Şimdi mazlumların feryadını paylaşıyoruz
Yüreğimizi yakan
Kuşatması altında emperyalizmin
Zulme uğramış kardeşlerim
Turuncu giysiler içinde elleri ayakları zincirli
Nasıl geldik bu hale nasıl
Önce parça parça edildik bölündük
Sonra bakışlar kör edildi
Zihinler sömürgeleştirildi
Alt üst oldu her şey
Başladı yenilgiler tarihi
Bagram duvarlarına bir koyu isyan çizdim
En öfke dolu yüreğine o yiğitlerin
Gözlerinden gökyüzü kadar mavi özgürlüğü sürdüren
İnsan hakları denen büyük şirketlerin sözlerini
Her bir söylemi binlerce ölüm getiren
O sömürgeci martavallarını toplama kamplarını
Toprağa düşen her damla Müslüman kanını
Direniş bilincime yerleştirip
Alınmamış intikamlara sakladım çelikten öfkemi
Elbet bir gün yaracağız tüm kuşatmaları
Şafak sökecek yıkılacak bu zulüm duvarları
O günler uzak değil açacak kar filizleri
Mutlak bir inançla taşacak iman ırmakları
Ve esecek özgürlük rüzgârları
Örselenmiş güller gürül gürül açacak
Irmakların hüzün şarkısı yankılanır
Guantanamo’dan Gazze’den Bagram’dan
Zulme gömülmüş insanlık adına
Kulak ver parmaklıklar arkasında
Direnen ve düş gören feryatlara
Ey Amerika seni tanıyoruz
İnsan hakları söylemi
Senin katliamlarına soykırımlarına bir maskedir
Biliyoruz şeytansı şövalyeliğini
Ama şunu bil ki
Bizim bir damarımız Bedir
Bir damarımız Hayber’dir
Bir damarımız Kudüs’tür Mekke’dir
Çelikten kollarımız bükülmez
Dağlar üşür de yiğitlerimiz üşümez
Sevdamızın adı cennet
Rabbimizden başkasına boynumuz eğilmez