Saçlarını tarayan ırmak yok
Bir kelebek narinliğinde dolaştığım
Çiçekleri yok edilmiş şehirdeyim
Yağmuru çağıran kuşlar yok
Gözlerime kaçan toz bulutları arasında
Parantezler açıyorum hayata
Yüzünde yorulmasın diye güneşler
Seni dinlerken kendi kendini zehirliyor
Tenlerin çölünde unutulan akrepler
Bir tane dili konuşuyorum yerlilere
Kavl-i leyyin
Olabildiğince genişletiyorum yeryüzünü
Kardeşlik ısınsın diye kalbimizde
Talan edilen tasavvurun ülkesinde
***
Çık gel yağmurlarınla
Put kıran ellerinle
Ömrümün bu yüzünde
Yapraklarından kıyam mevsimi sızsın
Saf saf olmuş gözler aşka dursun
Yaslan arkadaşım yaslan
Göğsümüzdeki vaktin ilmiklerine
Günün birinde
Sevdasına gömüldüğümüz yar
Gülümser bize