Afgani, Kur'an ve Sünnet'e yönelmenin gerekliliğini ulaşılması imkansız bir hedef gibi uzaklara yerleştirmez. Bu hedefe gidişin gerektirdiği adımları da ayrıntılarıyla açıklar:
1- İnsanı bir yığın sapık ve yanlış inançlarla oyalayan, insan ile Rabb'i arasındaki ilişkiyi bozup, insanı Rabb'leştiren veya insanı Rabb'inden tamamen uzaklaştıran Doğu kökenli inançların terk edilmesi gerekir.
2- İnsanlar arasındaki ırk, cinsiyet, dil, soy, coğrafya orjinli her türlü ayrımları kaldırıp, İslam'ın kardeşlik ruhunu hakim kılmak gerekir.
3- İnsanın akıl ve düşüncesini kısırlaştıran, insanı bilinçsiz, akılsız, iradesiz bir varlığa dönüştüren ataları körü körüne taklid anlayışını terk edip atmalı ve dinin doğrudan özüyle irtibatlı konuma gelinmelidir.
4- Dinin aslını puslandırıp, parlaklığını yitirten her türlü hurafe ve bid'at sapmalarını terkedip, Tevhidin cilasıyla cilalanmış bir akılla, dine tekrar yönelip, onu doğru şekilde anlamalı ve talimatlar doğru şekilde uygulamaya geçirilmelidir.
5- Dünyanın dört bir yanına dağılmış olan müslüman toplumları bir devletin çatısı altında toplamak mümkün görünmüyorsa da, hiç değilse müslümanların kendi mahalli devletlerini kurmalarına müsaade edilmelidir, fakat bu devletlerin üstünde bir hilafet makamının oluşturulması için çalışmalara bir an önce başlanması da gerekir.
6- Mezhepleri dînin de üstüne çıkaran anlayışları terkedip, mezheplere ancak dinin altında yer verilmesi gerekir.
7- Müslümanların "iyiliği emretmek, kötülüklerden nehyetmek" emrine işlerlik kazandırarak, birbirlerini her türlü olumsuz etkilere karşı kontrol edip, Hak üzerinde kalmalarım sağlamaları gerekir.
Urvetü'l-Vuska, s. 83, 88, 108-109. Ayrıca bkz.: Arap Siyasi Düşüncesinin Seyri, s, 113-115; Çağdaş İslam Düşüncesinin Oluşumu ve Batı, s. 88-90; Mevlüt Uyanık, "Günümüz İslam Düşüncesinde Islahat Kavramı", İslami Araştırmalar, Sayı: 4/1, s. 55.