1- Bush yönetiminin gözünde, Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşların varlığı; meşru ya da gayrı meşru, ahlaki ya da gayrı ahlaki ABD politikalarına noterlik yapmadaki gönüllülükleriyle bağlantılıdır.
2- Bush'un önleyici savaş doktrini, gerçekte hiçbir temeli olmayan tehditlere karşı uygulanabilir.
3- Amerikan halkı kitle imha silahlarının kullanımını önleme maksadıyla yapılan savaş çıkartma zokasını fark etmemiştir. Dahası bu tarz silahlar bulunamadığında rejim değişikliğini kutlamıştır.
4- Askeri gücü için yıllık 400 milyar dolar harcayan ve en yüksek teknolojik silahlara sahip bir ülke, bu miktarın dört yüzde birini harcayan ve en yüksek teknolojik silahlara sahip olmayan bir ülkeyi açık bir şekilde mağlup eder.
5- İliştirilmiş (orduda görev yapan) gazeteciler yorumculara ordunun görüşlerini ve bakış açısını yansıtırlar. Bu durum ördek yavrularını gütmeye benzer.
6- Amerikan halkı, gayrı meşru bir savaşı destekleme hususunda iliştirilmiş ya da iliştirilmemiş medya vasıtasıyla kolayca yönlendirilir.
7- Bir imparatorluk başkanlığında kongreye anayasal yetkisini kullanarak savaş ilan etmek için değil, dış savaşlarda lazım olan yüksek miktarlardaki parayı temin etmek için gereksinim vardır.
8- Bir diktatörlük rejimini askeri olarak ortadan kaldırmak, bir ülkeyi demokratik hale getirmekten daha kolaydır.
9- Şayet diğer ülkeler Saddam Hüseyin ve Irak'ın kaderiyle yüzyüze gelmek istemiyorlarsa potansiyel ABD saldırganlığına karşı tez elden kitle imha silahlarına sahip olmalıdırlar.
10- Bütün savaşlarda en büyük acıları masumlar çeker. Saddam Hüseyin ortada yok. Bush, Abraham Lincoln uçak gemisinde. Ali İsmail Abbas ise ailesini ve kardeşlerini ABD saldırısı sonrası kaybetmiş; üstelik kolları da kopmuş bir şekilde bir hastane odasında yatıyor.
Çev: Murat Yörükoğlulları