Özet
Dijital teknolojilerin gelişmesi ile beraber, basılı yayın organlarının dijital ile girdikleri etkileşim neticesinde dijital basın yayın mecraları meydana gelmiştir. Basılı yayın organlarından olan dergiler de bu süreçte dijital imkânları kullanarak eski dergilerin dijitale aktarılmasını ve dergilerin dijital olarak yayımlanmasını hedeflemişlerdir. Bu makale, basılı dergilerin varlığını sürdürdüğü günümüz dünyasında dergiciliğin teknoloji ile girdiği ilişki ve dijitalleşme süreçlerini inceleyerek dergiciliğin geleceğini tartışmayı amaçlamaktadır. Yazımızda ilk olarak dergiciliğin tarihsel süreci, ardından dijitalin ortaya çıkışıyla beraber dijitalin dergiciliğe faydaları ve sonuç kısmında da dijitalleşme ve dergiciliğin bir arada incelendiği bir çalışma hedeflenmiştir.
Giriş Dergiler gazetelerden farklı olarak içerik ve olayları daha detaylı ve derinlemesine incelemelerinden dolayı okur ve takipçileri tarafından daha dikkatli takip edilmektedir. Dijitalleşen dünyada dergilerin dijital ortamlarda okunabilmesi ve takip edilebilmesi önem kazanmıştır. Dergilerin dijital olarak sunulması ve yayımlanması neticesinde dergilere olan ilgi artmış ve daha çok derginin takip edilmesi ve okunması kolaylaşmıştır. Dijitalleşme ile beraber dergilere internet ortamında ulaşmak daha kolay ve ucuz olmuştur. Türkiye’deki genç ve okuyan nesil de dergilere ulaşmaktaki en büyük sorun olan maliyet ve dağıtım hizmetlerinin yükünden kurtulmuştur. Dijitalleşmenin okurlarına büyük kolaylıklar sağlaması ve her bireyin dijital süreçlere aktif katılımından dolayı, dijitalleşme gelecekte basılı tüm unsurları içine dâhil edebileceği bir zemine evrilmektedir. Dijitalleşme ile beraber her geçen gün gelişen ve yakınsayan sektörler, dergi yayıncısına ve okuyucusuna da farklı olanaklar, imkânlar sunmaktadır.
Dergiciliğin tarihsel kökleri ‘almanaklara’1 dayanırken dergiler, yazılı basın ve medya tarihi sürecinde giderek daha da etkin yer kazanmıştır. Dergiler içerik olarak okuyucularının ilgisini çektiği kadar görselliğin ön plana çıkması ve yaygınlaşması ile okurları üzerinde daha da etkili olmaya başlamıştır. “Derginin, kitapla gazeteden farklı bir işlevi bulunmaktadır. Kitap, uzun süreli bir okumayı gerektirmekte, gazete ise konuyu ana hatları ile vermekte ve kısa sürede bitmektedir. Oysa dergi, konuları ayrıntılı olarak okurlarına sunmaktadır.” (Gönenç-İris, 2019)
Dergiler içerik olarak olayları daha detaylı ve derinlemesine incelemelerinden dolayı okur ve takipçileri tarafından da daha dikkatli takip edilmektedir. Dergiler uzun üreli okumalara imkân kıldıkları için yayınlanma sürelerinin uzun tutulması mümkün hale gelmektedir. Dergileri gazetelerden de ayıran yönü de bu durum olmaktadır. Basılı dergilerin tarihçesine baktığımızda, “Batı’da 17. yy.da ortaya çıkan dergicilik ülkemizde iki yüzyıl aşkın bir süre sonunda 19. yy.da görülmeye başlanır. Bunun en önemli nedeni matbaanın ülkemize çok geç gelmesi ve bundan ötürü de basın hareketlerinin ülkemizde çok geç başlamış olmasıdır. Ancak ilk gazetenin yayımlanmasından kısa bir süre sonra dergicilik de ülkemizde yaygınlaşmaya başlamıştır. Zaman içinde, koşulların gelişmesiyle beraber dergi türlerinde önemli bir artış yaşanmış ve her türlü dergi ülkemizde de yayımlanmaya başlamıştır.” (Gönenç, 2007)
Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde de yayınlanan ilk dergiler bilimsel nitelik taşımaktadır. Ülkemizde bilinen ilk Türkçe dergi 1849-1851 yılları arasında 28 sayı yayımlanan ve bir tıp dergisi olan Vaka-i Tıbbiye’dir. Bu derginin aynı zamanda Fransızca bir nüshası da bulunmaktaydı. Ardından edebiyat dergileri ve süreç içerisinde siyasi-politik dergiler yayın hayatlarına başlamışlardı. II. Abdülhamid dönemi dergiciliğinin en önemli örneklerinden biri olan Servet-i Fünun 1891 senesinde yayımlanmıştır. “Avrupa’da çıkan resimli dergiler kalitesinde yayım yapmak isteyen Servet-i Fünun, padişahtan maddi yardım görmüş, yeni baskı makineleri kullanmıştır.” (Koloğlu, 2018)
Yeni tekniklerin maliyetli oldukları bir gerçektir. Dergi çıkarmak ve yürütmek de belirli bir sorumluluğu üstlenmek anlamına gelmektedir. Hem siyasi hem ekonomik hem de sosyal hayat içerisinde dergilerin ve dergicilerin belirli bir konumları bulunmaktadır. Osmanlı tarihinde “İstibdat Dönemi” olarak anılan Abdülhamid’in otuz üç yıl süren yönetimi sırasında gazetecilik alanında bir durgunluk yaşanmış, buna karşın halk kitlelerinin dergilere olan ilgisi ise artmıştır. Bu dönem dergilerinin daha çok yazınsal nitelikli oluşu, yöneticilerin gazetelere oranla dergileri daha az tehlikeli bulmalarına yol açmıştır. Cumhuriyetin ilanından önceki dönemde ise dergiler daha çok yazınsal nitelik taşımış ya da para ve şöhret kazanmak için çıkarılmıştır. Dergilerde yazıları yayımlananlar, karikatürleri yer alanların Türkiye’de tanınırlıkları artarken aynı zamanda bu kişilerin yazılarından kaynaklı etkileme ve etkilenmeler de artmıştır. Milli mücadele dönemi olarak adlandırılan süreçte örneğin dergi ve gazetelerde yazarların yazıları toplumun milli mücadeleye olan inançları ve desteklerini artırmış ya da artırılmasına vesile kılınmıştır.
1990’lardan sonra iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeler beraberinde medyayı da geliştirip dönüştürmeye başlamıştır. Özellikle 2000’li yıllarda basılı ürünlerle okuyucusunun karşısına çıkan medyanın, internete evrildiği yıllar olmuştur. Genişbant adı verilen transfer biçiminin yaygınlaşması, daha yüksek hızlara erişilmesi ve sayısal görüntü sıkıştırma tekniklerinin gelişmesi sayesinde dünyanın herhangi bir yerinde üretilen içeriklere, depolandıkları sunucular aracılığı ile herhangi bir zamanda ve herhangi bir yerden erişilebilmektedir. Söz konusu gelişmeler neticesinde yüksek hızlı internet ağları üzerinden medyanın dijitalleşmesi süreci hızlanmıştır. Dergiler de bu gelişimden en çok etkilenen medya mecralarından birisidir. Maliyetlerin daha düşük olması, sayfa sınırlamasının bulunmaması gibi nedenlerden dolayı dergiler hızla önce elektronikleşmeye, ardından da dijitalleşmeye başlamıştır. “Teknolojik ilerleme ve gelişmelerin en çok takip edildiği ülkelerin başında da Türkiye gelmektedir. Genç neslin teknoloji ile arası her geçen gün daha da artarak gelişmektedir. Bu gelişme ve ilerlemelerden dergi gibi basın sektörünün içerisinden olan birçok basın yayın organı da nasibini almaktadır.” (Gönenç-İris, 2019)
Dijitalleşme ile beraber yakınsama2 kavramı çerçevesinde yazılı basının unsurları ile dijital basının unsurları iç içe geçebilmiş ve gelişebilme imkânına sahip olmuştur denilebilir. Bu sayede ağ toplumunun önemli bir parçası olan bireyler, eskiye göre daha aktif ve etkileşimli bir yapıya sahip oldular. Yakınsamanın getirdiği sektörel bütünleşmede üç önemli sektör konumunda olan telekomünikasyon-medya-bilgi teknolojilerinin buluşması ve ortak üretilen yeni iş modelleri dergi yayıncılığı kavramına farklı bir perspektifle bakma zorunluluğunu getirmektedir. Dijital medya araçları olan; telefon, televizyon, tablet, dizüstü bilgisayarı gibi aygıtların yaygın kullanılması dergilerin okuyucusuna ulaşmasını daha olanaklı kılmıştır. Dergilerin dijital ortamlarda üretilmesi ve tüketilmesi dergi okuyucularının dergiye ulaşmasını kolay kıldığı gibi derginin taşınabilir dijital platformlarda okunmasına olanak sağlaması ile beraber dergilerin her yerde her şekilde okunmasını da mümkün kılmıştır. Dergilerin daha çok okuyucuya ulaşması ve okuyucunun derginin üreticileri ile iletişime girebildiği etkenler dergiciliğin gelişmesine büyük bir katkı sunmuştur.
Dijitalleşmenin getirmiş olduğu yenilikler ile beraber dergiler hiç olmadığı kadar kaliteli, hiç olmadığı kadar canlı ve hiç olmadığı kadar çok sayıda çıkmaktadır. Ancak nitelik ve içerik bakımından aynı kalite ve canlılık görülmemektedir. Ülkemizde çok sayıda dergi yayınlanmasına karşın bu alanda büyük bir çıkmaz söz konusudur. Gazetelerle aynı yapılar tarafından yayımlanan dergiler çoğunlukla gazetelerden daha kolay kapatılmakta ya da gazetelerin eki konumuna gelebilmektedir. Bir gazete ile birlikte dağıtılan dergi, dergi niteliğini kaybetmekte ve ek konumuna düşmektedir. TÜİK, 2018'e ilişkin açıkladığı ‘Yazılı Medya İstatistikleri’ raporunda da gazete ve dergi tirajlarının yüzde 17,6 azaldığını belirten bir rapor yayınlamıştı. Bu rapordaki istatistiklere göre gazete ve dergi sayısı, 2018’de 2017’ye göre yüzde 2,6 azalmış, 5 bin 962 olarak belirlenmişti.3 Bu yayınların yüzde 58,7’sini ise dergiler oluşturmaktaydı. Basılı dergilerdeki bu düşüş oranları dijitale geçiş sürecini belirli bir ölçüde artırmıştı. Yakın gelecekte de basılı dergilerden tamamıyla vazgeçilip sadece dijital dergilerin var olduğu bir sürece geçilmesi beklenmekte. Yine de istisnai durumlar da bulunmaktadır. Örneğin Newsweek dergisinin önce dijitalleşip sonra tekrar geleneksel basılı tarzıyla birlikte geri dönmesi oldukça düşündürücüdür. Dergi, azalan reklam gelirleri ve okur sayısı gibi faktörlere dayanarak önce basılı hayata veda etmiş ardından geleneksel okurunun hâlâ var olması ve marketin ölmemiş olması nedeniyle her iki alanda da güçlü hamleler yaparak pazara geri dönmüştü. Newsweek dergisinin bu tavrını yeniden yorumladığımızda dijitalleşme ile beraber henüz tam olarak tüm süreli yayınların yalnız dijital üzerinden yayımlanamayacağını görmekteyiz.4
Dijital kavramı kısaca bilgisayar dili olarak tanımlanmaktadır. Dijital dilin gelişimi 19. yüzyıla dayanmaktadır. Matematikçi Gootfried Wilhelm’in 0 ve 1 değerlerinden oluşan aritmetik sistemi keşfetmesiyle dijital dilin temelleri atılmıştır. Dijital dilde her harfin, sembolün bir kodu vardır ve yapılan tüm işler bu dildeki kodlamalar ile gerçekleştirilmektedir. Günümüzde bilgisayarlar, mobil cihazlar, internet ve ağ tabanlı pek çok alanda dijital dil kullanılmaktadır. “Dijitalleşme, yeni iş modelleri geliştirmek, bilgi, şirket kaynakları ve dijital teknolojileri yeni kombinasyonlarla birleştirerek benzersiz müşteri deneyimleri oluşturmak, yeni ürün ve hizmetleri uygulamaya koymak ve şirket kaynaklarını çok daha etkin kullanmak için teknolojiyi bu kaynaklara uygulamaktır.” (Kazan, 2017)
Dijitalleşme sürecinde dijitalin kullanılmasına dair şu veriler oldukça kayda değer görünmektedir:
“Dünya Nüfusunun %96’sı mobil telefon kullanıcısı. İnsanların %72’si sürekli çevrimiçi. Doğum tarihi 1980 – 1999 olan Y kuşağı dünya nüfusunun %31, Türkiye nüfusunun %33’ünü kapsıyor. Günde 6 – 8 saat arası ekrana bakıyorlar. %89’u sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor. %70’i çevrimiçi araştırmalar yapıp karar veriyor. %91’i şirket ve markalar hakkında twit atıyor. Türkiye’de Y jenerasyonunun %87’sinin Facebook hesabı var. %55’i çeşitli markaların web sitelerini takip ediyor. 10 yıl içinde ana müşterilerin %80’i Y jenerasyonu olacak.” (Kıraç, 2019)
Geleneksel medyanın yerini dijital tabanlı yeni medyaya bıraktığını görebileceğimiz bir sürecin başlangıcı olabilecek bu verilerin aynı zamanda şu anda yayımda olan ya da kapanmış tüm yayım platformlarının, dergilerin, gazetelerin şu an için dijitalde yer aldığını da eklememiz gerekecektir. Ancak bu demek değildir ki basılı medya unsurlarından dergiler artık sadece dijital yayın yapacaklardır. Bir çok dergi ve süreli yayım henüz tam olarak dijitale geçiş yapmamayı tercih etmektedir. Örneğin cemaatlerin yayın organı olarak görülen dergiler, akademi çevrelerinin dergileri, esnaf ve KOBİ’lere ait olan dergiler, sektörel dergiler, okuyucularına basılı olarak ulaşmayı tercih etmektedirler. Dijital yayımcılık için gerekli altyapıya şu an için sahip olduğunu bildiğimiz birçok basılı dergi dijitale geçmesine rağmen basılı dergicilik faaliyetlerini tamamen devre dışı bırakmayı tercih etmemektedir. “Dijital dergi basılı derginin Portable Document Format (PDF) olarak bilgisayar ortamına aktarılıp paylaşılmasından öte, derginin dijital ortamda tasarlanması, içeriğinin oluşturulması, paylaşılması, etkileşimli olması, basılı kopyasının olmaması ve internet, cep telefonları, özel ağlar, iPad veya diğer dijital cihazlardan ulaşılabilir olmasını gerektirmektedir.” (Silva, 2011)
Dijital dergiyi geleneksel dergiden ayıran en önemli özellik, dijital dergi okurlarının dijital içerikle kolaylıkla iletişim kurabilmesi (özellikle alışveriş odaklı haberlerde), içeriğe yorum yapabilmesi ve aynı platform üzerinden derginin yazarları ve editörleriyle iletişim kurabilmesidir. Örneğin dijital ortamdaki mizah dergilerinin yeni iletişim ortamı prensiplerinden çoğuna sahip olduğu görülmektedir. Okuyucularına soran, onların istekleri doğrultusunda çizimlerini yapan dergicilik anlayışı etkileşimli bir hal almış, bir karikatürden onunla ilgili başka bir karikatüre ya da içeriğe geçme imkânını vermesi derginin hipermetinselliğini oluşturmuştur. “İçeriklerinin tamamını internet ortamına yüklemekten ziyade, çizgi karakterleriyle ilgili paylaşımlarda bulunmayı, basılı sayıları hakkında bilgi vermeyi tercih eden mizah dergileri mobil uygulamalar da geliştirmiş ve kullanıcılarına çeşitlilik sunmuştur.” (Yeniceler-Karadağ, 2019)
Dijital dergiciliğin avantajlarını en iyi şekilde ortaya koymanın belki de en önemli yolu geleneksel, diğer bir ifadeyle basılı dergi ile arasındaki farkları ortaya koymaktan geçmektedir. İlk ayrım geleneksel ortamda ve internet ortamında üretim ve dağıtım yapılmasıdır. Yayınlarla internette var olmanın kendisi tek başına bir avantajdır. Sıradan bir dizüstü bilgisayar ve internet bağlantısı sayesinde dünyanın her yerinden ve 24 saat istenilen dergiye erişim imkânı bulunmaktadır. “Bu kolaylık, web sayfalarının dinamik yapısı, dergi arşivinde arama yapabilme, referanslara ulaşabilme, içinde video, ses, gibi unsurlara yer verilebilmesi sayesinde, elektronikleşen ve dijitalleşen dergilerin yaygınlığı ve okuyucusunu artırmaktadır.” (Özyurt, 2003)
Geleneksel yayıncılık ile dijital yayıncılık arasındaki en büyük fark tüketicinin konumunun değişmesidir. Özellikle yeni medyanın getirdiği etkileşim ortamı ile “okur”, “kullanıcı”ya dönüşmüştür. Yine dijital dergilerin avantajlarını erişebilirlik, kullanılabilirlik, etkileşim, yayılabilirlik, taranabilirlik, çoklu ortam, maliyet, arşivleme, istatistiklendirme ve raporlama şeklinde ifade edebiliriz. Dijital derginin avantajları olmakla birlikte belli noktalarda dezavantajları da bulunmaktadır. Fakat dijital derginin dezavantajları avantajlarının yanında son derece basit kalmaktadır. Dijital dergiye ulaşmak için bilgisayara, tablete veya akıllı cep telefonuna sahip olmak ve bunların da internete bağlı olması gerekmektedir. Hemen herkesin en azından bir cep telefonuna sahip olması bu durumu dezavantaj olmaktan büyük ölçüde çıkarmaktadır. İnternetin giderek ucuzlaması ve kullanıcısının artması da dezavantajı minimalize eden önemli bir etkendir. Sektörün henüz yeni sayılabilecek bir sektör olması, gelişim sürecinin henüz tamamlanamaması ve yeterince yaygınlaşmaması diğer dezavantajları olarak sayılabilir.
Bireyler dizüstü bilgisayarlar, masaüstü bilgisayarlar ve tabletlerden sonra nerdeyse bağımlı yaşadıkları cep telefonları ile günün 24 saati internete bağlı hale gelmişlerdir. Bunun olumlu sonuçlarının yanı sıra olumsuz sonuçları da bulunmaktadır. Bunu hem birey hem de dijital endüstri açısından ele almak gerekmektedir. Bireylerin 365 gün 24 saat akıllı cihazlarla dünyadan haberdar olmaları haber alma ihtiyacının karşılanması ve kişisel ihtiyaçların giderilmesi açısından olumlu sonuçlar verirken bireyin sürekli olarak enformasyona maruz kalması açısından olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Sürekli olarak daha fazla kazanma arzusunda olan şirketler yazılı, görsel ve işitsel mecraların ötesinde dijital medyayı da aktif biçimde kullanarak bireylere ulaşma çabası vermektedir. Dergilerin de okuyucularına ulaştırılmasında dijital unsurların kullanımı ve sıklığı doğal olarak artmaktadır.
Yayıncılık sektörü yıllardır dijital ortamda faaliyet göstermektedir. Genel kullanıcı için programlamadaki pek çok önemli gelişmenin yanında dijital işlemler yoluyla içerik üretimi de gelişmiştir. Dijital ortam uzun süredir bilgiyi işlemenin esas yöntemi olmuştur. Basılı ürünler de internet ortamında kullanıcıların hizmetine sunulmak için dijital üretim metotlarını kapsayacak şekilde dönüşüme uğramaktadır. Yayıncılığın bazı sektörleri bu yolda diğerlerinden daha hızlı ilerlemiştir. Bireyselleşmenin artması ve internet teknolojilerinin hızla gelişmesi basının da dönüşümünü sağlamıştır. Geleneksel basın kan kaybederek kendini korumaya devam ederken beraberinde dijital ortamlarda da kullanıcıya ulaşma çabası vermektedir. Gazeteler internet siteleri üzerinden haberleri, son dakika gelişmelerini takipçileriyle paylaşmaktadırlar. Hatta bazı gazetelerin internet siteleri, basılı gazetesinden daha büyük rağbet görmektedir. Aynı zamanda bazı gazete ve dergiler internet sitelerinde kullanıcıya içeriğe ulaşması için ya ücretli ya da ücretsiz üyelik şartı getirmektedir.
Dergilerin dönüşümü gazetelere oranla daha hızlı olmaktadır. Bir kısım dergiler basılı olarak çıkmaya devam ederken eski sayılarını da internet sitelerine yükleyerek kullanıcının elektronik olarak rahatça ulaşmasını sağlamaktadır. Açık erişim, veri tabanları ve arşivler dijitalleşmenin oluşturduğu yeni bilgi eko-sistemi olmuştur.
Basılı dergilerin geçmiş sayılarının açık erişim sistemleriyle arşiv kategorisinde dijital ortama taşınması projesi olarak bilinen, Türkiye’nin en eski akademik dergilerinin neredeyse tamamının elektronik ortama DergiPark üzerinden taşınmış olması dergiciliğin dijital ile olan ilişkisinin somut bir gösterimidir. DergiPark projesi üzerinden bakacak olursak akademik bilginin sürdürülebilir olması bağlamında dijitalleşmenin fonksiyonel bir gerçekliğe sahip olduğu görülmektedir. Basılı sayıların taranmasıyla sisteme yüklenen makaleler, okuyuculara sunulmaktadır. Böylece basılı materyallerin dijital ortama aktarılması ve araştırmaların hızlı ve kolay ulaşılabilir bir ortamda bulunması yani dijitalleşerek yayılması mümkün hale gelmiştir. Birçok basılı dergi geleneksel halinden dijital basına ayak uydurarak dijitalleşmiş bununla beraber -sadece dijitalde var olan- dijital olarak kurulup dijital olarak yayın hayatına devam eden dergiler de bulunmaktadır.
Dijitalleşme sürecinde Dergilik adlı uygulama en çok okunan yerli-yabancı gazete ve dergileri kullanıcılarla buluşturan uygulamalardan, aynı zamanda en popüler olarak bilinen ve kullanılan uygulamalardan birisidir. Okuma tutkunlarının en çok takip ettikleri ‘dijital platformlardan’ da birisi aynı zamanda. Uygulamanın 10 milyondan fazla indirilmesi mevcut. Dijital dergi ve gazeteleri güncel olarak okuyucularına sunması ile de basılı gazeteciliğe meydan okumakta. Basılı gazetecilik günden güne takipçilerini ve okuyucularını dijital medyaya yani dijital gazeteciliğe; YouTube yayınlarına, Twitter karakterlerine, Facebook paylaşımlarına kaybetmekte. Birçok dergi ve gazete baskı maliyetlerinden kaçınarak hızla dijital medyaya yayınlarını transfer etmekte. Habertürk gazetesi basılı yayınlarına 2018’de son vererek sadece dijital platformlarda yayın yapma kararı almıştı. Bu karar, gazetenin tiraj rakamlarında çok ciddi bir düşüş yaşanmama[1]sına rağmen alınmıştı. Yine Vatan gazetesi de sadece internet gazeteciliğine geçmişti. İnternet gazeteciliği dijital platform ve uygulamaların gelişmesi ile basılı dergi okuyucularının internet ve dijital tabanlı dergilere geçmesinde büyük bir rol oynamaktadır. Dergilerin maliyetleri düşünüldüğünde bu geçişlerin dergi ve basım yayım maliyetlerini en aza indirdiği bilgisine ulaşmaktayız.
Kuşkusuz yayın sürecinin ve basım süreçlerinin uzun olması, basılı dergilerin elektronik dergiler karşısında tutunmalarını zorlaştırmaktadır. Zamanında yayınlanma konusunda elektronik dergiciliğin üstünlüğü söz konusudur. Bu üstünlük aynı zamanda yayın takip sistemiyle de sağlanmaktadır. Basılı dergilerin zaman ve maliyet üzerine kurulu bilgi üretim mekanizmaları, elektronik dergilerin zaman ve maliyetten tasarruf sağladığı bir alana evrilmesini olağan kılmaktadır.
Dijital teknolojilerin dergiciliğe getirmiş olduğu birçok faydanın yanı sıra olumsuz yansımaları da olmuştur. Bunlardan birisi de dergi ve gazetelerin dijitale geçiş süreçlerinde birçok çalışanlarını işten çıkarmaları olmuştur. Dijitalleşmenin dergiler üzerine fiziksel etkileri olduğu gibi, ekonomik olarak da yayıncılığı dönüştürmüş olduğu bir gerçektir. Bu aynı zamanda dergilere herkesin ulaşabildiği bir sistemle karşılıklı etkileşimler akla getirir. Ağ genişlemekte, dijital kütüphaneler ortaya çıkmakta ve dijital ortama taşınmaktadır. Avantaj-dezavantaj sıralamasında maliyetin düşüklüğü dergi sayısının artışıyla ilişkilendirilmiştir. Sayısal çokluk, nitelik ve kalite problemini akla getirmektedir. Ancak burada şu noktanın da altını çizmek gerekir. Matbaa yayıncılığındaki yüksek maliyetler dijital ortama geçişte belli noktalarda düşmekle birlikte bu defa teknoloji ve altyapıya yapılan yatırımların maliyetlerini yükselttiği bilinmektedir. Basılı dergilerde aranan niteliksel çalışmaların karşılığı tanınırlık ve bilinirlik veya ücreti mukabilinde yazılması olurdu. Dijital dergicilik ile beraber niteliksel problemler artmıştır. Dergi sahipleri ve editörleri daha çok reklam alarak zaten azalan dergilerin okunma oranlarını daha da aşağıya çekmiş olmaktadırlar. Basılı dergilerde bulunan yazıların veya resimlerin paylaşılması durumunda derginin tamamı bir başka kişiye verilmiş olurdu. Ancak bugün sadece istenilen alan dijital olarak paylaşılabilmekte. Avantaj gibi görünen bu durumun dezavantajı şu ki dergiyi eline alan kişi ‘göz atma usulü’ ile bile olsa derginin diğer sayfalarında da gezinme imkânı bulabilirdi. Bu durumda dergi okunurluğu ve bilinirliği artmış olabilecekti. Dijitalleşme ile beraber bu durum daha az yaşanmakta ve dergi içerikleri de herkesin kolay ulaşabildiği bir ortamda bulunması münasebetiyle eskisi gibi paylaşılmamaktadır. Dijitalleşme olumlu olduğu kadar dergi kültürünü olumsuz yönde de etkilemiştir.
Dijital teknolojilerin okul ve işyerlerini evimize getirmesi olumlu yönlerinden sadece birkaçıdır. Dijitalleşme ile hayat pratiklerimiz de değişti. Dergi bayilerine uğramak yerine dergilerin kendi web siteleri veya topluca bulunabildikleri uygulamalar üzerinden ulaşılabilir olması dergilere ve dergiciliğe yeni anlamlar yüklenmesine sebep oldu. Dergiler türlerine göre; siyasi, politik bilgilerin ve yorumların yer aldığı veya magazin bilgileri ve yeniliklerinin yer aldığı basılı yapıtlar olmaktan çok tüketiciye her an sunulabilen birer nesne haline geldi. Dergilerin amaçlarından birisi de okuyucularını ve toplumları bilgilendirmekti ancak şu an asıl amaç daha çok satış yaparak daha çok kişiye -kullanıcıya- ulaşmaktır. Dergiler, içeriklerini belirlerken hitap ettikleri kesimlerin ilgi alanını başat faktör olarak alırlardı; dijitalleşme, kendi okuyucuları haricinde bulunan kişiler için de yayımlar çıkarmayı hedeflemekte oldukları bir süreci getirdi.
Sonuç
Dijitalleşmeyi doğru anlamanın yolu; dijital kültürü anlamak ve yeniden oluşturmaktan geçmekte. Geleneksel medya yatırımları ve işletmeleri çok pahalı olmaktayken dijitalleşme ile beraber bu durumun tersine çevrilmesi oldukça mümkün hale geldi. Dijitalleşmenin sağladığı imkânlarla beraber tüketim davranışları ve şekilleri de değişmeye başladı. Dijitalleşme sürecine ayak uyduramayanların ise bir süre sonra geleneksel medya dâhil tüm medya araçlarından silinmeye başlaması riski söz konusudur. Dijitalleşme eğitim ve ekonomide yeni bir tercih sebebi olarak kullanılmaya başlandı. Özellikle Covid-19 virüsü sonrası birçok eğitim kurumu çevrimiçi eğitim metotlarını kullanmaya ve teşvik etmeye başladı. Her ne kadar tam kapsamlı olarak çevrimiçi eğitimlerin daha faydalı olduğuna dair bilimsel veriler olmasa da bu süreç genel anlamıyla öğrenciler ve eğitimciler tarafından oldukça desteklenmekte. Online kitap ve eğitim materyalleri uzun zamandır kullanılmakta ve tercih edilmekteydi. Yeni içerik formatı olarak da dijital kitaplar ve inovatif eğitim materyalleri üretilmekte. Dergiler ve dergicilik de bu süreçte olumlu kazanımlar elde edebilecek görünmekte. Dijital ortama transfer edilen dergilerin yaygınlığı, bilimsel iletişimin yeni aracı olarak elektronik yayıncılığın akademisyenler tarafından tercih edilmesinde de görünür olmaktadır. Basılı dergilerin zaman ve maliyet üzerine kurulu bilgi üretim mekanizmaları, elektronik dergilerin zaman ve maliyetten tasarruf sağladığı bir alana evrilmesi olağan durmaktadır. Benzer şekilde bazı basılı dergilerin elektronik ortamda yayınlarının olmadığı görülmektedir. Dolasıyla araştırmacıların, kullanıcıların dergi okurlarının o dergilerde yayınlanan makalelere ulaşması zaman ve maliyet gerektirmektedir. Dijital dergilerde ise bu tür sorunlara rastlanmamaktadır.
Bilgisayarın olmadığı dönemlerden bilginin dijitalleştiği çağa geçişte bilgiye ulaşmanın kolaylığının bilginin değeri ile ilgili sorgulamalar yaptırtması kaçınılmaz bir sonuçtur. Her şeyin dijitalleştiği bir yayın sürecinde bilginin sıradanlaşması da kaçınılmaz olmaktadır. Teknolojinin dönüştürdüğü bir toplumsal hayat gerçekliğini kabul etmek durumundayız. Elektronik dergiciliğin kolaylaşması yayın çokluğuna sebep olurken niteliği de düşürdüğü görülmektedir.
Genel olarak dijitalleşmeye hayatımızın birçok alanında rastlamakla beraber aktif olarak da dijitalleşen bir yaşama adapte olmaktayız. Dergiciliğin dijitalleşme sürecindeki evresinde gördüğümüz kadarıyla basılı dergiler basım yayım hayatlarına öngörülemez bir süre daha devam edecektir. Basılı dergicilik dijital dergicilikten bağımsız olamayacağı gibi, dijital dergicilik de günümüz koşulları itibari ile basılı gazeteciliğin sona ermesine neden olamayacaktır.
Sonuç olarak günümüzün dijitalleşme hızını ve dergiciliğin gelişimini incelediğimiz bu analizimizden anlaşılacağı üzere dergicilik için bulunmaz bir fırsat olan dijitalleşme, basılı dergiciliğin önünde bir engel görünmemektedir. Dijitalleşmenin basılı dergiciliği bitirdiği yönündeki söylemler için henüz erken. Dijitalleşme ile beraber gelişen içerik üretim süreçleri ve etkileşimler neticesinde dergiciliğin genel olarak basılıdan dijitale kaymış olması ise olumlu bir sonuç olarak nitelenmelidir. Dijitalleşmenin olanakları dergiciliği geliştirmeye devam edecek görünmektedir.
Dipnotlar:
1- Yılın bayram, yıldönümü gibi belli günlerini, birtakım gökbilim, meteoroloji bilgilerini, kimi alanlarla ilgili istatistikleri vb. veren kitap biçiminde takvim.
2- Genel olarak farklı şebeke platformları aracılığıyla benzer hizmet çeşitlerinin taşınması ya da telefon, televizyon ve kişisel bilgisayar gibi tüketici aygıtlarının bir araya getirilmesi olarak ifade edilmektedir.
3- https://www.haberturk.com/2018-gazete-ve-dergi-tirajlari-haberler-2507600-ekonomi
4- http://platform24.org/p24blog/yazi/3185/gelenekselin-varolus-savasi--dergiler-ve-dijitallesme
Kaynakça
Gönenç, A. Y. (2007), Türkiye'de Dergiciliğin Tarihsel Gelişimi, İstanbul İletişim Fakültesi Dergisi, 64-65, https://dergipark. org.tr/tr/pub/iuifd/issue/22860/244092
Gönenç-İris, A. Y. (2019), Dijitalleşme ve Dergicilik, Der Yayınları, İstanbul.
Kazan, H. (2017), "Avantajları ve Dezavantajları İle Dijital Dergicilik", TOJDAC, 17-24.
Kıraç, E. (2019, Mart 6), "Dijitalleşmenin Dünü, Bugünü, Yarını", Turkistimedergi. com, http://www.turkishtimedergi.com/dijital-ekonomi/dijitallesmenin-dunu-bugunu[1]yarini
Koloğlu, O. (2018), Osmanlı'dan 21. Yüz[1]yıla Basın Tarihi, Pozitif Yayınları, İstanbul
Özyurt, S. (2003), Eloktronikleşme. Sağlık Bilimlerinde Süreli Yayıncılık Ulusal Sempozyumu (s. 1-8). İstanbul: ULAK[1]BİM. http://docplayer.biz.tr/10090472- Elektroniklesme-dr-sercan-ozyurt-pleksus[1]bilisim-teknolojileri-a-s.html adresinden alınmıştır.
Silva, D. S. (2011, Temmuz 1), The future of digital magazine publishing, 16th International Conference on Electronic Publishing --ELPUB 2012 --Social Shaping of Digital Publishing: Exploring the Interplay between Culture and Technology, s. 301-311.
Yeniceler-Karadağ, İ. (2019), "Dijitalleş[1]meyle Birlikte Mizah Yayıncılığının Dönüşümü", Yeni Medya Elektronik Dergi, 102- 118