Dilime Gerili Pankart

Ali Değirmenci

-Direnenlere:

Güzel yaşayıp güzel ölenlere...

Güzeldim... Gövdemin henüz kınındaydım anne...

Sayrılı, âfât bir yangın sınamaktaydı beni. Tenimin güvertelerine yağmur birikiyor ve bitimsiz ölümler yağıyordu herkesin güncelerine.

Ellerinin titremediği, dilinin daha delirmediği günlerdi kani.

Kalbimiz kımıldadı, omurgamız seyirdi kampana vurunca. Lirik kuşlar bozuldu, kötücül mezarlara aktı umutlarımız bir bir, bir bir mağlup oldu sevdalı sokaklar. Zulumlar, kırımlar yaşandı ne çabuk !..

Büyüdük ve genç öldük.

Cüzdanlarını kemiren, kendi kravatlarıyla dara çekilen bilge dilencilerdi cellatlarımız ve biz etin kokusuna dayandık birbirimizi soluduğumuzda.

Yüreğimiz sanki yağmalanmış bir uygarlıktı, neşter çatlatırdı başka dillere çevrilemez hüznümüz. Gözümüzün önünde sürekli göçüşler, yıkılışlar olur, ismimizin altı çizilerek eski ve tarihsiz cerideler okunurdu.

Ellerim... Henüz erik kokan, kitap tutan ellerimleydim anne...

Ağlıyordum, bir dâhinin ilenciydi büyümek, ille de serpildim. Kardeşim; rızkımıza zulmü düşen egemenlere inat, hep kendini kusardı ya bildin mi defterlerimi!

Uğunan kentleri gördük, inleyip ağıtlarla boğulan gömütlükleri... Mağrur ve mütebessim gökyüzü hep uzaktaydı ve mazlum coğrafyanın her köşesinde hep tanklara çarptı başımız, Öfkeyle sıkılmış ve satılmış yılışık yumruklara, kara kollara. -Ne kadar az direnişti, ah, ne kadar çok karanfil-.

Gencecik adımı, insanlığımı tükürdüm; dilimi, dilime gerili yüreğimi savurdum hınçla!.. Bilsen, nasıl sövdüler hastalıklı bir kızın iliklerine. Nasıl kan kesildi hücreler! Kurşunlanan, kakışlanan bedenlerin, tutuklanan kitapların, yırtılmış sayfaların üstünde yürüdük. Işıklar söner, apansız akşam olur ve tel örgülerin kirli göğsü intiharla süslenirdi.

Bir irkiliş, bir ürperişti yaşanan: Yıkım yüklü vitrin önleri, kirli karaltılar, çağcıl ve murdar sunaklar... Mülteci yüreğimi yutkunuyordum, çığlık ve dua kokan genzimi. Işıl ışıl şafaklar, apak çocuklar, başaklarla dolu ekinler adıyordum yarının münbit iklimlerine.

Direndim... Kitab'a tutundum ve yeniden doğruldum.

Dirimin ucunda, ölümün avucundaydım anne...