Diyarbakır'ın Kulp ve Lice ilçelerine bağlı ve korucu olmayı kabul etmeyen köylere ağır baskılar uygulanmaya devam ediyor. Köylere baskın düzenleyen askerlerin, akşam saatlerinden sona dışarıya çıkmayı yasakladıkları bildiriliyor.
Örneğin 5 Temmuz günü korucu olmayan, bir kısmı da kısmen boş olan köylere Lice İlçe Tabur Komutanlığına bağlı askerler tarafından baskın düzenlendiği öğrenildi. Askerler, akşam saatlerinden sonra hiç kimsenin dışarıya çıkmaması konusunda köy halkı adına muhtarlardan imza aldılar. Ayrıca askerlerin saat 21.00'den itibaren dışarı çıkanlara ateş açacaklarını halka ilan ettikleri bildiriliyor. Beş sene içinde Lice köylerinin birçoğu boşaltılmış ve yanmış durumda bulunuyor. Bazı köyler ise baskı sonucu köy koruculuğunu seçmişler. İlçede bulunan hristiyan köylerinin büyük çoğunluğu boştur. Bazı alevi köyleri "hizbullah"a atfedilirken bir iki köy dışındaki mukim veya yarı mukim köyler de sünni köyleridir.
Benzer uygulamanın Kulp köylerinde ve bazı mahallelerinde de sürdüğü biliniyor. Kulp'taki bazı mahallelerin sadece 21.00'den itibaren sokağa çıkma yasağı hususunda değil, ışıklarını da yakmamaları hususunda uyarıldıkları; aksi takdirde ışığı yanık ev görüldüğünde, çevreye rastgele taciz ateşi açılacağı ile ilgili tehdit edildikleri belirtilmektedir.
Bu arada Kulp'un Navro mahallesinden Mehmet Can Baran adlı köylü, taranarak ağır bir şekilde yaralanmıştır. Kulp köylüleri gıda ve ticaret ambargosu ile de karşı karşıya bulunuyorlar. Örneğin Tahsin adlı bir köylünün Kulp ilçe merkezine 4 torba un götürürken, Zeyrek Jandarma Karakolu yakınlarında gözaltına alınıp unlarına el konulmuş, daha sonra serbest bırakılmış ama unları kendisine geri verilmemiştir.
Kavurucu yaz sıcakları devam ederken can güvenliği nedeniyle sıcaktan korunmak için gece damda yatmayı gelenek haline getiren köylüler, can güvenliği nedeniyle damda yatamamışlardır. Tabii ki, 21.00'den sonra sokağa çıkma yasağı nedeniyle köylüler, yatsı namazı için camilerine de gidememektedirler.