Caddelerde taşlar değil çocuklar
adım adım arşınlanan
ellerinde kına değil boyalar
siyah - kahverengi
bir nefeste çıkar ağızlarından
"boyayalım mı abi"
Caddelerde taşlar değil çocuklar
bakar yanık yüzlerinden gözleri
gözlerinde umutsuz bir karanlık
karanlıkta zayıf bir ışık belki
özgürce haykırırlar bildiklerini
"boyayalım mı abı"
Caddelerde taşlar değil çocuklar
verir nefesini / savurur rüzgar
hiç bilmedikleri yere
vurur denizin dalgaları
kanat çırpan martılar
hatırlatarak kaçtıkları evleri
analarından emdiklerini
burnundan getirdiklerini devrin
kimse görmez
kimse duymaz lanetlerini
yalnız hoş bir seda kalır kubbede
"boyayalım mı abi"