Kendimi bildim bileli kan ağlıyor İslam âlemi
Hep acılar eğirdim zamanın kirmeninde
Ey Rabbim!
Ey doğunun ve batının tek sahibi
Ölü toprağa serpilmiş üstümüze
Sevgiler dönüşmüş kine, yer kalmadı uhuvvete
Merhamet yok oldu, hizipler düşman birbirine
Ümmet param parça, kuşatılmış afetlerle
Asya’da, Afrika’da, Bilad-ı Şam’da kirletilen namuslar
Katledilen Müslümanlar, kadınlar, savunmasız çocuklar
Her yer yanık ceset kokuları, söndürülen ocaklar
Nehirler kurumuş, yerle bir olmuş her şey
Ah İslam dünyası, sükûtun kucağında Müslümanlar
Aşklar karanlık sevdalar ki tutkular zinciri
İçi boşaltılmış kavramlar, ölmüş kelimelerin kalbi
Dünyevileştikçe imana mezar olmuş kalpler
Zalimlere karşı kalkmıyor ah felç olmuş eller
En kirli sapmaları yaşıyoruz, dillerde romantik söylemler
Sürülere çobanlık yapıyor küstahlaşan liderler
İşte coğrafyamız: Satılmış şeyhler, krallar, diktatörler
Ruhlar nemli, bakışlar sığ, ferasetten iz yok
Çoğaldı içimizdeki beyinsizler, hiçbir eser yok nedametten
“Helak etme bizi Ya Rabbi, bu güruh yüzünden!”
Geceyi yırtar dar vakitlerde öldürülen güllerin feryadı
Üşür ayazlarda Beyrut’un, Kudüs’ün, Şam’ın yoksul acıları
Öpüp alnından kaldırmak istiyorum bu onulmaz ağrıları
Yangınlara üflediğini görüyorum yılanların
Görüyorum yüreklerden damlayan kanları dağlanan alınları
Bu ıssızlıkta vurulup düşen yusufçuk kuşlarını
Ve kahır yüklü derin bir ah çekiyorum
O'na sığınarak kalbime dönüyorum...