Seyyid'in anısına
Çöle dönmüş bir çağda
sığınmayı sen öğrettin bize
Kitab'ın gölgesine,
seninle yeşerdi
yüreğimizdeki umut nüveleri.
Uzattığın ayetlerden
yudumladık bilinci
ötelerden uzattığın
sabrı ve ölümüne direnci.
Her Ağustos düştüğünde zamana,
benim
bir de benim gibilerin
sadrına sızan bu hüzün,
bu hüzün ve bu sevdadır;
'laleler mutlaka göğerecektir
senin dileğinle'
Rabbe ahdimizi anımsatan.
Kitap'tır, zulme uğrak
karanlık günleri
aydın inkılaplara uğratan
ve Kitap'tır, filizlendikçe
hoyrat rüzgarlarla savrulan,
savruldukça diklenen,
diklendikçe boy veren
ekinleri göğerten.
Ve bir seher vakti,
ardından yürüyeceklere
yolda işaretler bırakıp,
özgürlük feryadınla
sevdana yürüyüşünden sonra,
gönlüme astığım resminin
gözlerindeki o engin muştudur
bizlere kaim olmayı öğreten.
Ağustos'ta ölümler,
ölümlerden hangisi seninki kadar özlem
hangisi ümitlerimi suvardığım gözyaşı,
yaşamın ölümüne sancısı
hangisi ey öğretmenim!
ey Kur'an'ın kurbanı,
Rasul'ün yoldaşı!