Geçtiğimiz Eylül ayının 27-29. günleri arasında İstanbul'da Uluslar arası İslami Finans Forumu düzenlendi. Uluslar arası İslami Finans Forumu her yıl düzenli olarak yapılmakta olup finans çevrelerince Davos'ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'na alternatif olarak değerlendirilmektedir. Organizasyon Birleşik Arap Emirlikleri'nde yerleşik bir İngiliz Şirketi olan IIR Middle East tarafından yapılmakta olup her yıl düzenli olarak İslami(!) finansın enstrümanları tartışılmakta, yeşil paranın(!) yönü belirlenmekte/izlenmekte ve bu enstrümanları kullanan şirketler için bir tanıtım organizasyonu mahiyetini taşımaktadır. Foruma katılan kurumların çoğu İngiltere ve ABD kökenli finans şirketleri ile Arap ülkelerindeki finans ve yatırım şirketlerinden oluşmaktadır.
Dünya piyasalarındaki İslami (!) paranın 1.5 trilyon dolar civarında olduğu tahmin edilmekte olup bu tutar izlenmeyi ve denetlenmeyi gerektirecek ölçüde yüksektir. Küresel düzenin patronları için başıboş bırakılamayacak kadar yüksek olan bu para bu tür organizasyonlarla hem izlenmekte hem de denetim altına alınmaya çalışılmaktadır. Küresel düzenin efendileri sadece bu parayı izlemek ve denetim altında tutmaya çalışmakla kalmamakta. Aynı zamanda paranın kendi çıkarları doğrultusunda kullanılmasının da enstrümanlarını geliştirmektedirler. Bunu iki yolla gerçekleştirmektedirler. Birincisi parayı kendi ülkelerinde tutmanın ve kendi ekonomilerine kaynak olmasının yollarını açmaktadırlar. İkincisi ise paranın yönetimini bizzat devralarak para kazanmaya çalışmaktadırlar.
ABD borsa endeks şirketi olan Dow Jones 1.5 trilyon dolarlık İslami (!) paranın 500 milyar dolarının yatırım ve finans piyasalarında dolaşan sıcak para olduğunun ayırdında olarak bu 500 milyar doları çekmenin ve yönetmenin yolu olarak ABD'de Dow Jones İslamic Market Indeks (Dow Jones İslami Piyasa Endeksi) oluşturmuştur. Hesaplamalarına göre yeşil (!) paranın 5 milyar doları hisse senedi piyasalarına yatırılmaktadır. Bu paranın tamamını yönetebilmek için İslami yatırım ilkelerine uygun enstrüman olarak global İslami endeks oluşturmuştur. Dow Jones'un portföyünde bulunan 5 bin şirketten 1.700 tanesi İslami yatırım kriterlerine (!) uygun bulunarak endeks içine alınmıştır. Belirledikleri İslami yatırım kriterleri, şirketlerin faaliyet alanlarının alkollü içecek, domuz eti ve türevleri, bankacılık-sigortacılık ve eğlence sektörünün dışında olmasıdır. Bu sektörler dışında faaliyet gösteren şirketler seçilerek bir endeks oluşturulmuş ve İslami finansın seçilen bu şirketlerin hisse senetlerine veya bunların toplamının ortalaması olan endekse yatırılmasının çabası içinde olunmuştur. Şirketlerin sahiplerinin dini, faaliyet gösterdikleri ülkeler önemli değildir. Dow Jones İslami Piyasa Endeksi yaptıklarının İslam'a uygun olduğunu kanıtlamak için de bir Şeriat Denetim Kurulu oluşturmuştur. Yapılan işlerle ilgili olarak bu kurulun onayı alınmaktadır. Şeriat Kurulunun 6 üyesi bulunmaktadır. Kurul üyelerinin kimliğine de kısaca bakmakta fayda telakki etmekteyiz:
1- Şeyh Abd es-Settar Ebu Gudde: Suriyeli olan Ebu Gudde aynı zamanda ülkemizde de Albaraka Türk olarak faaliyet gösteren Albaraka Grubu'nun da şer'i danışmanıdır. İslami finans işlemleri ile ilgili kitapları bulunan Ebu Gudde, Kuveyt Vakıflar Bakanlığı'nın oluşturduğu İslam Hukuku Ansiklopedisi'nin de danışmanlarındandır.
2- Şeyh Muhammed Taki Osmani: Pakistanlı olan Osmani 1982'den beri Pakistan Anayasa Mahkemesi'nin üyesidir. Karaçi Daru'l-Ulum'un başkan yardımcısı olan Osmani, Suudi Arabistan Fıkıh Akademisi'nin de başkan yardımcısıdır. Birçok İslami finans kurumunun da şeriat kurulunda üyeliği mevcuttur.
3- Şeyh Nizam Yakubi: Bahreynlidir. Arap İslam Bankası ve Abu Dabi İslam Bankası gibi bir çok finans kurumunun İslami Denetim Kurulu'nda üyedir.
4- Şeyh Dr. Muhammed A. Elgari: Suudi Arabistanlıdır. İslam ekonomisi doçentidir. Kral Abdülaziz Üniversitesi İslam Ekonomisi Araştırmaları Merkezi'nin de başkanıdır.
5- Şeyh Yusuf Talal De Lorenzo: ABD'lidir. ABD'de yaşamaktadır. Arapça, Farsça ve Urduca'dan 20'den fazla kitap çevirisi mevcuttur. Yeni bir Kur'an meali hazırlayan bir komisyonun da üyesidir.1989'dan beri Kuzey Amerika Fıkıh Konseyi'nin de sekreterliğini yapmaktadır. Bir çok İslami Finans kurumunun danışmanlığını yapan DeLorenzo Pakistan Hükümeti İslami Eğitim danışmanıdır.
6- Şeyh Dr. Muhd Davud Baker: Malezyalıdır. Malezya Merkez Bankası, Malezya Yatırım Komisyonu, Bahreyn Uluslar arası İslami Finans Piyasası ve Malezya HSBC şer'i danışmanlarındandır.
İslami piyasa endeksi önce ABD'de kurulmuş daha sonra da Kanada, Japonya ve İngiltere'de de benzerleri oluşturulmuştur.
İstanbul'da yapılan Uluslar arası İslami Finans Forumu'na katılan Dow Jones Türkiye'de de bir İslami Endeks kuracağını açıklamıştır. Endeks'te 17 tane şirket yer alacaktır. Bu şirketlerin toplam piyasa değeri 4.2 milyar dolardır. Bu 17 şirketin ilk 5'i Ereğli Demir Çelik, Arçelik, Ülker, Ford Otosan, Tofaş Fabrika olacaktır. Dow Jones'a göre belirlenen şirketler arasında faiz gelirleri olan şirketlerin olması İslami (!) hassasiyeti olan yatırımcılar için bir sorun oluşturmayacaktır. Çünkü şirketlerin piyasa değerleri hesaplanırken faiz gelirleri düşülecektir. Böylece faiz gelirine sahip de olsa şirketlerin faizsiz hallerine yatırım yapılmış olunacaktır (!). Ayrıca Şeriat kurulları, hazır değerleri artı faizli menkul kıymet toplamı önceki 12 ay ortalama piyasa değerinin üçte birinden düşük olan şirketlerin İslami Endeks'te yer almasında, İslami hassasiyeti olan yatırımcıların böyle şirketlere yatırım yapmasında (o şirkete kaynak sağlamasında) bir beis olmadığını söylemiştir.
Yeryüzünde adaleti ikame etme, zulmü bertaraf etme ve Allah'tan başkalarına kulluğu yok etmek üzere gelen bir dinin paraya kulluk, adaletsizlik ve sömürü üzerine kurulu bir sistemin sacayağında ismen de olsa yer alabilmesi, kelimelerin yerlerinin oynatılmışlığı ve dinin bulandırılması ile ilgili olsa gerek. Müslümanların değerlerini her fırsatta aşağılayanların "İslami" endeks içinde yer almaktan hoşnut olduklarını belirtmeleri de bu katışıklıktan memnun istihzai bir istiğna olmalıdır.
Küresel kapitalist sistemin İslam'a ve Müslümanlara alenen savaş açtığı günümüzde Müslümanların paralarını sistemin temel aktörleri olan kapitalist finans devlerine emanet etmeye devam etmeleri, onların belirledikleri şirketlere kaynak olarak sunmaları ve onların yönetimine bırakmaları en iyimser yaklaşımla kullanılmaya ve sömürüye müsait olmaktan başka bir şey olamaz. Halihazırda hisse senetleri piyasasına akan para olan 5 milyar doların %70'i Dow Jones'un İslami piyasasına akmaktadır. Ve halen daha İslami finansmanın %30 – 35'i ABD'de, %20'si ise Avrupa'da ekonomik kaynak olmaya devam etmektedir.
Konunun bir başka yönü ise Müslüman halkların içinde bulunduğu genel sefalet ve aşağılanmışlık haliyle ilintilidir. 1.5 trilyon dolarlık nakit varlığa sahip olan bir gücün en az iki yüz yıldır itilip kakılmakta oluşu ve bu gücü kendilerini itip kakan güce teslim ediyor oluşları da aldatmacanın boyutunu gösteriyor olsa gerektir. Konunun bir diğer yönü ise 1.5 trilyonluk sermaye sahiplerinin içlerinde günübirlik karın doyurabilme uğraşı veren toplulukları da barındırmakta olmasıdır. Böylesine bir uçurum kapitalist toplumlarda olağandır şüphesiz. Ancak, ihtiyaçtan arta kalanın infak edilmesine dair buyruklara muhatap bir topluluk arasındaki mevcudiyeti varoluşsal bir sorundur.