BM: “Rohingya Müslümanlarına Etnik Temizlik Yapılıyor!”

Will Worley

Birleşmiş Milletler yetkililerinin ifadelerine göre Burma’daki Rohingya Müslümanları etnik temizliğe uğratılıyorlar. Ayrıca hükümete bağlı askerlerin Kuzey Arakan eyaletinde çocukları öldürüp kadınlara tecavüz ettikleri de bilgiler arasında.

Burma ordu birliklerine bakılırsa kendileri, isyancı Rohingya militanlarına karşı bastırma operasyonları yapıyorlar ama Rohingyalı mültecilerden edinilen bilgiler çok kanlı ve vahşi bir tutum izlendiğini ortaya koyuyor. Yaşanan ihlallere dair yoğun iddialar, suçlamalar bulunmasına rağmen bu şiddet olgusu medyada kendisine çok küçük bir yer bulabiliyor.

Bazı Rohingyalılar savaştan ötürü komşu ülke Bangladeş’e kaçtılar. Ama Bangladeş yönetimi de artık mültecilerin ülkeye girişlerini yasakladı.

Bangladeş’in sınır şehri Cox’s Bazar’daki BM Mülteci Ajansı Şefi John McKissick’in buraya sığınabilen Rohingyalılardan aldığı bilgilere göre Burma ordusu insanları öldürüyor, çocukları kıyımdan geçiriyor, kadınlara tecavüz ediyor, evleri yağmalıyor ve yakıyor. Ve tüm bu zulümlerle buranın halkı nehri geçip Bangladeş’e göç etmeye zorlanıyor.

McKissick, sözlerine şöyle devam etti: “Bangladeş hükümeti için sınırımız açık demek çok zor çünkü bu Myanmar hükümetinin vahşi siyasetine devam etmeye ve burada yaşayan Müslümanları -nihai amaç olan Müslüman azınlığın Myanmar’daki etnik temizliğine ulaşana kadar- ülkeden kovmaya yönelik siyasetine dolaylı destek vermek olacaktır.

BM basın görevlisi Vivian Tan, McKissick’in aktardıklarının kaçıp Bangladeş’e sığınanların yaşadıklarına dair anlatımlarından derlendiğini ve raporların çok endişe verici olduğunu” belirtiyor.

Hükümet ise McKissick’in sözlerine “hayal kırıklığı” dedi.

Ancak bir gözlem grubu olan İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) Asya Bölümü Müdür Yardımcısı Phil Robertson bu iddiaları memnuniyetle karşıladı.

Robertson, Independent’e verdiği demeçte şunları söyledi:

Bangladeş’teki bu üst düzey BM yetkilisinin Arakan eyaletinde olup bitenlerle ilgili gerçekleri iktidara söylemesi -devamında Myanmar hükümetinden maalesef saçma bir cevap gelse bile- ferahlatıcı.

HRW'nin 2012 yılında belgelediği Rohingya'ya karşı Arakan eyaletindeki etnik temizliği görmüştük. Hiç kimse bu vahşet karşısında sorumluluk almadı, her şey Myanmar hükümeti tarafından hasıraltı edildi.

Hiç kimse, Myanmar ordusunun benzer güvenlik taramaları gerçekleştirdiğini ve 1978 ile 1992 yıllarında Rohingya’dakilere işkenceler yaptığını unutmamalı. Hükümet her iki olayda da Rohingya’da bulunan yüz binleri Bangladeş'e sürdü.

Rohingya’daki insanlar Müslüman bir azınlık ve kendilerine ait bir dilleri var. Burma’da Arakan eyaletinde yaşamalarına rağmen kendi ülkeleri arasında kötü muamele görüyorlar ve çoğunlukla aşırı milliyetçi Budistlerin elinden zulüm ve ayrımcılığa maruz kalıyorlar.

Robertson şöyle devam ediyor: “Şimdi Myanmar hükümetinin BM tarafından desteklenen ve Moungdaw kasabasının bir bölümünde meydana gelen saldırı, ateşe verilen köyler ve ciddi hak ihlallerini içine alan yeni bir soruşturmaya izin vermesinin zamanı geldi. Failleri sorumlu tutmaya hazırlanın.

McKissick, Ekim ayında Rohingyalı militanlar tarafından sınır muhafızlarına yönelik yapıldığı düşünülen bir eylemde dokuz Burmalı görevlinin öldürülmesi üzerine Myanmar devletinin Müslüman azınlığa karşı bir tür toplu cezalandırma uyguladığının ve bunun da halen yaşanmakta olan ihlallerin sebebi olduğunu söyledi.

Burma makamları, askerî operasyonun militanları hedef aldığını söylese de Arakan’dan Bangladeş'e gönderilen Rohingyalılar, hükümet birliklerinin insanları katledip köyleri yaktığını söylüyorlar.

Bu mültecilerden biri olan Din Muhammed, AFP’ye “Onlar (Myanmar Ordusu) köye girerken benim 9 ve 12 yaşlarındaki iki oğlumu aldılar. Onlara ne olduğunu hala bilmiyorum.” dedi.

Muhammed devamında “Kadınları odalara tıkıp kapıları içeriden kilitlediler. Köyümüzden 50’ye yakın kadın ve kız kaçırıldı ve tecavüz edildi” şeklinde sözlerini sürdürüyor.

Gazeteciler ve yardım görevlileriyle irtibata geçmek Arakan’da gerçekte ne olduğunu dünyanın bilmesini engellemek için engellenmekte.

Bununla birlikte, HRW, devletin tarumar ettiği düşünülen Rohingya köylerini gösteren uydu görüntülerini yayınladı. HRW, 21 Kasım itibarıyla, Rohingyalılara ait 1.250 binanın yıkıldığını söyledi.

Robertson, hükümetin krizin ilk gününden itibaren Arakan eyaletindeki olumsuz medya öykülerini bastırmaya ve çürütmeye çalıştığını söyledi. Rohingya'nın durumu konusundaki haberi gazeteye yazdıktan sonra Myanmar Times gazetecisi Fiona MacGregor'un da görevden alınmasını bu minvalde aktardı.

Myanmar’da demokrasi mücadelesinin sembol ismi kabul edilen Aung San Suu Kyi ise Rohingya'yı korumak için hiçbir şey yapmamakla eleştiriliyor. Oysa Burma’daki muazzam ağırlığına rağmen, Suu Kyi olan bitene sessiz kalmış ve yalnızca vahşet raporlarıyla ilgili soruşturmanın kanunlara göre yürütüldüğünü söylemekle yetinmişti.

Buna karşın Myanmar yönetimine karşı uluslararası kamuoyunun tepkisi büyüyor. BM Myanmar Özel Raportörü Yanghee Lee, bu örtme, geçiştirme çabalarını kabul edilemez olarak niteledi ve kınadı.

Oldukça büyük bir Rohingyalı topluluğuna sahip olan Malezya’da ise Dışişleri Bakanlığı “Malezya, bu konudaki endişesini iletmek için Myanmar Büyükelçisini çağıracak.” dedi. Ayrıca “Malezya, Myanmar hükümetini Kuzey Arakan eyaletindeki etnik temizlik iddiasını açıklığa kavuşturmak için harekete geçmeye çağırıyor.” dedi.

Öte yandan Kuala Lumpur, Jakarta, Bangkok ve Dakka'da Burma ordusunun yürüttüğü iddia edilen etnik temizliğe karşı protesto gösterileri düzenlendi.

 

Independent / 25 Kasım 2016 / Çev: Gökhan Ergöçün