Malatya İnönü Üniversitesi'nde süregelen başörtüsü zulmü 26.4.99 tarihli senato kararıyla fiili bir yasağa dönüştü. Daha önce, İnönü Üniversitesine bağlı Turgut Özal Tıp Merkezi'nde görev yapan başörtülü 2 si doktor 4 personel YÖK'ün aldığı bir kararla görevlerinden uzaklaştırılmışlardı. Bu tarihten itibaren başörtülü öğrencilerin üniversiteye bağlı kapalı mekanlara giremeyeceği asılan ilanlarla duyuruldu. Bu sıralarda Eğitim, Fen, Edebiyat ve Mühendislik fakültelerinde sınavlar başlamıştı.
26 Nisan Pazartesi gününden itibaren başörtülü öğrencilerin fakülte, kütüphane, öğrenci işleri, mediko-sosyal işleri, kantin gibi kapalı mekanlara girişleri kapılara dikilen askeri görevlilerce engellendi.
Okula alınmayan başörtülü öğrencilerin rektörle görüşmesi de bir netice vermeyince şehir merkezine yöneldiler. Halkın yoğun katılımı ve desteğiyle "Başörtüye Uzanan Eller Kırılsın" sloganlarıyla coşkulu bir eylem gerçekleşti. Bu ilk günkü eylemde 19 kişi tutuklanırken bu kişilerin 14'ü ertesi gün salıverildi.
Protesto eylemi salı günü de devam etti. Emniyet güçleri Şehir merkezine gelen öğrencileri tartaklayarak gözaltına aldı. 49 kız öğrencinin gözaltına alınması halkta infial haline neden oldu. Merkez karakolunun önünde biriken halkın kararlı tutumu sayesinde 6 saat gözaltında kalan öğrenciler serbest bırakıldı. Halkın kararlı tavrı neticesini vermiş, yasakçılar geri adım atmak zorunda kalmışlardı.
Başörtüsü yasağına karşı halkın öğrencilerle birlikte gerçekleştirmiş olduğu onurlu direniş sonrası sindirme operasyonları yürürlüğe kondu. 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşlerine muhalefet suçlamasıyla Medeniyet gazetesi yazı işleri müdürü Şevket Başıbüyük 29 Nisan Perşembe akşamı Siyasi Şube ekipleri tarafından evine baskın düzenlenerek keyfi bir şekilde gözaltına alındı. Başıbüyük, hakim karşısına çıkarıldı, hakkında tutuklama kararı verilerek Malatya E Tipi cezaevine konuldu. Ayrıca Medeniyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ramazan Keskin hakkında da gıyabi tutuklama kararı çıkarıldı.
Bu sindirme operasyonlarına rağmen müslüman Malatya halkı cuma namazı sonrası başörtüsü yasağını ve gözaltı lan protesto etti. Medine Mescidi Camii'nde kılınan cuma namazından sonra halk Akpınar Meydanı'na yöneldi. Polis panzerleri ve Özel Tim'e ait zırhlı birliklerin olağanüstü güvenlik önlemlerine rağmen halk, "Zulme Karşı Direneceğiz", "Müslüman Zulme Boyun Eğmez", "Başörtüye Uzanan Eller Kırılsın" sloganlarını attı.
Malatya Valiliği, protestoları bastırmak için kriz masası oluşturdu. 3 Mayıs Pazartesi günü 4. sınıf öğrencisi Yusuf Aslan, başörtülü öğrencilere uygulanan zulmü, kendini yakarak protesto etti.
Öğrenciler ve halk yılmadan omuz omuza yasağa karşı onurlu bir direniş sergiliyorlar. Eylemler, salı ve çarşamba günleri de İnönü Üniversitesi kampusu önünde devam etti. Eylemde kitlenin coşkusu ve kararlılığı dikkat çekiciydi.
Kim Bu Rektör?
İnönü Üniversitesi Rektörü eski bir paşa. Meşhur Susurluk Raporu'nda ismi geçiyor. Kumarhaneler kralı olarak bilinen Ömer Lütfi Topal'ın şirket çıkarlarını arttırmak, kumarhane ağını genişletmek için şirket adına yaptığı evlerden sabık Emniyet Müdürü Mete Altan'la birlikte Ömer Şarlak'a da hediye ettiği belirtiliyor. Başörtüsü yasakçısı rektörün asker kökenli olması yasakçı tutumun kimlerle irtibatlı olduğu konusunda da bir fikir veriyor.
Sivil Toplum Kuruluşlarından Destek
Mazlumder Malatya şubesi başörtülü öğrencilere yönelik geliştirilen baskılara sert tepki gösterdi. Yapılan açıklamada askeri bölge kapsamına giren üniversite kampüsünde yasağı protesto eden öğrencilerin Jandarmanın joplu saldırısına maruz kaldığı hatırlatılarak "Malatya inançlı insanların yoğun olarak yaşadığı hassas illerimizden biridir. Yasağı diğer doğu illerinde uygulamak isteyenler, yapılıp yapılamayacağını sınamak için burayı pilot bölge olarak seçmişlerdir. Bu neticesi düşünülmeden alınmış talihsiz bir karardır" denildi.
Ayrıca Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (ÖZGÜR-DER} İstanbul Şubesince yapılan açıklamada Başörtüsü yasağına karşı Malatya halkının gösterdiği duyarlılık tebrik edildi.
Topyekün Direnişte Kararlılık ve Süreklilik
Başörtüsü yasağına karşı Malatya halkı, örnek bir direniş sergilemiştir. Halk, başörtüsü yasağını kendi sorunu bilmiş, öğrencileri yalnız bırakmamış, çocuklarıyla birlikte omuz omuza direnmiştir.
Malatya halkı sindirme ve yıldırma operasyonlarına boyun eğmemiş, kararlı bir tavır takınarak direnişini sürekli kılmıştır. Malatya'nın müslüman halkı göstermiştir ki, zillet direnişle aşılıyor. Düzenin daralan kuşatma ve kıskacı ancak topyekün direnişte kararlı olmak ve bunu sürekli kılmakla mümkündür. Bizler de Malatya halkını, takındıkları bu onurlu tavır nedeniyle kutluyoruz.