Keşmir'de intifada üçüncü yılına girdi, intifada güçlü bir şekilde devam ederken, Hindistan'ın işgalci güçlerinin acımasız tavrı had safhada. 650.000 dolayında Hind askeri ve yedek milis gücü Keşmir'in müslüman halkını ayırım gözetmeden öldürüyor, mahkeme yapmadan tutukluyor, gözetim altındakilere işkence yapıyor, onur kırıcı, insanlık dışı eylemlerde bulunuyor, kadınların ırzına geçiyor. Bütün bu sadist uygulamalar Keşmir halkının özgürlük ve bağımsızlık fikrini bastırmak için.
İki yıl boyunca süren tüyler ürpertici iğrenç cinayetler ve işkenceye rağmen Keşmir'in müslüman halkı yılmadı. Aksine, Hind askerlerinin her insanlık dışı hareketi onların direnç ve azimlerini daha bir güçlendirdi. Bunun sonucu binlerce müslümanın hayatına mal oldu. 1990'ın başından son Eylül ayına kadar Keşmir'de Hindistan güvenlik güçleri tarafından 10.000'dan fazla sivil halk öldürüldü. En az 56.000 kişi hapsedildi, binlerce kişi de yaralandı.
Yaklaşık 3.000 müslüman kadın, Keşmir'de, Hind askerleri tarafından namuslarına tecavüz edilmeleri sonucu hamile kalıp, gayri meşru çocuk dünyaya getirmek istemediklerinden alimlerden çocuklarını düşürme konusunda fetva istedi.
Keşmir'de zulme uğramayan bir aile bulmak neredeyse imkansız.
Keşmir halkı, kendi kendilerini yönetme, bağımsızlık arzularından dolayı bu cinayetlere maruz kaldılar. Onların mücadelelerinin, dünya kamuoyu tarafından gözardı edilmesi, insanı kahrediyor.