Kosova Sorunu’nda Son Durum

Haksöz

Kosova'da Sırpların süren saldırılarına rağmen, Nato bu kıyımları görmeyen bir tavırla müdahale kararını süresiz olarak uzatmıştır. Güya birliklerini çeken, fakat saldırılarda en önemli rolü oynayan askeri özel polis birliklerini hala sıcak bölgede bulunduran Belgrad yönetimi saldırgan politikasını aynen sürdürmektedir. Sırplar katliamlarını sürdürürken bir yandan dağdaki mültecileri kalmayan evlerine dönmeleri çağrısında bulunmaktadırlar. Öldürdükleri çocuğun cenaze törenine bile saldırmaktan çekinmeyen Çetnikler'in bu saldırılarına rağmen müdahale etmeyen Nato'nun bu politikası kendi müstekbir kimliğinin bir gereğidir.

Nato'nun bu tavrı sayesinde Sırp saldırılarının azaltılıp, mültecileri kışı dağlarda geçirmekten kurtardığı gibi idialar son derece açık bir yalandır. Her şeyden önce Sırplar tarafından yakılıp yıkıldığından mültecilerin çoğunun dönecek evi kalmamıştır. Savaş'ın şiddetini, yani Sırp saldırganlığının azalmasının ise Nato'nun tavrıyla bir ilgisi yoktur. Bu, bütünüyle yaklaşan kış şartları yüzünden Sırpların almak zorunda kaldığı önlemlerin bir sonucudur. Savaşın artan maliyeti düşünüldüğünde çöken ekonomisiyle 6 milyonluk Sırp nüfusun, bütünüyle düşman bir arazide 2 milyona yakın Arnavut'a karşı üstelik kışın iyice zorlaşan şartlarında bu savaşın yükünü kaldırabilmesi bütünüyle imkansızdır. Bu gerçekler düşünüldüğü zaman Sırpların zaten almak zorunda oldukları bu önlemler için, Nato'nun politikası gereken fırsatı doğurmuştur. Bu tablo gözönüne alındığı zaman ortada gerek Sırp'lar gerek Arnavutlar açısından 1999 Mart'ına ertelenen bir savaş söz konusudur.