Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
Kudüs ile karşınızdayız. "Kudüs" adı ortak vicdanların, ortak özlemlerin ve ortak kararlılığın yöneldiği bir sonuç.
Kudüs; uzaklaşmış bedenlerimizin ortak kalbi, dağınık tuğlalarımızın zemin duvarı. İlk kıblegahımız. Hz. İbrahim'in, Hz. Davut'un, Hz. Musa'nın, Hz. Meryem'in acılarına da sevinçlerine de tanık olan diyar. Hz. Süleyman'ın secdegahını taşıyan miras.
Kudüs; çeşitlenen kimlikleriyle Sami kavminin soluk aldığı bereketli kılınmış toprak. Son Rasul'ün Isra'daki son durağı.Ve günümüzde, Yahya peygamberi öldürenlerin Hz. İsa'ya ihanet edenlerin izinden gelen Samiri kılıklı çağdaş nankörlerin yaşattığı hicran.
Kudüs; vahyi kültürümüzün emaneti, tevhidi değerlerimizin mirası, kitap ehline gösterilen şefkatin ve adaletin örnek icra mekanı. İslam elini ne zaman Kudüs'e uzattı ise sömürü, zulüm, işgal, sürgün, işkence, katliam elini geri çekti.
Ve Kudüs gene işgal ve zulüm altında, gene tutsak ve gene kurtuluş ve adalete muhtaç. Bu beldenin gerçek mirascıları köklerinden kopartılmayla karşı karşıya. Kudüs Talut'un, Ömer'in, Selahattin'in sükun ve adalet günlerini özlüyor. Kardeşlerinin koparılmış coğrafyalardan uzanacak ellerinin sıcaklığını bekliyor. Kudüs'ün tüm çevresi yaz sıcağında donmuş, buzlanmış gibi; ama öyle de olsa Kudüs'ün intifada taşları buzdan camları kırıyor ve sessizliği parçalıyor.
Kudüs, kalbimizin yarası, geleceğimizin satır başlığı. Kudüs, evrensel İslami uyanışın ve tüm yerel İslami mücadele hatlarının ortak stratejik hedefi haline gelmelidir. Çünkü Kudüs'ün kurtuluşu demek, tüm İslam coğrafyasını kuşatan emperyalizmin belinin kırılması demektir. Çünkü Kudüs, küresel kapitalizmin baş patronları tarafından siyonist işbirlikçiler eliyle tüm coğrafyamızı kontrol altında tutmak üzere Filistin topraklarını bir saldırı üssü haline getirecek emperyalizmin komuta merkezi yapılmak istenmektedir. Bu nedenledir ki tüm bölgelerimizin kurtuluşu Kudüs'ün özgürlüğe kavuşmasıyla doğrudan alakalıdır. Ve işgal altındaki Filistin ve Kudüs'ün özgülük davası aynı zamanda Türkiye'nin de, Irak'ın da, Hicaz'ında, Tunus'un da, Keşmir'in de, Çeçenistan'ın da, Kürdistan'ın da adalet ve özgürlük davasıdır.
Filistin bizim için sadece yaşadığı drama ağlanan bir mazlumiyet ülkesi ve elimizden alınmış iç çekilen bir hatırat değildir. Sadece yaşadığı kuşatma içinde acı çeken, mahrum bırakılan, katledilen bir insanlık sorunu da değildir. Filistin ve Kudüs bizim için tarihle vahyin, siyasetle vahyin, insanlıkla vahyin buluşma makamıdır. Kudüs'ün ve Filistin'in direnişçi halkı, küresel kapitalizmin azgınlaşan kuşatmasına, siyonist tetikçilere ve bölgedeki işbirlikçilere karşı onur ve kararlılıkla dikilen, küresel direnişin övünç duyduğu, örnek aldığı, gönül verdiği küresel intifadanın ateşleyici öncüleridir. Kudüs bizim mecbur olduğumuz geleceğimizdir.
Kudüs Dergisi, 2002 Nisan'ında yaşanan Cenin katliamının hüznü içinde "ne yapabiliriz?" sorusuna cevap aranırken mayalanıp oluşturulan Filistin Dostları Girişimi (FDG)'nin kendi için belirlediği ödevlerden biri olarak tasarlanmaya başlandı.
FDG, Filistin'in ve Filistin halkının siyonist ve emperyalist kuşatma ve saldırılardan kurtarılmasına katkıda bulunmak amacıyla yazar ve sanatkarlarımızdan; gazeteci ve dergicilerimizden; hukukçularımızdan, insan hakları ve diğer sivil kuruluşlarımızın temsilcilerinden iştirakçilerin ve amaç doğrultusunda çaba sarfeden diğer kişilerin katılımına da açık olarak 26 Ekim 2002 tarihinde yapılan bir toplantıyla sivil bir inisiyatif olarak şekillendi. İstanbul'da bir otel salonunda ikiyüze yakın katılımcıyla gerçekleştirilen kuruluş toplantısına, diğer bazı şehirlerden konuya yakınlığı ve ilgisiyle bilinen bir çok kişi de katıldı.
FDG kendisine, iş bölümü ve dayanışma içinde gerçekleştirebileceği üç görev belirlemişti.
Birinci görev, Filistin ile ilgili günlük haberlerin basına ve tüm ilgililere duyurulması amacıyla bir haber portalının kurulması idi. Bu görev www.aksahaber.net adresinde gerçekleştirildi ve daha etkin bir haber portalı için teklif ve katkılarınız bekleniyor.
İkincisi görev olarak, Filistin sorunu ve uluslararası boyutu ile ilgili üç aylık bir siyasi analiz, düşünce ve haber dergisinin çıkartılması öngörülmüştü. Yayın Kurulu'nu oluşturmadan büro teminine, derginin içeriğini, konularını, katılımcılarını belirlemeden fiziki yapısını oluşturmaya kadar süren kollektif bir çabanın sonunda da şu anda karşınıza çıkarak bu teşebbüsün ilk basamağını gerçekleştirmiş olduk.
Üçüncü görev ise, FDG'nin belirtilen amaçları doğrultusunda etkinlikler düzenlemek ve paralel etkinliklere katkıda bulunmaktı. Bu süreçte ABD ve müttefiklerinin Irak'a yönelik saldırıları ve işgaline karşı gösterilen tepkiler FDG'nin de öncelikli uğraşı konusu oldu. Ve bu tepkilerde ABD kadar Siyonist İsrail terörü ve yayılmacılığı da protesto edildi. Bölgemizdeki siyasi kojönktürün önümüze getirdiği zorunlu ilgilerle ikinci planda kalan FDG'nin etkinlik ödevlerini önümüzdeki aylardan itibaren yerine getirmek, tüm Filistin ve Kudüs dostlarının müşterek yükümlülüğü olduğunu ifade etmek isteriz.
FDG kuruluş toplantısında, kendi varoluşunun dayandığı ilkeleri de belirlemişti. Dergimiz FDG katılımcılarının ve gönüldaşlarının istişari desteğini alarak çıkmaktadır. Dolayısıyla dergimizin yayın politikası, kendisini belirleyen kuruluşun bu ilkeleri istikametinde oluşturulacaktır. FDG'nin belirlediği bu ilkelerin İslami bilinç ve sorumluluk taşıyan her müslüman tarafından da önceleneceğine inanıyoruz:
1) Yaklaşık bir asra yakındır Ortadoğu'nun kilit sorununu teşkil eden Filistin sorunu, hem uluslararası hukuk, hem insanlık sorunu olma yanında FDG mensupları açısından öncelikle İslami bir sorun olarak değerlendirilmektedir. Bu yaklaşımla Türkiye halkının konuya daha duyarlı kılnması ve desteğinin sağlanması FDG'nin faaliyetlerinin odak noktasını oluşturacaktır.
2) FDG, İsrail'in işgalci ve zalim kimliğinin her zeminde altının çizilmesine ve gerek dünya gerek iç kamuoyunda Siyonist İsrail'in meşrulaştırılmasına yönelik propagandanın kırılmasına çalışacaktır.
3) FDG'nin öncelikli hedeflerinden birisi de Kudüs'ün geçmişte yüzyıllık işgalden kurtulduğu gibi, bügün de Filistin topraklarında yabancı bir unsur olarak bulunan Siyonist devletin bir gün mutlaka bu bölgeden sökülüp atılacağına dair inancın canlı tutulmasına katkıda bulunmaktır.
4) FDG, Türküye'ye özgü bir sivil inisiyatif girişimidir. Tüm faaliyetlerinde açıklık ve meşruiyet ilkesini esas alır. Tamamen gönüllü, istişari ve katılımcı bir harekettir.
Siyasi analiz, düşünce ve arşiv değeri taşıyan haberlerden oluşan üç aylık bir dergiyi ciddiyetinden ödün vermeden, okuyucu açışından daha canlı ve sıcak bir görünüme nasıl ulaştırabileceğimizle ilgili olarak Yayın Kurulu'nda yaptığımız istişareler sonucunda elinizdeki sayı oluştu. Çizgi, değini, makale, tartışma, röportaj, soruşturma, kitap değerlendirmesi bölümlerinde toparladığımız yazılara; arşiv değeri olarak Aksa Haber portalında yer alan köşe yazarlarından ve günlük haberlerden yaptığımız seçmelerle iktibaslar ekledik.
Dergimizde ele alınmasını düşündüğümüz bölümlerle, konularla veya iç düzenleme ve tanıtımla ilgili yapabileceğiniz tüm teklif ve katkılara açık olduğumuzu bildiririz.
Özellikle de dergimizin tanıtımı, satışı ve aboneliği ile ilgili sağlayacağınız katkıların, çabalarımızın sürekliliğine ve kurumlaşmasına önemli katkılar sağlayacağını hatırlatmak isteriz.
Çaba bizden, başarı Allah'tandır.