Bir yanında Talut, öbür yanında Calut
Nasıl avuçlamadan geçecek insan,
Kanıncaya kadarı yasak
Yorgunluk ırmağından.
Yürüyüşüm Tur'a Musa'nın ardında
Koşarcasına; yaşamın karmaşasında
Elçinin ayak izi; ardımda zalim sultan
Yüküm takılardan ibaret
Önümde; ateş, eriyen süsler, cazibeli teklifler,
Rüzgar, uğultu Harun'a duymama engel!..
Züleyha yangınıdır tutuştuğum.
Kuyudan, zindana hicret.
Yokluğunda olmayan İhanet.
Ve sadakat bağrımda.
Eyyub'un sınavındayım gün be gün;
Sabır akan nehirlerden kulağıma, bir fısıltıdır İsmail
Adanmışlık adına.
Meryem ve Zekeriya
Suskunluk orucunda yanı başımda.
Ve atılan kaleme bağlı yazgım.
Hayat hırçın bir deniz,
Sığındığım geminin fazlalık kurasında
Kaybetme rizikosu,
Yüreğimde isyan korkusu.
Bir balık vücuduyla sınırlı dünyam.
Pişmanlık gözyaşlarını, tekrarsız günahlarım
Bedelini ödediğim ödül; İnanışın, sabrımın sonu.
Hayat, bir topluma hükümdar,
Güneşin doğup batmadığı beldelerde,
Set örer zalimle mazlumun arasına.
Hiçbir beşerin bükemediği bilek;
Acizliğin secdelerinde, eğilen boynu taşıyamayan
Zayıf bir eldir ıssız gecelerde.
Zorba krala zevcedir bazen,
Nurlu meşale gelmeden önce
Tufan sonu oğula dökülen yas,
Velayet için ilahi mesaj,
Tükenmeyen azmin sabrın timsali.
Hayat yolunu almış kervan
İçi boş götürülen hevdec,
Kaybolan gerdanlık, yitmeyen iffet,
Korunan bakışlara çirkin iftira
Ebedi övgü ve yergiye mazhar.
Engin dağların kaldıramadığı
Ağır yükü sırtlanıp, adım adım
Kuşanılan sabır, hazırlanılan sınav
Tek kelimeyle FURKAN'dır hayat.