Evet... Herkes fanidir ve ölümü görecektir. Alija İzzet Begoviç de her fani gibi ölümü tattı.
Allah Rahmet Eylesin!
Ne zaman öleceğimizi kuşkusuz biz tespit etmiyoruz ancak nasıl ölmemiz gerektiğinin ipuçlarını pekala kendimiz bilebiliyoruz: Şerefli bir yaşamın sonunda şerefli bir ölüm!.. Ne zaman öleceğimiz aslında o kadar da önemli değil, önemli olan nasıl öleceğimiz. Şerefiyle, onuruyla, erdemiyle ölenlere ne mutlu!..
Begoviç seksene dayanan yaşıyla "ben varım" diyebilen "güzel sözle "kötü söz"ün mücadelesini veren bir tarih olarak kalp ve gönül kütüphanemizde yerini her zaman muhafaza edecektir.
Uzun sarp bir yokuştu Alija'nın hayatı. Bosna çağdaş İslami hareketinin kilometre taşlarından Mladi Müslimani Teşkilatı'nın masalarında zihinsel ve eylemsel gıdasını almıştı. O teşkilat ki; 1954'ten 1990 yılına kadar Bosna-Hersek'te olduğu gibi tüm Yugoslavya'da süren tek partili rejime karşı mücadele yürüten en geniş ilmi ve kitlesel hareketlerden birisidir. 2. Paylaşım Savaşı yıllarında bölgede faşist işgal sırasında Hırvatistan'daki faşist yönetim Bosna Hersek'i Hırvatistan'a ilhak etmişti. Genç Müslümanlar savaşın kendilerine getirdiklerinden korunmaya çalışıyorlardı. Müslüman halk, Hırvat ve Sırp baskısı altında bulunuyordu. Tam bu dönemde Müslüman halkı bilinçlendirmek, yok olmasını engellemek için kurulan teşkilat 1943-1945 senelerinde EI-Hîdaya'nın gençler grubu olarak ortaya çıktı. Bilge Kral Alija İzzet Begoviç de gençlik yıllarında bu teşkilatın yöneticilerinden birisiydi. Mladi Müslimani, kendisini İslami bir eğitim ve mücadele teşkilatı olarak tanımlar. Teşkilatın esasını belirleyen 'Bizim Hareketimiz' adlı broşürde teşkilatın birinci amacını genç insanların İslam ruhu ile gelişmelerini sağlamak, ikinci amacını ise, dinlerini ve haklarını baskı altında tutan tüm güçlere karşı mücadeleye hazırlamak olarak belirler.
Uzun yıllar komünistlere karşı İslami kimliği ve Bosna halkının temel hak ve özgürlükleri için çeşitli sıkıntılara maruz kalan Genç Müslümanlar Teşkilatı yöneticileri ve üyeleri 61 yıllık mücadele süreci içerisinde bir çok defalar tutuklanmışlar, mahkum ve idam edilmişlerdi. 1939'daki kurucu üyelerinden büyük bir bölümü ya şehid olmuş ya da zindanlarda bırakılmış. 1983 yılında meşhur Müslüman aydınların yargılanması sırasında özellikle Genç Müslümanlar Teşkilatı kurucu üyeleri olan Alija İzzet Begoviç, Salih ve Ömer Behmen, Rüşid Prguda, İsmet Kasumagiç gibi isimler uzun yıllar zindanda katmışlardı.
Begoviç'in "1939'dan 2002'ye uzanan zorlu ve aynı zamanda sarp yokuşlu süreçte neler kazanıldı?" sorumuza, hiç düşünmeden "Mücadele ve Allah rızası!" cevabı onun mücadelesinin özeti olsa gerek.
2. Dünya Savaşı yıllarında broşür dağıtmak, afiş asmak ve sabahlara kadar kitaplar eşliğinde zihinsel performansı yükseltmek, sürgünler, zindanlarda tefekkülü yakalamak, cumhurun başkanı olmak, Bosna işgali sırasında idman dağlarında parka giyip orduyu denetlemek, dayatılan barış sürecinde kravatını takıp kendi tabiriyle zehirden ilaç içmeye uzanan bir hayat.
Dava ve zindan arkadaşı Ömer Behmen, davalarını ve liderleri Begoviç'i anlatırken: "Ben mimarım, mesleğimin gereği çizim yaparım. Begoviç ise inşaata başlar." der.
Evet... Her şey bir tarih... Begoviç ve dava arkadaşlarının mücadeleleri, gayretleri gibi. O tarih bugün kadrini bilenlerin kalplerinde ve gönüllerinde.
Elbet bir gün tarih değişecek, hayatın akışıyla beraber. Bizler ise tarihe tanıklık etmeye devam edeceğiz son nefesimize kadar.
Gençlik yıllarında afiş asan, broşür dağıtan, orta yaşlarında zindanlarda tefekkül voltaları atan, yaşın kemale ermesiyle İdman dağlarında parkasıyla gerillaları denetleyen, dayatılan barış teraneleri karşısında zehir içebilen ihtiyar delikanlı, bilge 'kral' Begoviç seni seviyoruz, ahiret yurdunda Allah sana rahmet eylesin.