Filistin Bahçesinde Güller Soluyor!

Bünyamin Doğruer

Ah ortadoğu

sevgili filistin

asırlık utancım

bir zehir gibi içiyorum kahrını

ey insan kudüs neresi

ey korku çağında yaşayan

ey korkan

patlasın patlayacaksa

sevdanın suskunluğu

acılar mı büyütecek hep bizi

yoksa büyüyen cesetlerimiz mi

kaç zaman oldu kuşanmadım öfkemi

artık rüzgarlar çarpmıyor alnıma

mahzun gazzeye sıcak evimden bakıyorum

feryatlarına yaslanıyorum anaların

bu acılar bir gün kalkacak ayağa

bir taze haber gibi

artık düşsün dillere özgürlük

zeytin ağaçları döküyor yapraklarını

görebilecek miyim selahaddini kudüste

ey güneş

âmâ gözlerimiz gittikçe gece

bak gökler ağlıyor yeryüzüne

ey evine ölüm yağan anne

avuçlarında büyüt umutlarını

yetimliğimizin yüzü sararmış

baharlar geçmiyor kıyımızdan

bombalar yakarken ciğerlerini bebeklerin

ekonomik projeler içindeyiz bilimsel diyalektiklerin

ekran başındayız

seyirciyiz acılar her akşam haberlerde konuğumuz

istanbul bağdat kudüs gazze dolanıyoruz

sipiker diliyle: çarpıcı görüntülerle

kahrolası lanetli mantık her yerde

çaresizlik uzar gider

Allah büyüktür deriz

yanarız alevsiz

içimde acılar

yeryüzü dalgın

yitik insan

korku çağında

kör ve sağır

zulümler karşısında

tatlısu müslümanı

kalbi sırılsıklam dünya

mükellef sofralarda ölümler konuşulur

filistin göğünden sesler yükseldikçe

artıyor ıssızlık

sevdaların yüzü solgun

dudaklarımız sanki imkansızı heceliyor

filistin bahçesinde güller soluyor

ömer

selahaddin

izzeddin

çoğalan güzelliği kudüsün

yiğitleri bir gerdanlık gibi astık tarihimize

sonra

sesi duyuldu

lanetli mantığın

ve alnımıza çattığımız şehir kayıp gitti parmaklarımızdan

artık patlasın patlayacaksa

sevdanın suskunluğu

acılar ne zaman kalkacak ayağa...