fedakarlık ve gayret sebebiyle çok duygulandım. Bununla birlikte açılış konuşmasını yaparken son derece bitkin ve yorgun halde olduğu hissediliyordu. Yüce Allah'tan kızına rahmet, kendisine de büyük ecir diliyoruz. Üstat el-Ahmer aynı zamanda San'a'daki toplantının tüm harcamalarını üstlenerek büyük bir maddi fedakarlık ve lütufta da bulundu.
San'a'daki yıllık kongrede seçimlerden sonra, geçen bir yılın faaliyetleri değerlendirildi ve ileriye dönük projeler üzerinde duruldu. Biz bu faaliyetler ve projeler hakkında yukarıda yeterince bilgi verdik. Yazımızın sonunda da kongrenin kapanış bildirgesinin bir tercümesini vereceğiz.
Yeni Şubeler Açma Çabaları
Kudüs Müessesesi uluslararası bir kuruluş olduğundan dünyanın değişik ülkelerinde şubeler açmak için çabalar yürütmektedir. İlk olarak da Yemen şubesi açıldı. Bunun yanı sıra İran, Suriye, Sudan, Malezya, Mısır gibi birçok ülkede de şubesinin açılması için müracaatlar yapıldı. Bazı ülkeler olumlu cevap vermiş durumdalar ve resmi prosedürün tamamlanması için faaliyetler yürütülüyor. Müessesenin Müdürü Dr. Muhammed Ekrem el-Adluni, Türkiye'de de şube açma imkanının olup olmadığını bana sordu. Endonezya'dan katılan Prof. Ahzemi Samiun da bir keresinde: "Gelecek yılın kongresini her halde Türkiye'de yaparız" diye takıldı. Bildiğim kadarıyla Avrupa Birliği'ne uyum yasaları bu tür uluslararası kurumların şube açmalarına imkan sağlıyor. Ama bu yasaların ne kadar hayata geçirildiğini ve uygulanış prosedürünü bilmiyoruz. Sadece küçük bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Türkiye-İsrail Parlamenterler Arası Dostluk Grubu oluşturulunca milletvekilleri aralarında yarışa geçiyorlar. Bilderberg'den gelen teklif geri çevrilmiyor. CFR üyeleri çok rahat bir şekilde Türkiye'de toplantı yapıyor ve üst düzey devlet yetkilileri tarafından davet ediliyorlar. 500. Yıl Vakfı 12 yıldan beridir Türkiye'de yoğun bir lobicilik faaliyeti yürütüyor. Öte taraftan birkaç yıl önce Filistin'le Dayanışma ve Dostluk Derneği kurmaya çalıştık, başvurumuz İçişleri Bakanlığından geri çevrildi. Kimse kolay kolay Kudüs davasını sahiplenme cesareti gösteremiyor. ABD ve İsrail'in diplomatik tehditleri bayağı etkisini gösteriyor. Artık bu korkuların aşılması ve en azından Kudüs konusunda son derece sivil faaliyetler yürüten Kudüs Müessesesi'nin Türkiye'de temsil edilmesine imkan tanınması gerekmiyor mu? Bakalım bu konudaki taleplerimiz nasıl karşılanacak?
Kudüs Müessesesi'nin San'a Kongresi'nin Kapanış Bildirgesi
Kudüs Müessesesi Merkezi Heyeti'nin "Şeyh Raid Salah Dönem Çalışması" adıyla 4-6 Haziran 2003'te, sayın Yemen Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'in yardım ve destekleriyle San'a'da gerçekleştirdiği yıllık toplantısının kapanış bildirgesi:
Kudüs Müessesesi'nin Merkezi Heyeti ikinci yıllık kongresini 4-6 Haziran 2003 tarihlerinde değerli Yemen ülkesinin bağrında, muhterem cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'in yardımıyla ve "Şeyh Raid Çalışma Dönemi" adıyla gerçekleştirmiştir. Toplananlar faaliyet raporlarını gözden geçirdikten sonra aşağıdaki kararları almışlardır:
1) Yurda dönüş, başkenti Kudüs-i Şerif olan ulusal devletini kurma, onurlu, hür, bağımsız olarak ve tarihteki bütün sınırlarıyla vatanı geri alma amacını gerçekleştirmek için bütün yollarla direniş hakkı da dahil olmak üzere Filistin halkının tüm ulusal haklarına sahip çıkılmasının te'kidi. 'Yol Haritası' planının Filistin halkına karşı oynanan oyunlar zincirinin yeni bir halkasından, susuz kişinin su sandığı ama yanına vardığı zaman bir şey olmadığını anladığı seraptan başka bir şey olmadığının vurgulanması.
2) Tüm Arap ve İslam ülkelerinin hükümetlerinin, özellikle tarihte benzeri görülmemiş mevcut şartların arz ettiği tehlikeler karşısında Kudüs'ün, kimliğinin ve kutsal değerlerinin korunması konusunda tarihi sorumluluklarını eksiksiz bir şekilde yüklenmeye çağrılması. Söz konusu tehlikeler gerek siyasi faaliyet adı verilen alanda, gerekse Kudüs'ün Siyonist işgalin birleşik ve kalıcı başkenti olarak kabul edilmesi ve Siyonist anlayış doğrultusunda tam olarak Yahudileştirilmesi amacı için yürütülen çalışmalarla kendilerini göstermektedir.
3) Arap halklarının ve tüm Müslüman halkların, dünyadaki tüm özgürlerin, toprağı işgal edilen, onuru rencide edilen, evleri yıkılan, yaşlıları, kadınları ve çocukları öldürülen, gençlerinin binlercesi tutuklanan, altyapısı tahrip edilen, ekonomik, toplumsal ve eğitim alanındaki faaliyetleri darmadağın edilen mazlum Filistin halkının uygar hayatının korunması için ellerinden gelen çabayı sarf etmeye çağrılmaları.
4) Filistin'deki İslami Hareket'in lideri ve İslami Kutsal Mekanların İmarı İçin el-Aksa Müesesesi'nin başkanı, kutsal Mescidi Aksa'yı tehdit eden projeler konusunda defalarca uyarıda bulunan, Kudüs'ü savunmanın Filistin halkının haklarını savunmak için verilen mücadelenin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan mücahit Şeyh Raid Salah'ın tutuklanmasının kınanması.
5) İslami ve uluslararası bir sivil toplum kuruluşu olan, Kudüs şehrinin kurtarılmasını ve onun Arap kimliğinin, bağrında barındırdığı İslami ve hıristiyanlara ait kutsal mekanların korunmasını, Filistin halkına hizmeti ve onun varoluş mücadelesine desteği, bütün zor şartlarda kitlesel, toplumsal, tıbbi ve eğitime yönelik kurumları vasıtasıyla ona yardımda bulunmayı amaç edinen Kudüs Müessesesi'nin çağrısına sahip çıkılması. Bu doğrultuda Merkezi Heyet, İdare Meclisi'nin geçen yılda gerçekleştirdiği faaliyetleri gözden geçirmiş, yapılan tüm çalışmaları takdir etmiş, geleceğe dönük projeleri de onaylamış ki bunların da başlıcaları şunlardır:
Sağlık, toplum, eğitim, kültür ve diğer alanlara yönelik birinci grup projelerin hazırlanması ve bunların hayata geçirilmesi için faaliyetlerin başlatılması. Bu projelerin maliyet tutarı 50 milyon Euro civarındadır. Yirmiden fazla projenin hayata geçirilmesi için gerekli bağlantılar kurulmuş ve bunlar için ilk etapta üç milyon Euro kaynak temin edilmiştir.
Müessesenin Beyrut'taki merkezinin fiili olarak faaliyete başlaması ve değişik ülkelerde şubeler açılması için çalışmalar yürütülmesi. İlk etapta Yemen'de bir şube açılması. Müessese, genelde tüm Filistin, özelde Kudüs davası için bilinçlendirme çabaları yürütmek amacıyla kültürel ve iletişime yönelik muhtelif çalışmalar başlatmıştır. Bu çalışmalarla direniş ve boykot ruhunun güçlendirilmesi, köklü tarihi manaların zihinlere yerleştirilmesi, Siyonistlerin tarihi saptırma ve gerçeklerin aslını değiştirme amacına yönelik planları hakkında bilgilendirme yapılması hedeflenmektedir.
Yedi ayrı birime ayrılan 2003 yılı planının ve bütçesinin onaylanması. Bu yedi birim: İletişim, genel ilişkiler, kültür ve eğitim, siyasal ve hukuki çalışmalar, finans ve mali kaynakların geliştirilmesi, kitlesel ve toplumsal faaliyetler, yeni şubeler açılması.
Filistin halkına yardım amaçlı ikinci grup projelerin hayata geçirilmesi için faaliyetlerin başlatılması. Maliyeti 24 milyon Euro tutacak olan bu projelerin sayısı yirmidir ve Filistin halkının ihtiyacına göre öncelik sırasıyla hayata geçirilecektir. Bunların 5'i Mescidi Aksa, kutsal mekanlar ve toprağın korunması, 7'si tarihi mirasın, kimliğin ve kültürel yapının ihya edilmesi, 8'i Filistin toplumunun geliştirilmesi ve kalkındırılması ile ilgilidir.
Arap halkının, İslam ümmetinin ve dünyadaki özgürlerin Kudüs'teki hakkına sahip çıkılması, şehitlerin kanlarına vefa, tüm tarihi hakların korunması, baskılar ne kadar artsa ve ne kadar büyük fedakarlıklar gerekse de tavizde bulunulmasını red amacıyla yüz milyon imza toplama kampanyasının başlatılması.
Halklarımızın evlatlarının Kudüs ve mukaddes değerler karşısındaki rollerini daha aktif bir şekilde icra etmelerinin sağlanması amacıyla "Kudüs Dostları" kampanyasının başlatılması; Arap ve Müslüman ailelerin Kudüs'teki ve Filistin'deki kardeşlerinin durumlarını sağlamlaştırmaları, onlara destek sağlamaları amacıyla Filistinli ailelerle kardeşleşme projesinin hayata geçirilmesi; Filistin'in içindeki halkımızın imkanlarının artırılması, onların varlık mücadelelerinin güçlendirilmesi, konumlarının sağlamlaştırılması, direniş ve kararlılıklarına güç katacak bütün imkanların temini amacıyla Kudüs ve Filistin'deki kurumlarla kardeşleşme faaliyetlerinin başlatılması.
Müessesenin Web sitesinin geliştirilmesi, böylece bu sitenin Kudüs ve onunla bağlantılı konularda ilmi, kültürel ve medyatik bir kaynak haline getirilmesi.
Dünya Kiliseler Birliği ile işbirliği ve ortak organizasyon yoluyla, Kudüs'teki ve Filistin'deki halkımız için hizmet veren tüm kurumlar arasında yardımlaşmayı sağlamak amacıyla, Kudüs için faaliyette bulunan tüm kurumlar ve cemiyetlerle uluslararası bir konferans düzenlenmesi için hazırlık çalışmaları yapılması.
Kültür ve iletişim alanına yönelik yayınlar çıkarılması veya desteklenmesi. Bu yayınlar: Periyodik Nidau'l-Kuds (Kudüs Çağrısı) yayını, Kudüs araştırmaları serisi, Kitabu'l-Kuds (Kudüs kitabı), Kudüs risaleleri, "Kudüs'ü unutmamamız için" serisi ve benzerleridir. Muhtelif konferanslara iştirak edilmesi, konferanslar, paneller, toplantılar, basın toplantıları, televizyon programları, Kudüs ve mukaddes değerleri savunma amaçlı dayanışma toplantıları düzenlenmesi.
Sonuç
Kudüs Müessesesi Merkezi Heyeti toplantısının sonunda, ikinci kongresinde gördüğü sıcak ilgi, yakınlık, güzel ev sahipliği ve saygın muamele sebebiyle Yemen Cumhurbaşkanına, yönetimine ve halkına şükranlarını ve minnet duygularını sunmakta, değerli Yemen beldesinde bu müessesenin şubesinin açılmasına muvafakat etmesinden dolayı muhterem Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'e sonsuz teşekkürde bulunmakta, bu genç müesseseye verdiği destek, yaptığı teşvik ve mükemmel ev sahipliği dolayısıyla muhterem Şeyh Abdullah Hüseyin el-Ahmer'e takdir ve minnet duygularını arz etmektedir.