İnsan Bazen İçine Ölür

Ahmet Maruf Demir

Kızlarımın saçlarını taradığımda

her seferinde ben

beşiğindeki oğlum gülümserdi buna

o an cennette yürüyorum sanırdım

Susuyorum şimdi

Bir şey söyleyemiyorum nedenli

Ah,

şiirimin zarı yırtılıyor

ve kanıyor mürekkebim

ve ben

Yeter ki çocuklar...der demez

kaç gecedir hep bu kâbusla uyanıyorum

Orada duruyorum

Buraya uygun bir kelime bulamıyorum

Şiirin de bir ahlakı olmalıydı

öyle biliyorum

"İnsanın içindeki âlem bozulursa afet;

âlemin içindeki insan bozulursa

kıyamet olur" diyor biri;

Yeniden karıyor mürekkebimi

Yeter ki çocuklar...diyorum

ama bak

yine aynı cellat

baltasıyla boynunu uzatmaya çalışıyor

Uçkurun ucundaki kırk ilmek

kırk ilham

kırk işaret

çelik zincire kurban veriliyor

Kuzuların sessizliğinde

şeytan ordusuyla geçiyor

kirli postalların gürültüsünde

alnımın çatısına kifayetsiz bir acı dayıyor

kalbim içkiniyor

ruhum göğeriyor

Hey durun!

Kızlarım ve oğlum

ve kuş tüyünden de hafif çocuklar

Ki en sevdiklerim

Elleri yok artık, üşümüyorlar

Ellerimi de tutmuyorlar

Gözleri yok artık,görmüyorlar

Gözlerime nazar eylemiyorlar

Başları yok artık, kanamıyorlar

Başucuma uzanmıyorlar

Öldüğümden mi yoksa

her gün yeniden yaşadığım bu azaplar Allah'ım

Hangi günahımdan dolayı son bulmuyorlar