(Şehidimiz Murat Konukçu'nun aziz hatırasına)
Gittin güle güle
ölüme değil kavuşmaya
umutla yıkanmış gözlerle
aşk sahillerine
siyah sakallarını vererek rüzgara
geride yas tutan karanfil konuşan yıldızlar
bense yenik ve kırılgan
kırık elmas parçaları bahar renginde
turnalar uçtu geceler küf
yıkık bir duvar dibinde
yağmuru öğreniyorum
ki yağmur yağarmı içimize
Gittin
özgürlük düştü aklıma
bir cephede çeçenistanda
aşık suretini gördüm bendeki fotoğrafında
seni bu şehirle barıştıramamıştık
murat
ey kara gözlü sevda
ey dağların arkasındaki dağ
kutlu bir sevinç var gözlerinin ardında
şahadete mühürlenmiş sevda
Gittin
gecede ay vardı
sonsuzluk ırmağına düştü bir damla göz yaşı
ey cüheyman
kutlu haberin geldi çeçenyadan
şahadet parmağını kalbinin üstünde tutan
beğendiğin ölümlerden
biçtin kefenini
Gittin
bense yenik ve kırılgan
kırık elmas parçaları bahar renginde
yıkık bir duvar dibinde
yağmuru öğreniyorum
oysa ırmaklar gibidir şehid
ilahi aşkla akar
akar akarda konar tahtına...