Emperyalizmin Hakim Olduğu Dünyada Hukuka Yer Yok!

Haksöz

Özgür-Der Diyarbakır Şubesi Mayıs ayının son haftasında emperyalist kuşatma olgusunun tartışıldığı bir forum düzenledi. Geniş bir katılımla ve yoğun bir tarzda tartışılan forumda emperyalist kuşatmanın çok boyutluluğuna dikkat çekiliyor ve etkili bir karşı koyuşun ancak İslami direnişle mümkün olduğu vurgusu öne çıkıyordu. Bekleneceği üzere bu etkinlik kimi çevrelerin, yerel, bölgesel sorunlarla bunca boğuşurken, emperyalizm sorununu tartışmanın bir anlamının ya da pratik değerinin olup olmadığına ilişkin sorularına da muhatap oldu. Oysa gerek yaşadığımız ülke dahilinde yaşanan gelişmeler gerekse de dünya genelinde meydana gelen hemen her olay emperyalist tahakküm olgusunun dünya halkları için ne kadar büyük ve yakıcı bir sorun olduğunu açıkça ortaya koyuyordu.

Bu olguyu Irak ve Afganistan'da yaşanan katliamlardan Guantanamo hukuksuzluğuna; neo-liberal ekonomik sömürü politikalarının yeryüzü halklarını yoksullaştıran spekülasyonlarına kadar her yerde görmek mümkün. Son dönemlerde nükleer kapasitesi gerekçe gösterilerek İran'a karşı tüm Batılı sömürgecilerin ortaklaşa yürüttükleri kuşatma siyaseti emperyalist dayatmanın somut bir örneği olarak şekillenmekte.

Benzeri bir durumu gayet net biçimde Filistin'e yönelik Siyonist saldırganlıkta görüyoruz. On yıllardır toprakları işgal edilen, sürgünlere maruz bırakılan, katledilen Filistin halkı bugün de Hamas'ı tercih ettiği için dünya tarafından cezalandırılıyor. Siyonist işgal ordusunun esir alınan bir mensubu için ayağa kalkan dünya on yıllardır Filistin halkının yaşadığı acıları ilgisiz, boş gözlerle seyretmekte. Aynı şekilde TC Dışişleri de Hamas'a esir alınan işgalciyi serbest bırakması için çağrıda bulunuyor. Bu çağrıyı yapanlar acaba bugüne dek işgalci Siyonistlere işledikleri sayısız insanlık suçlarıyla, hukuksuzluklarla ilgili bir çağrıda bulunmuşlar mıdır? Filistinli direnişçilerin Siyonistlere ellerindeki kadın ve çocukları bırakması gibi son derece masum ve anlaşılabilir bir teklifini dahi dikkate almayan bir dünya şüphesiz zulmün, tuğyanın ve hukuksuzluğun dünyasıdır.

Geçtiğimiz ay küresel çapta yaşanan bu hukuksuzluk olgusunun bazı yansımalarına bizzat bizler de muhatap olduk. Mayıs ayı sonunda Almanya'da misafir kaldığı Yalçın İşyer'e ait evin polis köpekleriyle basılması neticesinde ev sahibiyle birlikte hiçbir gerekçe gösterilmeksizin Mehmet Pamak da gözaltına alındı ve Alman emniyetinde düşüncelerinden dolayı tehdit edildi.

Daha vahim bir gelişme ise Özgür-Der üyesi 3 kardeşimizin Irak Kürdistan'ında yaşadıklarıydı. Diyarbakır Şubesi yöneticilerinden Metin Demir 1 Haziran'dan beri; Genel Merkez yönetim kurulu üyesi Mustafa Eğilli ve Diyarbakır Şubesi üyesi Hasip Yokuş ise 18 Haziran'dan beri Kürdistan Federe Devleti'nde gözaltında tutulmaktalar. Bu satırların yazıldığı sırada halen devam etmekte olan bu hukuksuzluk çok geniş bir çevrede yoğun tepki ile karşılandı. Aynı şekilde kardeşlerimizin maruz kaldığı mağduriyet dolayısıyla Özgür-Der ile yoğun bir dayanışmanın da konusu olan bu hukuksuzluğun siz bu satırları okumadan önce son bulmasını umuyor, Ağustos sayımızda birlikte olmak dileğiyle sizleri Allah'a emanet ediyoruz.