Süreç
Çağrı Avukatlar Grubu'nun bu dönem çalışmaları, 2004 Yılının Nisan ayında başlamıştır. 26.04.2004 Pazartesi günü Hukukçular Derneği merkezinde yapılan ilk toplantıya, 15 dernek temsilcisi ile toplam 34 kişi katılmıştır. Bu toplantıda Av. Necati Ceylan başkanlığında bir icra heyeti oluşturuldu. Müteakiben, siyasi arenada yaşanan tartışmaların bir benzeri Çağrı Avukatlar grubunun seçim toplantılarında da yapılmıştır. Bu tartışmaların en önemlilerinden biri; grubun isminin değiştirilmesi, bu şekilde daha kapsayıcı olacağı, çünkü "çağrı" isminin marjinal siyasi bir grubu çağrıştırdığı iddiası idi. Bu iddiaya karşılık, toplantıya katılanların büyük bir çoğunluğu, bu ismin bir kutsallığının bulunmadığını, gerekiyorsa bu ismin çok rahatlıkla değiştirilebileceğini, ancak öncelikle bu değişikliğin gerekip gerekmediğinin belirlenmesinin zaruri olduğunu ifade etti. İsmin değişmesi gerektiğini ifade edenlerin; "bu isim değişmezse biz yokuz" demeleri, tartışmaların tansiyonunu hem yükseltti, hem de yapılan teklifin sağlıklı bir zemine dayanmadığını ortaya koymuş oldu. Çünkü bunun karşısında, "çağrı ismi olmadan biz olmayız" diyenlerin de aynı yaklaşımı göstermeleri durumunda, kesin bir bölünmenin yaşanacağı kaçınılmazdı. Bu durumun ortaya çıkmasından sonra, isim değiştirme tekliflerine daha temkinli yaklaşılmaya başlandı.
Çağrı Avukatlar grubunun 2004 yılı seçimleri için ilk aday adayı Av. Mustafa Kuran oldu. Bir çok toplantıda, yıllarca grubun içinde olduğunu, hatta grubun isim babası olduğunu beyan etti. İkinci aday adayı Av. Hayrettin Altuncu oldu. Aday birden fazla olunca önseçim yapılması zorunlu hale geldi. Bu durum en fazla icra heyeti olarak bizi sevindirmişti. Çünkü her dönem bütün külfetin üstlenilmesine ve çeşitli zorluklar çekilmesine rağmen, adayların belirlenme biçimine eleştiriler yapılageldi. Bu defa ön seçim olacak ve bu eleştiriler giderilmiş olacaktı.
Bir toplantıda Av. Muharrem Balcı, aday olmayı düşündüğünü söyledi ve aynı günün akşamı Çağrı Avukatlar Grubu'nun dört yüz kişilik yemekli bir toplantısı yapıldı. Bu yemekte Av. Balcı aday adayı olduğunu resmen açıkladı. Aday adayımız üç tane olmuştu. Seçim hazırlıklarına farklı bir heyecan gelmeye başlamıştı. Üç aday da aynı toplantıda konuştular ve iddialı olduklarını açıkladılar.
Daha sonra Av. Hayrettin Altuncu, Çağrı Avukatlar Grubunda ön seçim yapılmasının doğru olmadığını düşündüğünü ifade etti. Altuncu görüşünü şöyle gerekçelendirdi; "Grubumuz içinde yapılacak ön seçim bazı kırgınlıklara sebep olabilir. Bu durum gücümüzü azaltır. Eğer ön seçim yapmadan diğer bütün adaylar bir aday lehine çekilir ise hem gücümüzü boşa harcamamış oluruz, hem de dışarıya karşı daha güçlü bir görüntü veririz. Ön seçim için harcayacağımız güç ve çabayı ise genel seçimler için harcarız." Av. Altuncu bu gerekçelerini beyan ettikten sonra, Av. Muharrem Balcı lehine aday adaylığından çekildiğini ifade etti. Geriye iki aday adayı kalmıştı. Bu iki adayda da birbiri lehine çekilme düşüncesi yoktu. İcra heyeti her iki adaya da, ön seçimden kim çıkarsa o aday etrafında kenetlenmeyi tekeffül etti. Çalışmalara devam edildi.
Yapılacak bir toplantı öncesinde Av. Mustafa Kuran, toplantıya katılacak olanları "Baroda Birlik" ismiyle toplantıya çağırıyordu. Bunun iki anlamı vardı. Birincisi; Av. Kuran yaşanan isim tartışmalarını kendince çözmüştü. İkinci olarak; Çağrı Avukatlar Grubu'ndan fiilen kopmuştu. Ancak bu kopma, onun açısından da doğru olmadığı için Çağrı Avukatlar Grubu'nun toplantısına "Baroda Birlik" adıyla davet yapıyordu. Üstelik söz konusu toplantı, daha önceden Çağrı Avukatlar Grubu'nun belirlemiş olduğu bir toplantı idi. Toplananlar da, Çağrı Avukatlar Grubu'nun İcra Heyeti ve toplantıya katılan sair üyeleri idi. Çağrı Avukatlar Grubu'nun İcra Heyeti'nin ve üyelerinin böyle bir oldu bittiye gelmeleri düşünülemezdi. Bu açık bir yanlıştı ve yanlışı yapanların yanlıştan dönmeleri için, o toplantıda fırsat verilmesi gerektiği ifade edildi. Ancak Av. Kuran kararlı gözüküyordu. Bunun üzerine Av. Muharrem Balcı, bu toplantının Çağrı Avukatlar Grubunun toplantısı olduğunu, Baroda Birlik diye farklı bir gurubun bu toplantıda olamayacağını, Baroda Birlik Grubu'nun (Av. Mustafa Kuran'ın) toplantıyı terk etmesi gerektiğini ifade etti. Yaşanan başka bazı tartışmalar nedeniyle bir kaç meslektaşımız toplantıyı terk etti. İcra heyetinin, isim noktasında bir oldu bittiye gelmeyeceği anlaşılınca da Av. Mustafa Kuran toplantıyı terk etti. Böylece "Baroda Birlik Grubu" ortaya çıkmış oldu.
Ön Seçim
Baroda Birlik ismiyle Av. Mustafa Kuran'ın gruptan ayrılmasıyla, Çağrı Avukatlar Grubunun aday adayı yine teke düşmüş oldu. Daha önceden aday adaylığı müracaatı için ilan edilmiş bulunan süre dolmak üzere idi. O günlerde İcra Kurulu Başkanına Kadıköy'den bir faks geldi. Bu faksta, Av. Satılmış Şahin Çağrı Avukatlar Grubunun aday adaylığı için müracaatta bulunuyordu. Av. Satılmış Şahin Hukukçular Derneğinin üyesi idi. Ancak çok fazla tanınmıyordu. Daha önceden ilan edilmiş bulunan ön seçim tarihi yaklaştığı için adaylar hızlı bir ön seçim hazırlığına girdiler. İcra Heyeti, yine bu iki adaya da ön seçimden kim çıkarsa etrafında kenetlenileceği taahhüdünde bulundu. Aynı toplantıda, kaybeden adayın hiçbir kırgınlık duymadan başkan yardımcısı olarak listede yer alacağı karara bağlandı. Yapılan ön seçimleri az bir farkla1 Av. Muharrem Balcı kazandı.
Av. Muharrem Balcı'nın ön seçimi kazanmasından sonra, Av. Satılmış Şahin verdiği söz üzere bütün ekibiyle birlikte çalıştı. Örnek bir tavır gösterdi ve seçim sonuçlarını ciddi oranda etkiledi. Bu davranış birçok meslektaşımıza hem örnek oldu, hem de moral verdi.
Seçim çalışmaları Av. Muharrem Balcı'nın bilinen enerjisiyle yeni bir hız kazandı. Çıta yükseltildi. Çağrı Avukatlar Grubu artık broşürlerle değil kitaplarla seçime girecekti. Gerekçe şu idi: Broşürdeki vaatler seçimlerden sonra broşürlerle beraber çöpe atılır. Bizim vaatlerimiz çöpe atılacak vaatler değildir. Ayrıca bu vaatler laf olsun diye söylenen vaatler değildir. Bizim yapıp başarabileceğimiz şeylerdir. Kitaplardan her zaman bunun sağlaması yapılabilir. Başkan adayının çeşitli kitap, makale ve araştırma raporlarının bulunması, yönetim kurulu adaylarının bilimsel araştırmaları, araştırma raporları, bilimsel makaleleri Çağrı Avukatlar Grubunun entelektüel seviyesinin de yüksek olduğunu gösteriyordu. Bu kabilden olmak üzere; mesleğimizin ve meslektaşlarımızın sorunlarını ve çözümlerini ortaya koyan "Adli Yardım", "CMUK Uygulama ve Çözüm Önerileri", "Sosyal Güvenlik", "Savunma Hakkı" isimli kitaplar Çağrı Avukatlar Grubu üyeleri tarafından hazırlandı ve basılıp meslektaşlara dağıtıldı. Bunun yanında, İstanbul Barosunun, Türkiye'nin Hukuk Devleti olma yolunda çok büyük işler başarabileceğini, mevzuatta, hak ve ifade hürriyeti önünde engel olarak yer alan hükümleri tespit edeceğini, ayıklanmaları için kanun teklif ve tasarıları hazırlayacağını, hatta dünya barışına katkı sağlayabilecek görüşler üretebileceğini Çağrı Avukatlar Grubu ifade ediyordu. Baro yönetiminin bu söylemlere cevabı çok cılız kalıyor, ancak Uluslar arası Ceza Mahkemesine yapılan bir şikayet bu kabilden bir faaliyet olarak ifade edilebiliyordu. Ancak bu başvuru bir insanın dahi yapabileceği basitlikte bir faaliyetti. Çağrı Avukatlar Grubu basında da farkını ortaya açık olarak koymuştu.
Bu atmosferde İstanbul Barosunun kongresi başladı. Birinci gün (kongre günü) konuşmalar yapıldı. Çağdaş Grubun adayı Av. Bahri Bayram Belen daha çok özgürlüklere vurgu yapıyordu. Mevcut yönetim ise bir yandan eleştirilere cevap verirken, bir yandan da ulusalcılığa vurgu yapıyordu. Kanaatimize göre; kongre günü yapılan konuşmalar Çağrı Avukatlar Grubunun fikri üstünlüğünü net olarak ortaya koyuyordu. Çağdaş Avukatlar Grubunun başkan adayı, bazı sanık isimlerini açıkça zikrederek bazı kesimlere mesaj vermek isterken, bunu fırsat bilen mevcut başkan ulusalcığa iyice vurgu yapıyordu. Kanaatimizce - doğru ve yanlış tartışması ayrı tutularak - bu yaklaşım Çağdaş Gruba ciddi anlamda oy kaybettiriyordu. "Başkan Adaylarının Genel Kurul Konuşması yirmi dakika ile sınırlı olsun" önerisini Genel Kurul kabul ettikten sonra, Av. Bahri Bayram Belen'in anlaşılmaz bir şekilde bu süreye uymaması, yine Çağdaş Gruptan Önce İlke Grubuna oy kaymasına neden oluyordu.
Seçimler ve Sonuç
Baronun 18.690 üyesinden 12.443'ü seçime katıldı ve oy kullandı. Geçerli oy sayısı 12.335'dir. 2004 yılında baro seçimine katılım oranı % 66'dir. Seçimde Grupların aldığı oylar şu şekildedir:
Çağrı Avukatlar Grubu: 2391 % 20 (2002'de bu oran % 15 (1049 oy); 2000'de % 12 (1026 oy), Çağdaş Avukatlar Grubu: 3849 (% 31) (2002'de bu oran % 36 (2877 oy); 2000'de % 40 (3299 oy), Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu 4971 % 40 (2002'de bu oran % 47 (3193 oy); 2000'de % 27 (2219 oy), Hukuk Grubu 858, Baroda Birlik 266 oy aldı. Geçersiz ve Boş oy sayısı 108'dir.
Bu güne kadar alınan sonuç ne olursa olsun, Çağrı Avukatlar Grubunun ciddi bir güç olması nedeniyle hiç kaybetmediği, hep kazandığı düşüncesi hakim oldu. Bu azim ve mücadele sayesinde alınan sonuçlardan sonra seçimin de kazanılabileceği görülmüştür.
Bu çalışmalar bir şeyi daha ortaya koymuştur ki bu çok önemlidir: Bu Baroyu en iyi Çağrı Avukatlar Grubu Yönetebilir.
Dipnotlar:
1- Kadıköy ve Sultanahmet adliyelerinde yapılan önseçime 531 kişi katılmıştır. Av. Satılmış Şahin 249, Av. Muharrem Balcı ise 282 oy almıştır.