Filistin Dostları Girişimi (FDG), Filistinlik Tutsaklarla Dayanışma Eylemi Yaptı
İsrail zindanlarındaki Filistinli tutsaklar, uğradıkları kötü muameleyi ve içinde bulundukları insanlık dışı şartları protesto etmek amacıyla, 15 Ağustos 2004 tarihinde açlık grevine 1700 kişiyle başladılar. Açlık grevine kısa sürede sekiz bin mahkum katıldı.
Filistinli tutsaklar; aile ve akrabaların ziyaretine izin verilmesi, avukatlarla telefon görüşmesi yapılabilmesi, inanç ve kültürlerine uygun yemek yapılması, tedavi bekleyen hastalara gerekli müdahalenin bir an önce yapılması, sayımlarda kötü muamelelere son verilmesi, toplu cezalandırılmalara son verilmesi, ürün fiyatlarının makul olması, ziyaretçilerin el ile aranmasına son verilmesi, esirlerin soyularak aranmasına son verilmesi, savaş esirleri olarak Cenevre Konvansiyonu ve uluslararası insan hakları anlaşmaları gereklerinin uygulanması, tecrit uygulamasına son verilmesi gibi taleplerde bulunuyorlar.
Filistin Dostları Girişimi (FDG), Filistinli tutsakların başlattıkları açlık grevinin 7. gününde onlarla dayanışmak amacıyla 21 Ağustos'ta bir eylem gerçekleştirdi. Taksim'de bir araya gelen Filistin dostları, "Filistin'de İşgale Son, Tutsaklara Özgürlük!" yazılı bir pankart açarak 1 saatlik oturma eylemi yaptı. "F Tipi Küreselleştiriliyor, Sıra Filistin'de!", "Direnen Filistin Özgürleşecek!", "Filistinli Esirlerin Cezaevi İntifadasına Selam!" ve "Filistin'de İşgale ve İşkenceye Son!" yazılı dövizler taşıyan grup, sloganlarla Filistin direnişçilerine selam gönderdi.
Oturma eylemi esnasında basına hitaben bir açıklama yapan dergimiz yazarı Rıdvan Kaya, "İşgalci İsrail de tıpkı stratejik ortağı Türkiye gibi cezaevlerini F tipi tecrit hücrelerine çeviriyor. Biz gerek Türkiye'deki gerekse İsrail'deki haksız hukuksuz tüm uygulamalara karşı çıkıyoruz. Tutsakların bu cezayı hak edip hak etmedikleri bir tarafa bir insanın cezaevinde tecride tabi tutularak, iki kez cezalandırılması kabul edilebilir değildir. Hem Filistin'deki işgal, hem de cezaevlerindeki tecrit son bulana dek etkinliklerimizi sürdüreceğiz." şeklinde konuştu.
Daha sonra FDG imzalı basın açıklamasını okuyan Kudüs Dergisi editörü Mustafa Eğilli, "Siyonistlerin Filistinli tutsak kardeşlerimize uyguladıkları zulüm ve tecridi, işgali ve işkenceleri kınıyor; 21 Ağustos 1969'da Mescid-i Aksa'nın bir Siyonist komploya maruz kalarak yakılmaya çalışıldığı ve Kudüs sevdalılarınca bu tarihin 'Aksa Eylem Günü' olarak anıldığı bu günü kutluyoruz" dedi.
Prof. Dr. Ahmet Ağırakça da "Siyonist işgal zulüm politikalarına her gün bir yenisini eklemekte. Filistinli tutsaklara reva görülen insanlık dışı muameleler başta BM olmak üzere bütün uluslararası kuruluşlar tarafından kınanmakta. Fakat, İsrail'in devlet terörü hiçbir uluslararası hukuka ve kuruma kulak asmadan bölgeyi kan ve gözyaşı denizine çevirmek için elinden geleni ardına koymamakta." diyerek zulüm ile âbâd olunamayacağını ifade etti.
FDG sözcülerinden ve Vakit Gazetesi yazarı Ahmet Varol, Umran Dergisi editörü Abdullah Yıldız ve Mazlumder İstanbul Şube Başkanı Av. Mustafa Ercan da yaptıkları konuşmalarda Filistinli tutsaklarla dayanışma içinde olduklarını belirttiler. Konuşmaların sık sık sloganlarla desteklendiği basın açıklaması ve oturma eylemi yine sloganlarla sona erdi.
* * *
Aksa İntifadası'nda 3088 Şehid, 55138 Yaralı!
Filistin insan hakları kuruluşunun hazırladığı rapora göre, Aksa İntifadası'nın başladığı 28 Eylül 2000 tarihinden 30 Temmuz 2004 tarihine kadar, İsrail işgal güçlerince şehit edilen Filistinlilerin sayısı 30 bini aştı.
Rapora göre bu süre zarfında tam olarak 3088 Filistinli şehit oldu, 55138 kişi yaralandı, 45752 ev tahrip edildi ve 862731 ağaç yerinden söküldü.
Barış ve Adalet İçin Filistin Meclisi adlı kurumun hazırladığı rapora göre, İsrail terörü sonucu şehit olan Filistinlilerin 780'i çocuk, 732 öğrenci ve öğretmen, 314'u Filistin güvenlik personeli, 145'i kadın, 116'sı İsrail askeri kontrol noktasında vurulanlar, 448'i suikastlara hedef olanlar ve 44'ü Siyonist yerleşimcilerin kurşunlarıyla şehit düşenler oluşturuyor.
55138 yaralıdan 15406'sı çocuk, 2540'ı kadın ve 3010'u çocuklardan oluşuyor. Araştırma raporuna göre bu süre zarfında toplam 29675 kişi tutsak edilmiş bunlardan 7300'ü hala İsrail zindanlarında.
Toplam 45752 evin tahrip edildiği bunlardan 4250 evin tamamen yıkıldığı belirtildi. Şehit edilenlerden 28'ini görevi başında saldırıya uğrayan sağlık personeli oluşturuyor. İsrail askerlerince 462 kez ambulanslara saldırı yapılmış. 418 sağlık personeli yaralanmış ve 40 ambulans tamamen tahrip edilmiş. İsrail askeri kontrol noktalarında bekletme yapıldığından 59 doğum olayı gerçekleşti ve bunlardan 31 cenin ölü doğdu. Acil müdahale gerektiren 115 hasta kontrol noktalarında can verdi.
(11/08/2004 Filistin Enformasyon Merkezi)
* * *
Filistin'de Son Kamuoyu Araştırmasının Sonuçları
Filistin'de yapılan son kamuoyu araştırmasında Filistinlilerin %95.1'i, tüm direniş gruplarının katılımıyla Ulusal Birleşik Önderliğin oluşturulması fikrini destekliyor.
En-Necah Üniversitesi Kamuoyu Araştırmalar Merkezi'nin gerçekleştirdiği araştırma sonuçlarına göre, 12 ayrı teşkilattan oluşan Filistin güvenlik birimlerinin Bakanlar Kurulu'na bağlı tek bir kurum altında birleştirmesinin gerekliliğine inan Filistinliler %79.9'u oluşturuyor.
Araştırmaya katılanların %60'ı Başbakan Ahmed Kuraya'nın tüm yönleriyle görevini icra etmekten aciz olduğu görüşündeler.
Katılımcıların %41.7'si, Mısır'ın Gazze'de güvenliliğin korunmasıyla ilgili son girişimlerini, Şaron'un Gazze'den tek taraflı çekilme planına destek olarak algılıyor; %50.9'u da Mısır güvenlik uzmanlarının Gazze'ye gönderilmesini destekliyor.
Katılımcıların sadece %17.8'i, Mısır'ın bu girişiminin Filistinlilere yardım etmeyi amaçladığına inanıyor. %46'ı İsrail Gazze'den çekildiğinde, Filistin güvenlik teşkilatının yeniden yapılandırılmasına Mısır ve Ürdün'ün katılmasını destekliyor, %51.4'ü ise buna karşı çıkıyor.
El-Cezire'de yayınlanan araştırma sonuçlarına göre, Ortadoğu Dörtlüsü'nün hazırladığı Yol Haritası planı uyarınca İsrail'in Gazze'den çekildiği görüşüne %59 oranında bir muhalefet söz konusu.
İsrail'in Gazze'den çekilmesinden sonra muhtemel senaryolar hakkında ise, katılımcıların %20.6'sı Gazze'nin Filistin Özerk Yönetimi'nin kontrolünde olacağı görüşünde. Katılımcıların %6.3'ü İslami hareketlerin kontrolü ele alacağına inanıyorken, %15.8'lik bir kesim ise, Gazze'de bir güvenlik koalisyonun meydana geleceği görüşünde, %32.9'luk önemli bir bölüm ise, Gazze'de karşılıklı bir anlayış ortamının oluşacağı inancında.
Gazze'nin kontrolünü elinde tutabilecek taraf olarak Filistin Özerk Yönetimi'ni görenlerin oranı %25.1 iken, değişik direniş gruplarına bağlı askeri kanatlarına güvenliği sağlayabileceğine inanların oranı ise %6.8'da kaldı. %9.1 oranlık bir kesim ise Filistin Özerk Yönetimi'yle koordineli olarak uluslararası bir gücün bunu yapabileceğine olan inancını ifade etti. Filistinlilerin %45.2 ise, Filistin Özerk Yönetimi'yle birlikte direniş gruplarının oluşturacağı koalisyonun Gazze'de istikrarı sağlayacağı görüşünde.
Bazı devletlerin Gazze Şeridi ile Batı Şeria'da güvenliği sağlamak amacıyla rol üstlenmesini, Filistin Özerk Yönetimi'nin otoritesine halel getireceği görüşünde onların oranı %65.9. İsrail'in tek taraflı ayrım planını açıklamasından sonra Filistin Yönetimi'nin Yol Haritası planının bentlerine bağlı kalmasına karşı çılanlar %51.3'ü teşkil ediyor.
Katılımcıların %72.8'i bir antlaşma olarak Yol Haritası planının fiilen mevcut olmadığı görüşünde.
Filistinliler ile İsrailliler arasında yeni bir ateşkes anlaşması yapılmasını arzulayanların oranı %60.7.
%65.6'lik bir kesim İsrail'in ateşkes anlaşmasıyla ilgilenmediği görüşünde. Araştırmaya katılanların %90.1'lik bir bölümü, Filistin direniş gruplarının gerçekleştirdiği eylemleri, İsrail'in yaptığı askeri operasyonlara doğal bir tepki olarak görüyor.
İsrail'in çekilmesinden sonra Gazze'de direniş eylemlerinin sürdürülmesi görüşünde olanlar %48.8'lık bir oranı teşkil ediyor. Katılımcıların %33.1'i mevcut kötü duruma rağmen Filistin Yönetimi'nin yolsuzlukla mücadelede başarılı olacağı görüşünde.
* * *
Direnen Tutsaklar Kazandı
Siyonist zindanlarda tutsak bulunan Filistinli esirlerin sürdürdükleri açlık grevi direnişi sonuç verdi. Siyonist İsrail'in Aşkelon zindanı sorumluları Filistinli tutsakların bazı taleplerini yerine getirmesi üzerine esirler, eylemlerine ara verdiler. Açlık grevi direnişine ara verilmesi kararı, Filistinli Esirler Merkez Komitesi'nin İsraillilerle gerçekleştirdiği anlaşma sonucu alındı. Anlaşmanın gereğinin yerine getirilmemesi durumunda greve tekrar başlanacağı açıklandı.