Yitireceğim belki de herşeyimi,
Satacağım giysilerimi belki de,
Senin paşa gönlün dilerse,
Satacağım yatağımı yorganımı,
Taş ocaklarında çalışacağım belki de,
Hamallık edeceğim belki de, lağımcılık, çöpçülük.
Arpa tanesi arayacağım belki de pisliklerin içinde.
Belki de çıplak kalacağım, aç kalacağım.
Ama hiçbir zaman oturmayacağım pazarlığa seninle,
Ey güneşin düşmanı
Sıkacağım dişimi dayanacağım,
Son damlasına dek kanımın.
Belki sen, şu bir karış toprağımı da alacaksın birgün,
Atacaksın belki de gençliğimi zindana,
Neyim var, neyim yoksa atalarımdan kalma,
Yağma edeceksin belki de hepsini,
Kabımı kacağımı, küplerimi, hasırımı, kilimimi, sedirimi.
Yakacaksın belki de kitaplarımı, şiirlerimi.
Yem edeceksin belki devücudumu kurda kuşa.
Belki de ölüm saçan korkuluğu dikeceksin köyümüze,
Ama hiçbir zaman oturmayacağım pazarlığa seninle,
Ey güneşin düşmanı,
Sıkacağım dişimi, dayanacağım,
Son damlasına dek kanımın
Belki de söndüreceksin bütün ışıklarını gecemin,
Koparacaksın anamın sıcak koynundan belki de beni,
Bozacaksın belki de tarihimi, edeceksin allak bullak,
Dört yanıma duvarlar öreceksin belki de, kalın, yüksek,
Belki de çarmıha gereceksin beni bir gün
Karşısında bir sürü hergelenin.
Ama hiçbir zaman oturmayacağım pazarlığa seninle,
Ey güneşin düşmanı,
Sıkacağım dişimi, dayanacağım,
Son damlasına dek kanımın.