Irak’taki mücadele sadece Şii-Sünni değil aynı zamanda Şii-Şii, Sünni-Sünni mücadelesi/çekişmesi haline geldi. Özellikle Basra’da Ekim ayında yapılacak olan yerel seçimlerde daha fazla sandalye kazanabilmek için Şii partiler birbirleriyle kavga etmeye başladılar.
Mukteda es-Sadr’ın “Mehdi Ordusu” ve Abdulaziz el-Hekim’in “Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi” arasındaki çekişme açık bir şekilde fark ediliyor. Sadr taraftarları son yerel seçimlere katılmamış ve Güney Irak’ı resmen Irak Yüksek İslam Konseyi’ne bırakmışlardı.
Bazı politik gözlemcilere göre yerel seçimler için Şii partiler arasındaki savaş çoktan başlamış durumda. Taraflar birbirlerinin önde gelen isimlerini suikastlerle ortadan kaldırmaya çalışacak gibi görünüyorlar.
Sadr taraftarları, Irak hükümetinin kendilerini seçimlerden önce ortadan kaldırmak gibi bir çabaları olduğunu düşünüyor. Başbakan Nuri el-Maliki tarafından başlatılan son Basra savaşının, Sadr hareketi üyelerini ortadan kaldırmaya yönelik kampanyanın başlangıcı olduğunu iddia ediyorlar. Bağdat’ın doğusunda bulunan ve Sadr taraftarlarının kalesi olarak bilinen Sadr semtinin hükümet tarafından kuşatılması da bu politikanın başka bir örneğidir. Amerikalı ve Iraklı yetkililerse bu müdahalenin İran tarafından desteklenen gruplar ve hiziplere karşı yapıldığında ısrar ediyorlar.
Irak hükümeti yapılacak seçimlerin taslağında bazı değişikliklere gitti: Buna göre milisleri bulunan partiler seçimlere katılamayacak. Amaç radikal Şii molla Mukteda es-Sadr’ın taraftarlarının seçimlere katılmasını önlemek. Maliki bir açıklamasında, Mehdi Ordusu dağıtılmadıkça Sadr taraftarlarının yerel seçimlere katılmasına izin verilmeyeceğini ilan etti.
Hükümet sözcüsü Ali el-Debbağ herhangi bir parti ismi vermeden milisleri olan partilerin seçimlere katılmasının engellenmesi ile ilgili yasa teklifi konusunda Irak kabinesinin hemfikir olduğunu söyledi. El-Debbağ kısa süre içinde yasa değişikliğinin 275 milletvekilinin onayına sunulacağını söyledi.
Geçen ay ABD’nin güçlü baskıları sonucu kabul edilen ve ayrıntıları ileride belirlenecek olan tartışmalı yasa Irak’ın 18 eyaletinin yeni liderlerini halkın seçmesine zemin hazırlıyor. Bush yönetimi, Iraklı liderlere farklılıklarını yenmeleri ve hizipsel-etnik ayrımcılıkları halletmek için şu anda şiddetin azalma avantajını kullanmaları yönünde baskı yapıyor.
Sadr taraftarları Güney Irak’ın stratejik öneme sahip geniş ve petrol zengini bölgesindeki seçimlerde rakip Şii partilerden daha fazla oy almayı umuyorlar. Sadr şu anda parlamentoda 30 koltuğa sahip, bu rakam önemli fakat tasarının kanunlaşmasını engellemek açısından çok yetersiz.
Tüm büyük partilerin silahlı gruplarla bağlantılarının sürdüğü bilinen bir gerçek. Maliki’nin Dava Partisi’nin ve Sadr’ın baş rakibi Irak Yüksek İslam Konseyi’nin milisleri hükümetin güvenlik güçlerine dahil olmuş durumdalar.
Milis meselesi, Maliki’nin 25 Mart’ta radikal Şii gruplara karşı Basra’da başlattığı büyük operasyondan sonra alevlendi ve savaş kısa bir süre içerisinde Bağdat’taki Sadr semtine kadar yayıldı. Irak Hükümeti düzenli güvenlik güçleri içerisinde disiplini sağlamak için harekete geçti ve yakın zamanda Basra’da gerçekleşen çatışmalar sırasında Şii milislere karşı savaşmayan/firar eden 1300’den fazla asker ve polisi işten çıkardı. Bu asker ve polisler kanuna karşı gelen milislere karşı sempati beslediklerinden ve politik, ulusal, hizipsel ve dini sebeplerden dolayı operasyonlara katılmayı reddediyorlardı.
Buna karşın Mukteda es-Sadr Basra’daki çatışmadan sonra görevinden alınan tüm güvenlik güçlerinin yeniden görevlerine döndürülmeleri talebinde bulundu. Kutsal şehir Necef’te yapmış olduğu bir açıklamada: “Silahlarını bırakanlar sadece dini liderlerine uyuyorlar ve bunu dini vecibelerini yerine getirmek için yapıyorlar. Bu insanlar tekrar göreve alınmalılar ve hatta bağlılıklarından dolayı ödüllendirilmelidirler.” dedi.
İran’da olduğu tahmin edilen Mukteda es-Sadr, Amerikan askerlerinin ülkeden ayrılmaları ve taraftarlarına işgalcilere yardım etmedikçe silahlarıyla Iraklıları hedef almamaları gerektiği yönünde bir açıklamada bulundu. Bu şekilde konuşmasına rağmen Sadr’ın, milislerini, Amerikalılara karşı çıkacak bir savaştan uzak tutmaya çalıştığı yönünde işaretler bulunmakta.
Başkentte Sadr semti ve eş Şoala’yı Sadr taraftarlarının ana merkezlerinden sayabiliriz. Irak hükümeti ve Amerikan birlikleri bu bölgelerdeki hafif ve ağır silahları ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.
Amerikan ve İngiliz büyükelçiliklerinin ve Bağdat’taki Irak hükümetinin pek çok bölümünün bulunduğu Amerikan kontrolündeki Yeşil Bölge Bağdat’ın doğusundan atılan roketler ve havan toplarıyla vuruluyor. 2 haftadır çevresi kuşatılmış bulunan Sadr semtindeki silahlı gruplar Amerikan hava birlikleri tarafından bombalanıyor. Amaç buradaki birliklerin hafif ve ağır silahlarını teslim etmeye zorlamaktan başka bir şey değil.
Al-Ahram Weekly,23 Nisan 2008
Çev: Barış Hoyraz