İki buçuk yıl önce Trabzon'da, İstiklal Marşı söylenirken ayağa kalkmayan 5 müslüman hakkında verilen 2 sene 6 ay hapis cezasının Yargıtay 9. Dairesi tarafından onaylanması sonrasında, tavır sahibi müslümanlar, maruz kaldıkları zulmü tescil ettirmek ve haklarını aramak üzere davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götürme yoluna gidiyorlar.
Hatırlanacağı gibi Ekim 1995'te İpek-Bilgi Kitabevleri ve Trabzon Belediyesi'nin ortaklaşa düzenledikleri "II. İslam Düşüncesi Sempozyumu"nun açılış konuşmasının ardından okunan Kur'an-ı Kerim'in hemen sonrasında -ilan edilen programda olmamasına rağmen- teypten istiklal Marşı çalınınca ayağa kalkmayan 5 müslüman (Hikmet Akpur, Misbah Kırkıncı, Fikri Tüzen, Siraceddin Özyurt, Aslan Özden), sempozyumun açılış konuşmasını yapan Mehmet Bekaroğlu tarafından provakatör ilan edilmişlerdi. Bekaroğlu bu ithamıyla da yetinmeyerek salon görevlilerini ve kolluk güçlerini ısrarla göreve çağırmıştı. Söz konusu şahıs, olaydan hemen önce yaptığı konuşmasında ise, jakoben anlayışlara karşı çok sesli, çok kültürlü bir toplumun varlığını savunmuş ve bu sempozyumun da bu amaçla düzenlendiğini açıklamıştı.
Bekaroğlu'nun, saygı duruşunda bulunmayan müslümanlara karşı sergilediği bu "faşizan işgüzarlık" salonda bulunan konuşmacılardan sadece Abdurrahman Arslan tarafından eleştirilmişti.
Bu olayı takibeden günlerde tavır sahibi müslümanlar gözaltına alınmışlardı. 4 ay boyunca tutuklu yargılandıktan sonra tutuksuz olarak yargılanmalarına devam edilmek üzere tahliye edilmişlerdi. Ancak mahkeme söz konusu sanıkları 145/1. maddeden 2 sene 6 ay hapis cezasına mahkum etmişti. Mahkeme heyetinin verdiği karar temyiz edilmek üzere Yargıtay'a götürülmüş ancak 28 Şubat 1997'den bir hafta sonra Yargıtay 9. dairesi, yasalarda karşılığı olmayan bu suç ithamına mahkemenin verdiği cezayı (2 yıl 6 ay) onaylamıştı.
Mağdur müslümanlar, Türkiye'de maruz kaldıkları bu zulüm karşısında haklarını aramak ve bu zulmü ifşa etmek üzere Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurmaya karar verdiler. Mazlum-Der Merkez Yönetiminin ilgisizliği ile karşılaşan mağdurların hukuki işlemlerinin yürütülmesinde İnsan Hakları Derneği (İHD)'nin yardımcı olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. İlgili çevrelerce İHD'nin bu tavrı takdirle karşılanmaktadır.