Bugün günlerden Cuma.
"Kendiniz için istediğiniz şeyi kardeşiniz için istemedikçe imanınız kemale ermez."
Bugün günlerden Cuma, Irak halkı ağır bombardıman altında. Minicik yürekler siper olmuş korkuya sığınaklarda. Ekranlarda strateji uzmanları, köşe yazarları, aydınlar, emekli generaller, ABD'nin silahlı gücü ve bombalanan Irak. Konu malum, Türkiye'nin stratejik önemi. ABD ile ilişkiler. Kuzey Irak meselesi ve yeniden düzenlenerek Meclis'e gelen üçüncü tezkere. Sanki ağız birliği yapmışçasına şu mesajı verirler ekranlardan evlerimize, düşüncelerimize. ABD'nin isteklerine/direktiflerine boyun eğmenin, Türkiye'den taleplerine hayır demenin ülke yararına olmayacağı, hatta CNN Türk haber kanalında konuyu değerlendiren bir milletvekili, Meclis'te red oyu alan ikinci tezkerenin ardından gelen piyasalardaki dalgalanma, yeni zamlar ve vergileri de kastederek halkın "ABD'nin isteklerine hayır demenin ne anlama geldiğini bilmediğini, deneme yanılma yöntemiyle öğrendiğini" söyleyebiliyor.
Hayır! Biz biliyoruz, gücü elinde bulunduranlara ve onların işbirlikçilerine hayır demenin ne anlama geldiğini. Filistin öğretiyor, Çeçenistan öğretiyor, hayır demenin ne olduğunu ve neye mâl olacağını.
Hayır/ Biz biliyoruz gücü elinde bulunduranlara ve onların işbirlikçilerine hayır demenin ne anlama geldiğini. Tıpkı düşünce ve inanç hürriyeti istemenin F tipi, inancının gereği olan başörtüsünü takmanın sınıflardan, sıralardan uzaklaştırılmak, YÖK'e ve statükoya hayır demenin 28 Şubat anlamına geldiğini bildiğimiz gibi.
Ve diyoruz ki ABD'nin İsrail eksenli çıkar politikalarına, zulmüne, vahşetine, dünyayı kan ve gözyaşına bulamasına, dünya halklarının hayatım kendi çıkarı doğrultusunda tanzim etmesine hayır!
Emperyalizme ve küresel kuşatmaya hayır!
Okudukça biliyor, bildikçe amel ediyoruz. Haksöz'ün yazarlarına ve bizlere ulaşıncaya kadar emeği geçenlere selam ediyoruz.
Osmaniye