Sivas Olayları Davası sonucunda verilen kararı nasıl karşıladınız?
Ankara DGM'since yargılanan ve temyiz safhasında bulunan davanın kararları hakkında, yargı devam etmekte olduğundan değerlendirme yapamayacağım. Ancak sadece şunu söylemek istiyorum. Bu dava hukuki zeminden çıkarılarak siyasi ve ideolojik bir zeminde gördürülmek istenmiş ise de bu konuda fazla başarılı olunamamıştır. Fakat buna rağmen yine de yargı etkilenmiş ve cezalar ağır olmuştur.
Cezaların bu kadar ağır ve çok fazla kişiye verilmesinde mahkemenin yönlendirilmiş olması üzerinde duruluyor?
Duruşma safahatı boyunca belirli güçler mahkemeyi etkilemek için her türlü yola başvurmuş ve kısmen de başarılı olmuştur. Basına kapalı olmasına rağmen her duruşmadan önce ve sonra olaylar tahrif edilerek, haber vermeden öte yorum yaparak kamuoyu yönlendirilmek istenmiş ve böylece mahkemenin etkilenmesi sağlanmak istenmiştir. Bu konuda da kısmen başarılı olunduğunu söylemek mümkündür. Ancak mahkeme olayı siyasi boyuttan çıkarak hukuki boyutlar içersinde değerlendirmiştir. Bu mahkemenin tarafsızlığını ve etki altında kalmadığını göstermektedir. Ancak olaya fail bulma ve kamuoyunu temin etme yönünden ise cezaların ağır olduğunu düşünüyorum. Cezaların bu kadar ağır olacağını faillerin de bu kadar çok olacağını mahkeme safahatinde düşünmemiştim. Bu yönden böyle bir karar beklemiyordum.
Duruşmaların basına kapalı olmasının mantığı neydi?
Duruşmaların basına kapalı tutulması Sivas olaylarının basın ve medya tarafından değerlendirilmesi sırasında yanlı, mahkeme safahatı sırasında olayların çarpıtılarak verilmesi ve kamu tanıklarının yani emniyet görevlilerinin tanıklıklarının basına gizli oturum yapılmasını istemesinden sonra ortaya çıkmıştır. Yasal olarak bu tanıkların böyle bir istemde bulunma hakları vardır. Bu tanıkların dinlenmesi bittikten sonra mahkeme heyeti gördü ki daha sağlıklı, usul ve yasalara uygun mahkeme yapılmakta. Bunu göz önünde bulundurarak basına kapalı olarak devamına karar verdi. Basına kapalı olmasına en çok sanıklar ve müdafii avukatlar karşı çıkması gerekirken bu sefer müşteki-müdahil ve vekilleri karşı çıkmışlardır. Esasında bizim feveran etmemiz gerekirdi. Sanıkları dört duvar arasında basına kapalı usul ve yasalar çiğnenmesi ihtimali içersinde yargılanmalarından korkmamız gereken bizleriz. Ama bu böyle olmadı. İdama karşı olanlar idam istediler, savunmanın kutsallığından bahsedenler, sanıkların savunmasını yapan biz avukatlara her türlü hakaret ve küfrü ettiler. Bununla da kalmadılar, sanıkların savunmasız bırakılmasını istediler.
Olayın özeti; Sivas olaylarını bahane ederek kendi ideolojik ve siyasi amaçlarına alet ederek müslümanları yargılamadan mahkum etmek isteyen bir kesimin basın ve medya yolu ile kamuoyu oluşturma emelleri engellenmiş oldu. Fakat buna rağmen yine basına ve medyaya demeçler vererek, sanki duruşmalara müşteki, müdahil ve müdahil avukatları da giremiyor diyerek açıkça yalan söylediler. Bu da gösteriyor ki onlar adalete yardımcı olmadıkları gibi, gerçeklerin ortaya çıkmasını da istemiyorlar.