Le Critere dergisinin 2 Nisan 1993 tarihli sayısının haberine göre Mücahitler Sumaa, Medea, Bufarik, Şebli, Blida, Ayn Defla, Tenea, Cezayir, Lagna, Burç el-Kifane, el-Araç, Okaliptüs (Cezayir), Buruba (Cezayir), Busada ve daha birçok bölgede tağuti rejimle olan çatışmalarını sürdürmekteler.
Sokak çatışmalarının yanı sıra artık cephaneliklere de saldırılar yoğunlaştı, Celfa şehrinin Ayn Nasara bölgesinde ve Lagnat'ta mücahitler iki cephaneliğe saldırdılar ve önemli oranda silah ve patlayıcı ele geçirdiler.
Rıhta kuvvetleriyle (polis, ajan, jandarma, yüksek rütbeli asker, komiser vd.) yapılan bu çatışmalarda (21 Şubat-28 Mart arası) 300 kadar da işbirlikçi öldürüldü.
Le Critere dergisinin başmakalesi olarak yayımlanan "Ramazan: Büyük Saldırı" adlı yazıda şu anda Ayn Usana, Buyar, Laguat gibi bölgelerde yürütülen sistemli mücadelenin Cezayirli müslümanların gerçek bir bağımsızlık ordusuna sahip oldukları ve Cezayir halkının büyük çoğunluğu tarafından desteklendiği yorumu yapılıyor. Allah'ın Rasulü'ne ve Ashabına nasib ettiği Mekke fethinin -Allah'ın izniyle- Cezayir'de de gerçekleşeceğinden ve bu süreç içerisinde olunduğundan söz eden derginin yorumu şu şekilde devam ediyor:
"Cezayir'de şu anda 26 Aralık 1991 seçimleri sonrası yaşanan döneme paralellik arz eden bir durum yaşanıyor. FIS'in beyanından sonra generaller Şadli Bin Cedid'i azletmişlerdi ve orduyu büyük şehirlerde konuşlandırmalardı ve putperestler FFS'i, FIS'e karşı bir cephe oluşturması için teşvik etmişlerdi. Bugün askeri planda hezimete uğrayan aynı generaller 22 Mart'tan itibaren büyük bir azınlığı teşkileden laik-komünist güruhla "SİVİL TOPLUM" cephesini organize etmeye başladılar. Kendi istekleri çerçevesinde çalışacak olan bu cepheyle kamuoyuna şu mesajı vermek istiyorlar: 'İşte! Toplum bizimle beraber, halk bizi destekliyor, eski sistemin köklü bir şeklide değişmesini istiyor!!!' Başta, Şadli Bin Cedid'i şu anda da Cunta'yı destekleyen laik-komünist cephenin yayın organları olan el-Vatan, Le Matın, Liberte gibi gazeteler şu anda orduyu İslam'a yakın olan tüm güçlere karşı savaşmaya ve maddeten etkisiz hale getirmeye çağırıyorlar." Dergi bu yorumunun devamında, bu medyaların diyalogla etkisiz hale getirilen HAMAS ve en-Nahda hareketlerinden ve bu iki hareketin de şu ya da bu şekilde HCE'yi desteklediklerinden ve bu desteğin FIS ve Mücahitler zararına gerçekleştiği yorumunu yaptıklarından söz ediyor.
Le Critere'e göre bu yorumlar biraz saptırmaca. Amaç uluslararası kamuoyuna Cezayir'deki ortamın dış güçler tarafından yaratıldığını göstermeye çalışmak. Halbuki Cezayir'de FJS'e oy verenler ne İranlılar, ne de Sudanlılar. Cezayir'de İslam toplumu projesini ortaya koyanlar da bunlar değil. Bunları gerçekleştirenler bizzat Cezayirliler. Diğer taraftan ülkeyi yönetmeleri İçin HCE'yi ve generalleri seçenler Cezayirliler değil."