Daha sormadık doruklardan enginlere
bu inkar doluşan kente
bu esen rüzgar İslam'ın nefesi
koptu kopacak put diken adamın elleri
akrep dansları yoğunlaşıyor
geceyi çözüyor bir gerilla
bir tarih düş hayber adına
örgüsü kutlu önderle beslenen
böyle yaşamak her gün ateşten bin beter
söyle, dirilişe giden yol nerden geçer
konuğun olsam bu düşümle bu kızgın toprakta
kıpkızıl bir gök devrilir, ölüm kendince gelir
ey sina, ey kudüs, ey başına toprak saçan analar
ey sevdaya büyüyen güzel, ey kahra bulananlar
çoğaltır öfkeden gerillayı ortadoğu damarı
analarımız var, direniş türkülerinin kapısında duran
zeytin ağacında, portakal çiçeğinde geliyor
gürbüz yumruklar tanyeri aralığından, peygamber ışığından
daha sormadık işkence çığlıklarının hesabını
göz kapaklarımızda kabaran gözyaşının…