Toprağın ağrısını duyun
Çocukların avuçlarındaki çığlıkları
Sıcak kanı
Görün annelerin
Merhamet çığlıklarını
Uyandırın dünyanın vicdanını
Rutubet kokan gözler görsün
Körpe yüreklerin yıkılışını
Ne olurdu çocuklar gibi sevebilseydik
Konuşan toprağı
Tabiatı
İnsanı
Çiçeklerin gülümseyişlerini görebilseydik
Umutlar üretebilseydik
Güneş yüklü gecemiz
Aşkla varacak şafağa
Yağmur olup yağacağız çorak vakitlere
Sabır ipliğini aşk iğnesine geçirip
Yırtılan umutları dikmeye
Yaşamaktan yana güzellik olsun
Kelimeler güle dönsün
Fikirler sesler nehir gibi çağlasın
Sözler gözleri ağlatmasın
Bizler söz ve ihya medeniyetinin çocukları
Yüreğimiz Eyyub’un sabrına ayarlı
Teslimiyetimiz İbrahim gibi olmalı
Sesimiz Davud’un sesi
Duruşumuz Muhammedî
Mekke’nin emin ve yetimi gibi
Bir insanı da olsa kazanmak için gitmişti
Unutmayalım
Taşlandığı, horlandığı Taif'i