Hüzünlüyüm anne, Hüseyin rengindeyim
Üstüne kar ağlıyor çocukların
Şehir basıyorum yüreğime, kötü zamandayım
Oysa bir gelecek borcumuz var anne
Mor dağlarına yiğitlerin
Gül kırmızı bulutlar gibi.
Şafağa sökün ettiğimiz anda, anne
Suskunluk dolaşırken ağıt ağıt yüreğimizde
Köroğlu'na sözümüz olmalı.
Ne çıkar sevdalansak anne
Gül döksek üstüne ölümün.
Şehir taşlarını döşerken usta
Ekmek kuyruğunda beklerken çocuk
Okulların demir kapılarını zorlarken ayet ayet
Her besmelede Ahzab, her besmelede bir Nur'sa aşk
Utancım şehirlere sığmaz anne.
Kızlar zılgıt çekip, karanfil kuşanmışken
Türkülerle yürüsek özgürlüğe
Ne eksilir aşktan annem
Her harcında kanımız olsa şehrin
Yanında ölsek ustanın, çocukların ve aşkın
Ne çıkar sevdalansak anne
Gül döksek üstüne ölümün
Bir gelecek borcumuz var dağlarına memleketin
Ve bebelerimize kuşatılmamış şehirler için
Karartılmamış, kanatılmamış yürekler.
Yasir, cennet seni bekliyor muştusunda
Utancı şehirlerde yakıp, dik başlarımızla
Ne çıkar yeniden sevdalansak anne
Gül döksek üstüne ölümün
Ve anne
Direniş güncelerine biz şerh düşmeliyiz
Biz yazmazsak, kimse yazmayacak destanları