İlk sayısından beri dikkatle takip ettiğim Haksöz, yaklaşık otuz yıldan beri izlediğim ve zaman zaman bizzat içinde bulunduğum İslami yayıncılık içinde ayrı bir yere sahip olan dergilerimizden biridir. 1976 yılında birkaç arkadaşımızla birlikte yayınladığımız Düşünce Dergisi'nin yayın hayatına girdiği ilk günlerden bugüne kadar az çok İslami camianın yayınladığı dergileri biliyor ve tanıyorum. Düşünce, Mektep ve Değişim'den sonra ilgi ile izlediğim ve bu dergiler dışında kalan diğer bütün dergiler içinde siyasi yorumlarıyla kendime en yakın gördüğüm dergi Haksöz'dür. Dergiyi yayınlayan ve özellikle yayın hayatını bu kadar uzun bir dönem sürdürmesine en büyük katkıyı sağlayan Hamza Türkmen kardeşimizi candan kutlarım.
Haksöz'ün ele aldığı konuların İslami bilinçlenme sürecine önemli katkılarda bulunduğunu görüyorum ve dergiyi yayınlayan kardeşlerimizin bu gayretlerini de takdir ediyorum. Aylık bir dergi olmasına rağmen birçok konuyu, gündemi iyi yakalayarak haftalık bir dergi tazeliğinde verebilmekte ve özellikle bir önceki ayın sonlarında meydana gelen olayları çıktığı ayın ilk haftasında gayet mükemmel bir yorum ve yaklaşımla tahlil ederek önemli yorumlar yapmaktadır.
Haksöz birçok yönüyle beğenilecek bir dergi olarak son iki buçuk yıldan beri İslam'a ve Müslümanlara yapılan haksızca baskı ve zulümler karşısında gayet kararlı ve izzetli bir tavır takınarak, gerektiğinde bedel ödeyerek samimi bir performans göstermiştir. 28 Şubat Sürecinde özellikle genç kızlarımızın duçar olduğu başörtüsü zulmü karşısında takındığı izzetli tavır ve bütün müslümanlarla birlikte hareket ederek bir kardeşlik dayanışması içinde olması da unutulmayacak salih bir ameldir.
Haksöz dergisinin bütün yazar ve yöneticilerini bu gayretlerinden dolayı candan kutlar, İslam dininin iki önemli nassı olan Allah'ın kitabı Kur'an-ı Kerim ve Rasulullah'ın sünnetinden ayrılmayarak, bedel ödeme pahasına da olsa, Peygamberi bir metodla, sahih bir çizgide, İslami mücadelelerini sürdürmelerini temenni eder, yayın hayatında başarılar dilerim.